ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:2010/18 (Siyasi
Parti Mali Denetimi)
Karar Sayısı:2016/3
Karar Tarihi:10.2.2016
R.G.Tarih-Sayı:13.04.2016-29683
I- MALİ DENETİMİN
KONUSU
Hak ve Özgürlükler
Partisi 2009 yılı kesin hesabının incelenmesidir.
II- İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca Zühtü
ARSLAN, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Serdar ÖZGÜLDÜR, Serruh KALELİ, Osman
Alifeyyaz PAKSÜT, Recep KÖMÜRCÜ, Alparslan ALTAN, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi
DURSUN, Erdal TERCAN, Muammer TOPAL, M. Emin KUZ, Hasan Tahsin GÖKCAN, Kadir
ÖZKAYA ve Rıdvan GÜLEÇ’in katılımlarıyla 10.2.2016 tarihinde yapılan ilk
inceleme toplantısında öncelikle suç duyurusunda bulunulup bulunulmayacağı
sorunu görüşülmüştür.
2. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 73. maddesinin
üçüncü fıkrasında “İller teşkilatından gönderilenler ile parti merkezine ait
olan kesinhesapların, Merkez Karar ve Yönetim Kurulunca incelenerek karara
bağlanacağı” öngörülmüş ve aynı Kanun’un 74. maddesinin ikinci fıkrasında
da “Siyasi partilerin genel başkanları, karara bağlanarak birleştirilmiş
bulunan kesinhesap ile parti merkez ve bağlı ilçeleri de kapsayan iller
teşkilatının kesinhesaplarının onaylı birer örneğini Haziran ayı sonuna kadar
Anayasa Mahkemesine ve bilgi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına vermek
zorundadırlar. Bu belgelere, ilgili siyasi partinin aynı hesap döneminde
edindiği taşınmaz ve değeri yüz milyon lirayı aşan taşınır malların, menkul
kıymetlerin ve her türlü hakların değerleri ile edinim tarihlerini ve
şekillerini de belirten listeleri eklenir.” hükmüne yer verilmiştir.
3. Yine Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 51. maddesinin
birinci fıkrasında “(1) Siyasi partiler, 22/4/1983 tarihli ve 2820 sayılı
Siyasi Partiler Kanununun 74 üncü maddesi uyarınca genel başkanları tarafından
imzalanmış yazı ve ekinde,
a) Merkez karar ve yönetim kurullarınca (parti tüzüğünde
kesinhesapları onaylama görevi verilen yetkili organlarınca) alınmış parti
genel merkezi ve iller örgütleri kesinhesaplarının incelenip kabul edildiğine
ve birleştirildiğine ilişkin kararın onaylı örneğini,
b) Karara bağlanmış ve birleştirilmiş bulunan bir yıllık
kesinhesabın onaylı örneğini,
c) Parti genel merkez kesinhesabının onaylı örneğini,
ç) Bağlı ilçeleri de kapsayan ve il sorumluları
tarafından imzalanmış olan iller teşkilatı kesin hesaplarının onaylı örnekleri
ile genel merkez tarafından düzenlenecek olan il teşkilatları kesinhesaplarının
icmal listesini,
d) Parti genel merkez ve il teşkilatlarının aynı hesap
döneminde edindiği taşınmaz ve değeri yüz lirayı aşan taşınır malların, menkul
kıymetlerin ve her türlü hakların değerleri ile edinim tarihlerini ve
şekillerini belirten listeleri,
e) Parti genel sekreteri ve genel saymanının imzasını
taşıyan yıl sonu kasa mevcudunu gösteren kasa sayım tutanağı ile banka
hesaplarına ilişkin olarak banka yetkililerince onaylanmış mutabakat
yazılarını, Haziran ayı sonuna kadar Mahkemeye sunarlar.” hükmü yer almaktadır.
4. Hak ve Özgürlükler Partisinin kesin hesap cetvelleri
ve eki belgelerde, banka hesaplarına ilişkin olarak banka yetkililerince
onaylanmış mutabakat yazılarının bulunmadığı görülmüş, bunun üzerine 15.12.2015
tarih ve 33787353/107.02-1070/4794 sayılı yazımızla söz konusu eksikliğin
giderilmesi istenmiştir. Ancak Parti yetkilileri söz konusu eksikliği
gidermemiştir.
5. 111. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde de
yapılan inceleme ve araştırmaları engelleyen ve istenen bilgileri vermeyen
parti sorumluları hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis ve altmış milyon
liradan az olmamak üzere ağır para cezası verileceği hüküm altına alınmıştır.
6. Mahkemeye bilgilerin istendiği şekliyle verilmemesi,
hesap verilebilir şekilde kayıt ve belge düzeninin oluşturulmaması, 75. madde
gereğince istenilen belgelerin verilmemesi inceleme ve araştırmayı engellemeye
yönelik eylemler olduğundan dolayı 2820 sayılı Kanun’un 111. maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendine istinaden gerekli işlemlerin yapılmasını temin için
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir.
7. Bu itibarla Hak ve Özgürlükler Partisinin 2009 yılı
kesin hesabının incelenmesi sonucunda;
- Genel Merkeze ait kesin hesapların sunulmasından dolayı
işin esasının incelenmesine,
- Anayasa Mahkemesine istenen bilgilerin istendiği
şekliyle verilmemesi, hesap verilebilir şekilde kayıt ve belge düzeninin
oluşturulmaması, hesabın dışında gelir ve gider yapılması, inceleme ve
araştırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan, Parti sorumluları hakkında
2820 sayılı Kanun’un 111. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca
yasal işlem yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda
bulunulmasına,
8. Osman Alifeyyaz PAKSÜT’ün karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA
karar verilmiştir.
III- ESASIN
İNCELENMESİ
9. Hak ve Özgürlükler Partisinin Anayasa
Mahkemesine verdiği 2009 yılı kesinhesap çizelgeleri ile dayanağını oluşturan
defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarını içeren ve Raportör
Sadettin CEYHAN tarafından hazırlanan esas inceleme raporu, Anayasa ve 6216
sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun ilgili kuralları, bunların gerekçeleri
ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp
düşünüldü:
10. Denetimin maddi öğelerini oluşturan
defter ve belgelerde, Partinin 2009 yılı gelirleri toplamının 50.909,27 TL,
geçen yıldan devreden nakit miktarının 3.745,25 TL; giderleri toplamının 53.035,79
TL, gelecek yıla devreden nakit miktarının 1.623,28 TL olduğu anlaşılmaktadır.
11. Parti 2009 yılı
kesin hesabının gelir ve gider rakamlarının yukarıda açıklanan tutarlardan
oluştuğu, bu hâliyle Partinin 2009 yılı kesin hesabının doğru, denk ve 2820
sayılı Kanun’a uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
12. Osman Alifeyyaz PAKSÜT
bu görüşe katılmamıştır.
A- Gelirlerin İncelenmesi
1- Genel Merkez Gelirleri
13. Partinin Genel Merkez gelirleri toplamı 9.480 TL
olup, bunun tamamı bağışlardan oluşmaktadır.
14. Parti Genel Merkezinin defter kayıtları ve gelir
belgeleri üzerinde yapılan incelemede, gelirlerin 2820 sayılı Kanun’a uygun
olarak sağlandığı sonucuna varılmıştır.
15. Osman Alifeyyaz
PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
2- İl Örgütleri Gelirleri
16. Parti il örgütlerinin 2009 yılı gelirleri toplamı
41.429,27 TL olup, bunun 40.744,27 TL’si bağış ve aidatlarından, 685,00 TL’si
diğer gelirlerinden oluşmaktadır.
17. Parti il örgütlerinin defter kayıtları ve gelir
belgeleri üzerinde yapılan incelemede, gelirlerin 2820 sayılı Kanun’a uygun
olarak sağlandığı sonucuna varılmıştır.
18. Osman Alifeyyaz
PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
B- Giderlerin İncelenmesi
1- Genel Merkez Giderleri
19. Parti Genel Merkezinin 2009 yılı giderleri toplamı
9.198,52 TL olup, bunun tamamı genel yönetim giderlerinden oluşmaktadır.
Gelecek yıla devreden nakit (kasa/banka) tutarı 288,73 TL’dir.
20. Parti Genel Merkezinin 2009 yılı defter kayıtları ve
gider belgeleri üzerinde yapılan incelemede giderlerin 2820 sayılı Kanun’a
uygun olarak gerçekleştirildiği sonucuna varılmıştır.
21. Osman Alifeyyaz
PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
2- İl Örgütleri Giderleri
22. Partinin il örgütlerinin 2009 yılı giderleri toplamı
43.837,27 TL olup bunun tamamı genel yönetim giderlerinden oluşmaktadır.
Gelecek yıla devreden nakit miktarı 1.334,55 TL’dir.
23. Partinin il örgütlerinin 2009 yılı kesin hesap
çizelgelerinin gider bölümü üzerinde yapılan incelemede, giderlerin 2820 sayılı
Kanun’a uygun olduğu görülmüştür.
24. Osman Alifeyyaz
PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
C- Parti Mallarının İncelenmesi
25. Hak ve Özgürlükler Partisinin sunmuş olduğu defter ve
belgeler üzerinde yapılan incelemelerde partinin 2009 yılında herhangi bir
taşınır ve taşınmaz mal ile menkul kıymet ve hak ediniminde bulunmadığı tespit
edilmiştir.
26. Osman Alifeyyaz
PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
IV- SONUÇ
Hak ve Özgürlükler Partisinin 2009 yılı kesin hesabının
incelenmesi sonucunda;
1- Partinin 2009 yılı kesin hesabında gösterilen
50.909,27 TL gelir toplamının; 3.745,66 TL geçen yıldan devreden nakit
miktarının; 53.035,79 TL gider toplamının; 1.623,28 TL gelecek yıla devreden
nakit miktarının eldeki bilgi ve belgelere göre doğru, denk ve 2820 sayılı
Siyasi Partiler Kanunu’na uygun olduğuna,
2- Anayasa Mahkemesine istenen bilgilerin istendiği
şekliyle verilmemesi, hesap verilebilir şekilde kayıt ve belge düzeninin
oluşturulmaması, hesabın dışında gelir ve gider yapılması, inceleme ve
araştırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan, Parti sorumluları hakkında
2820 sayılı Kanun’un 111. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca
yasal işlem yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda
bulunulmasına,
Osman Alifeyyaz PAKSÜT’ün karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA,
10.2.2016 tarihinde karar verildi.
Başkan
Zühtü ARSLAN
|
Başkanvekili
Burhan ÜSTÜN
|
Başkanvekili
Engin YILDIRIM
|
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
Üye
Serruh KALELİ
|
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
|
Üye
Alparslan ALTAN
|
Üye
Nuri NECİPOĞLU
|
Üye
Hicabi DURSUN
|
Üye
Erdal TERCAN
|
Üye
Muammer TOPAL
|
|
Üye
M. Emin KUZ
|
Üye
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
|
|
Üye
Kadir ÖZKAYA
|
Üye
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
KARŞIOY YAZISI
1. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 74. maddesinde,
siyasi partilerin genel başkanlarının, karara bağlanarak birleştirilmiş bulunan
kesin hesap ile parti merkez ve bağlı ilçeleri de kapsayan iller teşkilatının
kesin hesaplarının onaylı birer örneğini Haziran ayı sonuna kadar Anayasa
Mahkemesine vermeleri gerektiği öngörülmüştür. Aynı mahiyetteki bir hüküm 6216
sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un
55. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer almaktadır.
2. Anayasa Mahkemesine gelen her türlü işler gibi siyasi
parti mali denetimleri de “ilk inceleme” ve “esas inceleme” aşamalarından
geçerek karara bağlanmaktadır. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 56. maddesinde düzenlenmiş olan siyasi
parti mali denetimlerinde ilk ve esas inceleme usulünde herhangi bir süre
öngörülmemiştir.
3. Mali denetimi yapılan Parti’nin inceleme yılına ait
hesaplarının ilk ve/veya esas incelemeleri 10 Şubat 2016 günü yapılmış ve
karara bağlanmıştır. Bu durumda, denetimi yapılan Parti’nin geçmiş yıllara ait
mali denetimlerinin ilk ve/veya esas incelemelerinin kesin karara bağlandığı
tarih itibariyle, denetim yılına ait kesin hesapların Anayasa Mahkemesine
sunulmasından itibaren beş yıl müddetle sonuçlandırılmadığı açıktır.
4. Anayasada öngörülen siyasi parti mali denetimi
kurumunun amaçlarına, hukukun genel ilkelerine ve korunmak istenen demokratik
değerlere bakıldığında, her hangi bir Devlet katkısı da almayan partilerin mali
denetimlerinin ait olduğu yıldan çok uzun zaman geçtikten sonra yapılmasının
hangi üstün hukuki yarara hizmet ettiğini anlamak güçtür. Bu nedenle, büyük
gecikmelerle yapılan bu tür mali denetimlerin karara bağlanması ve denetime
bağlı hukuki sonuçlar çıkarılması yerine, dosyanın işlemden kaldırılmasına
karar verilmesi gerekmektedir. Bu konudaki gerekçelerimiz kısmen daha önceki
mali denetimlere ilişkin karşıoy yazılarımızda da açıklanmıştır (S.P.M.D.,
E:2009/37, K:2014/86, 30.01.2015 tarihli ve 29252 sayılı Resmi Gazete; S.P.M.D.
E:2001/20, K:2009/48, 26.11.2009 tarihli Resmi Gazete).
5. Konunun hukuk devletinin temel unsurlarından olan
hukuk güvenliği ve adil yargılanma hakkına aykırılık içeren boyutları bulunduğu
kadar, siyasi parti özgürlüğüne yapılmış bir temel hak ihlali de söz konusu
olabilecektir. Bunun nedenleri aşağıda açıklanmıştır.
6. Anayasanın 2. maddesinde belirtilen hukuk devletinin
temel bir öğesinin de hukuk güvenliği olduğu, Anayasa Mahkemesinin de birçok
kararında vurgulanmıştır.
7. Yasaların toplum hayatında hangi işlem veya eylemleri
yaptırıma bağladığı, hangi eylemlerin suç veya kabahat oluşturdukları, kasıtlı
veya kusurlu olarak meydana gelen hukuka aykırılıkların hangi sonuçları
doğuracağı, bu konularda hangi işlemlerin kimler tarafından yapılacağı, kusurlu
eylemin ne zamana kadar soruşturulacağı ve kovuşturulacağı, yasalarda ve
Anayasa ile yasaların verdiği yetkiye dayanarak gerçekleştirilmiş alt
düzenlemelerde açıkça belirtilmiş olmalıdır. Aksi takdirde hukuki
öngörülebilirlikten ve hukuk güvenliğinden söz edilemez.
8. Siyasi Partilerin mali denetimi, Anayasada, 2820
sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nda, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’da ve Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nde
düzenlenmiştir. Mevzuatta, mali denetimin prosedürü hakkında ayrıntılı hükümler
yer almakla birlikte, sürelerle ilgili hükümler sadece 2820 sayılı Siyasi
Partiler Kanununun belge saklama yükümlülüğüne ilişkin 69. ve 70. maddelerinde
yer almaktadır. Buna göre, siyasi partilerin gelir ve gider belgelerini saklama
yükümlülüğü, Anayasa Mahkemesinin ilk inceleme kararının ilgili siyasi partiye
bildirilme tarihinden itibaren beş yıldır. İptal ve itiraz davalarındakinin
aksine, mali denetimlerde ilk incelemenin hangi süre içinde yapılacağı 2820
sayılı Siyasi Partiler Kanununda belirtilmediği gibi, 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunda da
belirtilmemiştir.
9. Öte yandan, mevzuatta, siyasi partilerin hesaplarını,
hesap yılını takip eden Haziran ayının sonuna kadar Anayasa Mahkemesine
vermeleri öngörülmüş olmakla birlikte, denetimin hangi sürede karara
bağlanacağı hakkında da tabiatıyla bir hüküm bulunmamaktadır.
10. Hukuk güvenliğinin gereği olan öngörülebilirlik
ilkesi, kişilerin belirsiz sürelerle denetlenme ve muhtemel bir para cezasına
çarptırılma tehdidi altında tutulmalarına olanak vermez. Nitekim hukukumuzda
gerek 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile gerek Ticaret Kanunu’ndaki hükümlerle,
belge saklama ve kamu alacağından sorumlu olma konusunda kişiler lehine çeşitli
güvenceler getirilmiştir. Buna göre, belge saklama ve saklanmayan belgelerden
dolayı mesul tutulma konusunda hukuk sistemimizdeki düzenlemelerde, birbirine
benzer şekilde beş yıllık süreler öngörülmüştür. Ancak, siyasi partilerin
mevzuatta bu tür güvenceleri bulunmamaktadır, çünkü ilk incelemenin yapılması
ve esasın karara bağlanması, tamamen ucu açık bir sürece tabi tutulmuştur.
11. Hukuk güvenliğine aykırı olan ve 12 Eylül 1980 askeri
rejiminin ürünü olan yasadan kaynaklanan bu durumun mevzuat değişiklikleriyle
bu güne kadar düzeltilmemesi karşısında, Anayasa Mahkemesinin içtihat tesis
etme yoluyla siyasi parti mali denetimlerini hukuk devleti esaslarına uygun
hale getirmesi mümkündü ve bu nedenle beş yıl veya daha eski yıllara ait mali
denetimlerin işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirdi. Ancak bu yola
da gidilmediğinden, beş yıl ve daha fazla zaman geçmiş evrak üzerinden mali
denetim yapılmasına devam edilmektedir. Bu yöndeki uygulama, Anayasanın 2.
Maddesinde ifadesini bulan demokratik hukuk devleti ilkesine aykırıdır.
12. Siyasi partiler, Anayasanın ve Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nin (AİHS) güvencesi altında olduğundan, şu hususların da
belirtilmesi yerinde olur:
13. Anayasanın 67. maddesinde seçme ve seçilme hakkı ile
bir siyasi parti içinde faaliyette bulunma hakkı, 68. maddesinde siyasi parti
kurma hakkı düzenlenmiş; yine 68. maddede siyasi partilerin demokratik siyasi
hayatın vazgeçilmez unsurları oldukları belirtilmiştir. AİHS’nin örgütlenme
özgürlüğüne ilişkin 11. maddesi de siyasi parti faaliyetlerini güvence altına
almaktadır.
14. Zaman sınırlamasına ve yasa ile belirlenmiş sürelere
tabi olmayan bir şekilde mali denetim yapılması ve bunun sonucunda, geçmiş
yıllara ait harcama belgelerinin usulüne uygun olarak sunulamadığı
gerekçesiyle, yine üst sınırı da olmaksızın, belirsiz miktarlarda para cezası
(Hazineye irat kaydı) kesilebilmesi, denetim yılına ait bulgulardan hareketle
çeşitli suç duyurularında bulunulması, siyasi faaliyet ve siyasi parti
özgürlüğüne yapılmış bir müdahaledir.
15. Siyasi Parti özgürlüğüne yapılan müdahalenin,
Anayasanın 13. maddesinde belirtildiği şekilde, yasa ile yapılması, demokratik
bir toplumda zorunlu olması ve ölçülülük ilkesine aykırı olmaması
gerekmektedir.
16. Mali denetim, siyasi parti faaliyetlerine yapılmış
bir müdahale olmakla birlikte, demokratik bir toplumda zorunlu olduğu açıktır.
Ancak, siyasi parti mali denetimlerinin ucu açık, yani yasa ile belli sürelere
bağlanmamış bir uygulama kapsamında gerçekleştirildiği, bu konuda yeterli yasal
çerçeve bulunmadığı, kıyas yoluyla uygulanabilecek mevzuat hükümlerinin de
Anayasa Mahkemesince resen uygulanmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda siyasi
parti faaliyetlerine yapılmış müdahalenin, demokratik bir toplumda zorunlu olsa
bile, “yasa ile düzenlenme” koşuluna uyduğu söylenemez.
17. Öte yandan, vergi alacaklarının dahi 5 yılda
zamanaşımına uğradığı bir hukuk düzeninde bir siyasi partinin kamu hazinesine
bir borcu olmadığı halde mali bir cezaya çarptırılmasında ölçülülük bulunmadığı
açıktır. Diğer bir ifadeyle, siyasi partilerin hesaplarının denetlenmesindeki
kamu yararı ve siyasi parti mali denetimi için demokratik bir toplumda bulunan
zorunluluk ile uzun ve belirsiz süreler sonunda yaptırımlara maruz kalmamayı
gerektiren hukuk güvenliği arasında olması gereken adil ve makul denge ortadan
kalkmış olmaktadır.
18. Bu nedenle beş yıldan sonra yapılan denetimlerin,
buna bağlı suç duyurularının ve irat kaydı kararlarının, hukuk devleti ilkesine
aykırı olduğu kadar, Anayasa’nın 68. Maddesine de aykırı olduğuna ve Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 11. maddesinin ihlalini oluşturduğuna şüphe
bulunmamaktadır.
19. Anayasa Mahkemesinin yaptığı mali denetim, dosya
üzerinden yapılan, temyiz ve itirazı kabil olmayan bir yargılamadır. Yargılanan
tüzel kişi sıfatıyla, denetlenen partinin, Anayasanın 36. ve AİHS’nin 6.
maddelerinde yer alan adil yargılanma hakkından yararlanması gerekeceği
tartışmasızdır.
20. Anayasanın 36. ve AİHS’nin 6. maddesinde güvence
altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamında, makul sürede yargılanma da
bulunmaktadır. Her türlü ölçüte göre, dosya üzerinden ve tek dereceli olarak
yapılan mali denetimlerin beş yıl veya daha uzun sürelerde karara bağlanmasının
makul ve haklı bir nedeni olamayacağından, adil yargılanma hakkının da bir
ihlalini oluşturduğu açıktır.
Yukarıdaki nedenlerle, denetlenen Parti hakkındaki
çoğunluk kararına katılmıyorum.
|
|
|
|
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|