ANAYASA
MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:2014/51 (Siyasi
Parti Mali Denetimi)
Karar Sayısı:2016/12
Karar Tarihi:10.2.2016
R.G.Tarih-Sayı:21.04.2016-29691
I- MALİ DENETİMİN
KONUSU
İşçi Partisi 2013 yılı
kesin hesabının incelenmesidir.
II- İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca Serruh
KALELİ, Alparslan ALTAN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Recep
KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal
Mümtaz AKINCI, Erdal TERCAN, Muammer TOPAL, Zühtü ARSLAN, M. Emin KUZ ve Hasan
Tahsin GÖKCAN’ın katılımlarıyla 17.12.2014 tarihinde yapılan ilk inceleme
toplantısında
2. İşçi Partisinin 2013 yılı kesin hesabının incelenmesi
sonucunda;
-
Dosyada eksiklik
bulunmadığından işin esasının incelenmesine
- Esas incelemenin yapılabilmesi amacıyla Genel Merkez
kesin hesabının dayanağını oluşturan gelir-gider belgeleri ile bu belgelerin
kaydedildiği defterleri Sayıştay Başkanlığına göndermesi için Partiye bu kararın
tebliğinden itibaren 30 gün süre verilmesine,
OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
III- ESASIN
İNCELENMESİ
3. İşçi Partisinin Anayasa Mahkemesine
verdiği 2013 yılı kesin hesap çizelgeleri ile dayanağını oluşturan defter ve
belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarını içeren ve Raportör Sadettin
CEYHAN tarafından hazırlanan esas inceleme raporu, Anayasa ve 6216 sayılı
Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile 2820
sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun ilgili kuralları, bunların gerekçeleri ile
diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
4. Denetimin maddi öğelerini oluşturan defter ve
belgelerde Partinin 2013 yılı gelirlerinin 3.149.859,68 TL, giderler toplamının
2.855.059,46 TL, gelecek yıla devreden nakit tutarının 466.135,42 TL olduğu
anlaşılmaktadır.
5. Partinin 2013 yılı kesin hesabının gelir ve gider
rakamlarının yukarıda açıklanan tutarlardan oluştuğu, bu haliyle 2013 yılı
kesin hesabının doğru, denk ve 2820 sayılı Kanun’a uygun olduğu sonucuna
varılmıştır.
A- Gelirlerin İncelenmesi
1-
Genel
Merkez Gelirleri
6. Parti Genel Merkezinin yıl içerisinde gelirleri
toplamı 516.623,64 TL olup, bunun 232.175,23 TL’si bağış gelirlerinden,
261.012,00 TL’si örgüt gelirlerinden, 6.807,70 TL’si satış gelirlerinden,
12.393,51 TL’si tazminat gelirlerinden ve 4.235,20 TL’si diğer parti
gelirlerinden oluşmaktadır.
7. 2013 yılı için 2820 sayılı Kanun’un 66. maddesine göre
yasal bağış sınırı 30.710,36 TL olup söz konusu yasal bağış sınırı aşılmıştır.
8. Parti Genel Merkezinin 2013 yılı defter kayıtları ve
gelir belgeleri üzerinde yapılan incelemede, aşağıda belirtilen dışındaki
gelirlerin 2820 sayılı Kanun’a uygun olarak sağlandığı sonucuna varılmıştır.
9. Mihriban TATAR’ın 2013 yılında Partiye yaptığı bağış
miktarı 33.542,00 TL’dir. 2013 yılı içinde bir kişinin bağış yapabileceği tutar
30.710,36 TL olduğundan dolayı 33.542,00 – 30.716,36 = 2.825,64 TL bağış
sınırının üstünde kalmaktadır. 2820 sayılı Kanun’a aykırı olarak bağışta
bulunma ve bağışı kabul etme nedeni sorulmuştur.
Mihriban TATAR’ın Yaptığı Bağışlara İlişkin Tablo
Yevmiye Tarihi ve No’su
|
Bağış Makbuzunun tarih ve No’su
|
Bağış Tutarı
|
Bağış Sınırını Aşan Tutar
|
Bağışı Kabul eden sorumlu ve Görevi
|
01.07.2013 / 143
|
01.07.2013 / 42260
|
5.200 TL
|
-
|
Mustafa Güleç (Genel Sayman)
|
02.09.2013 / 196
|
02.09.2013 / 42294
|
942 TL
|
-
|
Mustafa Güleç (Genel Sayman)
|
02.09.2013 / 196
|
02.09.2013 / 42295
|
14.400 TL
|
-
|
Mustafa Güleç (Genel Sayman)
|
01.10.2013 / 222
|
01.10.2013 / 42335
|
8.000 TL
|
-
|
Mustafa Güleç (Genel Sayman)
|
26.12.2013 / 296
|
26.12.2013 / 43488
|
5.000 TL
|
2.825,64 TL
|
Yalçın Büyükdağlı (Genel Sayman)
|
10. Parti yetkilileri gönderdiği cevapta;
“Söz konusu bağış tutarı, Mihriban Tatar tarafından
değişik tarihlerde yapılan bağışlardan oluşmaktadır. 2013 yılında bir kişinin
yapabileceği 30.710,36 TL sınırın aşılmış olması sehven gerçekleşmiştir.” demişlerdir.
11. 2820 sayılı Kanunu’nun 66. maddesinin ikinci
fıkrasında, “Yukarıdaki fıkranın dışında kalan gerçek ve tüzel kişilerin her
birinin bir siyasi partiye aynı yıl içerisinde iki milyar liradan fazla
kıymette ayni ve nakdi bağışta bulunması yasaktır.”; ek 6. maddesinde “Bu
Kanunun 66 ve 70 inci maddelerinde yer alan parasal değerler her takvim yılı
başından geçerli olmak üzere, o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi
Usul Kanunu hükümleri uyarınca tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında
artırılır”; 76. maddesinin birinci fıkrasında ise “Bu Kanunun bağışlarla
ilgili hükümlerine aykırı olarak bağış kabul ettiği Anayasa mahkemesince tespit
edilen siyasi partilerin, 66. maddenin birinci ve üçüncü fıkralarına aykırı
şekilde elde ettikleri gelirlerin tamamının Hazineye irad kaydedilmesine,
taşınmaz malların Hazine adına tapuya tesciline; aynı maddenin ikinci
fıkrasında belirtilen miktarlardan fazla gelirlerle taşınmaz malların bu
fıkrada belirtilen miktarı geçen kısmının karşılığının Hazineye irat
kaydedilmesine karar verilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
12. 2820 sayılı Kanun’un 66. maddesine göre, 2013 yılı
için bir kişinin bağış yapabileceği miktar 30.710,36 TL olduğundan bu tutarı
aşan 2.825,64 TL tutarındaki bağış geliri karşılığı malvarlığının aynı Kanun’un
76. maddesi uyarınca Hazineye irat kaydedilmesi gerekir.
13. Ayrıca 2820 sayılı Kanun’un 116. maddesinde, “Bu
Kanunun 66 ncı maddesi hükümlerine aykırı olarak bağışta bulunan kimse ve
bağışı kabul eden parti sorumlusu, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.” denildiğinden, Kanun’a aykırı olarak bağışta bulunan
Feridun İRMEK ile bağışı kabul eden parti sorumluları Mustafa Güleç ve Yalçın
BÜYÜKDAĞLI hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılabilmesi için Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir.
14. Osman Alifeyyaz PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
15. İşçi Partisi Genel Merkezinin 2013 yılı defter
kayıtları ve gelir belgeleri üzerinde yapılan incelemede, geri kalan
gelirlerinin 2820 sayılı Kanun’un 61-69. maddelerine uygun olarak sağlandığı
sonucuna varılmıştır.
2- İl Örgütleri Gelirleri
16. Partinin il örgütlerinin gelirleri 2.633.236,04 TL
olup, bunun 1.187.999,77 TL’si üye aidatlarından, 1.133.700,45 TL’si bağış
gelirlerinden, 245.671,25 TL’si alınan örgüt yardımlarından, 48.995,67 TL’si
parti etkinlik gelirlerinden, 8.526,45 TL’si satış gelirlerinden ve
8.342,45TL’si diğer parti gelirlerinden oluşmaktadır.
17. İl örgütlerinin 2013 yılı kesin hesap çizelgelerinin
gelir bölümü üzerinde yapılan incelemede, gelirlerin 2820 sayılı Kanun’a uygun
olduğu sonucuna varılmıştır.
B- Giderlerin İncelenmesi
1-
Genel
Merkez Giderleri
18. Parti Genel Merkezinin 2013 yılı giderleri toplamı
508.899,32 TL olup, bunun 202.881,66 TL’si yönetim giderlerinden, 122.795,50
TL’si personel giderlerinden, 4.500,00 TL’si verilen örgüt yardımlarından,
160.550,00 TL’si parti etkinlik giderlerinden, 16.066,31 TL’si basın, yayın ve
propaganda giderlerinden ve 2.105,85 TL’si vergi, hukuk ve mahkeme
giderlerinden oluşmaktadır.
19. Parti Genel Merkezinin 2013 yılı gider belgeleri
üzerinde yapılan incelemede giderlerin 2820 sayılı Kanun’a uygun olarak
gerçekleştirildiği sonucuna varılmıştır.
2- İl Örgütleri Giderleri
20. Parti il örgütlerinin giderleri 2.346.160,14 TL olup,
bunun 1.287.912,99 TL’si yönetim giderlerinden, 3.830,00 TL’si personel
giderlerinden, 511.679,64 TL’si verilen örgüt yardımlarından, 159.502,32 TL’si
parti etkinlik giderlerinden, 128.238,57 TL’si gezi, seçim ve toplantı
giderlerinden, 101.686,60 TL’si basın, yayın ve propaganda giderlerinden,
11.460,30 TL’si demirbaş alış giderlerinden, 5.968,28 TL’si vergi, hukuk ve
mahkeme giderlerinden, 135.881,44 TL’si diğer parti giderlerinden oluşmaktadır.
21. Parti il örgütlerinin 2013 yılı kesin hesap
çizelgelerinin gider bölümü üzerinde yapılan incelemede, giderlerin 2820 sayılı
Kanun’a uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
C- Parti Mallarının İncelenmesi
22. İşçi Partisinin sunmuş olduğu defter ve belgeler
üzerinde yapılan incelemelerde partinin 2013 yılında herhangi bir taşınır ve
taşınmaz mal ile menkul kıymet ve hak ediniminde bulunmadığı tespit edilmiştir.
IV- SONUÇ
İşçi Partisinin 2013 yılı kesin hesabının incelenmesi
sonucunda;
1- Parti Genel Merkezince 2820 sayılı Kanun’un 66.
maddesine aykırı olarak elde edilen toplam 2.825,64 TL tutarındaki bağış geliri
karşılığı malvarlığının aynı Kanun’un 76. maddesi uyarınca Hazineye irat
kaydedilmesine,
2- Partinin 2013 yılı kesin hesabında gösterilen
3.149.859,68 TL gelir ve 2.855.059,46 TL gider toplamının Hazineye irat
kaydedilenler dışında kalan bölümünün eldeki bilgi ve belgelere göre doğru,
denk ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’na uygun olduğuna,
3- 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 116. maddesine
aykırı bağışta bulunan ile bağışı kabul eden Parti sorumluları hakkında gerekli
yasal işlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç
duyurusunda bulunulmasına,
Osman Alifeyyaz PAKSÜT’ün karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA 10.2.2016
tarihinde karar verildi.
Başkan
Zühtü ARSLAN
|
Başkanvekili
Burhan ÜSTÜN
|
Başkanvekili
Engin YILDIRIM
|
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
Üye
Serruh KALELİ
|
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
|
Üye
Alparslan ALTAN
|
Üye
Nuri NECİPOĞLU
|
Üye
Hicabi DURSUN
|
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
|
Üye
Erdal TERCAN
|
Üye
Muammer TOPAL
|
Üye
M. Emin KUZ
|
Üye
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üye
Kadir ÖZKAYA
|
Üye
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
|
|
KARŞIOY YAZISI
İşçi Partisinin 2013 yılı mali denetiminde, 2820 sayılı
Siyasi Partiler Kanunu’nun 66. maddesinde öngörülen sınırın üzerinde bağış
yapılması nedeniyle sınırı aşan miktarın hazineye irat kaydedilmesine, ayrıca
ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiştir. Uygulanan
hükümlerin Anayasa’ya aykırı olduğu düşüncesiyle çoğunluk kararına
katılmıyorum.
İlgili mevzuatın Anayasa’ya aykırılık nedenleri aşağıda
açıklanmaktadır.
I- Siyasi Partilerin Finansmanına İlişkin Uluslararası
Standartlar:
1. Siyasi partilerin finansmanı, dünyada genel olarak
siyasetin ve seçim kampanyalarının finansmanı başlığı altında incelenmektedir.
Siyasi partilerin ulusal mevzuatlarda bir takım kurallara bağlanması 20.
yüzyılın ikinci yarısından sonra görülmeye başlamıştır. Finansman ve mali
kaynaklar konusunda her ülkenin mevzuatı farklı olup, nisbeten ayrıntılı
düzenlemeler daha ziyade kara Avrupası’nda yer almaktadır.
2. Ülkemizin de içinde yer aldığı Avrupa demokratik
değerler sisteminde siyasi partilerin gelirlerinin ve seçim harcamalarının
belli ve öngörülebilir kurallar çerçevesinde, açık, şeffaf ve denetlenebilir
bir şekilde gerçekleştirilmesi, hem siyaset yapma hakkının ve siyasi parti
özgürlüğünün, hem de hem de eşit ve adil demokratik çoğulcu katılımın
vazgeçilmez bir unsuru olarak görülmektedir.
3. Bu konuda AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları
Ofisi ile Venedik Komisyonu tarafından geliştirilen ve Venedik
Komisyonu’nun 15-16 Ekim 2010 tarihlerinde yapılan 84. Genel Kurulunda kabul
edilen siyasi parti düzenlemelerine ilişkin temel ilkeler (Guidelines on
Political Party Regulation) adlı kapsamlı bir belge bulunmaktadır. Belgenin
parti finansmanına ilişkin “Funding of Political Parties” başlıklı
bölümü 159-217. paragraflardan oluşmaktadır. Burada yer alan ilkeler arasında
önemle vurgulananlar şunlardır:
- Siyasi partilerin temel işlevlerini yerine
getirebilmeleri için yeterli mali kaynaklara ihtiyacı vardır,
- Partilerin bağış yapan özel kişilerin aşırı ve uygun
olmayan etkilerine karşı bağımsızlığını koruyabilmesi, fırsat eşitliği
temelinde birbirleri için rekabet edebilmesi için parti gelirleri belli
düzenlemelere tabi tutulmalıdır,
- Gerek devlet finansmanı gerek özel bağışlar belli
sınırları aşmamalıdır,
- Partilerin finansmanında kamu kaynakları ve özel
bağışlar birlikte kullanılmalı ancak aralarında bir denge gözetilmelidir,
- Devlet yardımları konusunda adil ölçütler
getirilmelidir,
- Seçim kampanyalarında harcama limitleri konulmalıdır,
- Yasalara aykırı finansmana karşı yasal yaptırımlar
öngörülmelidir.
4. Özel kişilerce yapılan bağışlar konusunda ilke olarak,
partilere mali destek sağlamanın da siyasal katılımın meşru bir yolu olduğu,
yasa ile yasaklanmış olmadıkça herkesin istediği siyasi partiye mali veya ayni
katkılar yapmaya hakkı olduğu belirtilmektedir (para.170). Bununla birlikte,
bağışlara makul bir sınır getirilebileceği ve tek bir kişi tarafından yapılacak
bağış miktarının sınırlanabileceği belirtilmektedir (par.175).
5. Siyasi partilerin kamu kaynaklarından finansmanı
konusunda amacın, siyasi partiler arasında fırsat eşitliğinin sağlanması olması
temel ilkedir. Bunun önemli bir boyutunun da seçimlerde adaylar arasındaki adil
rekabet ortamının oluşturulması olduğu vurgulanmalıdır. Kamu kaynaklarından
yardım Devletçe mali yardım şeklinde olabileceği gibi, siyasi parti
faaliyetlerinde vergi indirimi, kamuya ait medya organlarından ücretsiz
yararlanma veya kamuya ait bina ve salonların toplantı ve etkinlikler için ücretsiz
tahsisi gibi yöntemler de bulunmaktadır.
6. Devletçe mali yardım, mutlak eşitlik esası üzerinde n
her partiye belli bir miktarın katkı olarak verilmesi veya “hakça” (equitable)
paylaşım esası üzerinden partilere, seçimlerde aldıkları sonuçlara göre yardım
yapılması şeklinde olabilmektedir. Çoğunlukla “hakça” yardım yöntemi kabul
edilen yöntemdir. Ancak bazı durumlarda devlet yardımlarının israf ve yolsuzluk
boyutuna vardırıldığı da görülmektedir. İtalya’da bu nedenle, siyasi partilere
devlet yardımının tamamen kaldırılmasına karar verilmiş ve 2017’den sonra
partilerin tamamen özel kişilerce finanse edileceği bir düzenleme kabul
edilmiştir (Reuters haberi, 20 Şubat 2014).
7. Devlet yardımı asgari olarak, parlamentoda temsil
edilen siyasi partilerin hepsine verilmelidir. Ancak, siyasal çoğulculuğu
geliştirmek, özellikle yeni kurulacak partilere şans tanımak amacıyla seçimlere
katılan ve geçerli adaylar gösteren bütün partilere de yardım yapılması
öngörülmelidir (par.188,190). Devlet yardımları, bir veya iki büyük partinin
tekelinde olmamalıdır.
8. Venedik Komisyonu, bu konularda kesin önerilerde
bulunmamakla birlikte özenle vurguladığı husus, seçmenlerin gerçek bir tercih
yapabilmeleri için devlet yardımlarından faydalandırılma konusunda partilere
“cömert” bir yaklaşım gösterilmesidir.
9. Venedik Komisyonu ilkelerinin yanısıra, akademik
alanda parti finansmanı konusunda yapılmış pek çok çalışma bulunmaktadır.
Bunlardan, Birmingham Üniversitesinde Ingrid van Biezen
tarafından yapılan kapsamlı bir çalışma (Financing Political Parties and
Election Campaigns-Guidelines) Avrupa Konseyi’nce yayınlanmış olup, bu
çalışmada da önemli tespitlerde bulunulmaktadır. Bu meyanda:
- Siyasi partilerin ve seçim kampanyalarının
finansmanında devlet ve özel kişi yardımları arasında makul bir denge
kurulmalıdır,
- Özel kişilerce bağışlar sıkı kurallara bağlanmalıdır,
özel bağışlara üst sınır konulmalıdır,
- Partilerin seçim harcamaları için belli bir üst limit
konulmalıdır,
- Bütün gelir ve giderler şeffaf olmalı ve bağımsız bir
makam tarafından denetlenmelidir,
- Yasalara aykırı finansmana yaptırımlar öngörülmelidir.
10. Adı geçen eserde partilere yardımların objektif, adil
ve makul ölçütlere bağlanması gereğinin ve devletin, yeni partilerin siyasi
arenaya katılarak rakipleri ile eşit fırsatlardan yararlanarak siyaset
yapabilmesini sağlamak zorunda olduğunun altı çizilmiştir.
11. Siyasi partilere özel kişilerce yapılabilecek
yardımların sınırlandırılması, belli kişilerin partiler aracılığıyla nüfuz
sağlama ve siyasi partinin görüşleri ile programını demokratik esaslara aykırı
olarak özel çıkarlar yönünde değiştirmeye çalışılmasının önlenmesi, yani
sağlıklı bir demokratik katılımın güvence altına alınması için gereklidir. Bu
konu seçimlerde adayların belirlenmesi ile de ilgili olup, özellikle ABD’de
seçim kampanyalarının özel kişilerce finansmanı belirli özel veya grup
çıkarlarının siyaseti ifsad edici etkileri ciddi tartışmalara neden olmaktadır.
12. Siyasi partilerin finansmanı hakkındaki mevzuata
uymayan partilere uygulanacak yaptırımlar konusunda hem Venedik Komisyonu
kılavuz ilkelerinde hem de adı geçen Avrupa Konseyi yayınında değerlendirmeler
yer almış ve siyasetin finansmanına ilişkin mevzuata aykırı olduğu bağımsız bir
denetimle ortaya çıkan eylemlere karşı, eylemin türüne ve ağırlığına göre
aşağıdaki şekilde ölçülü yaptırımlar uygulanması önerilmiştir:
- İdari para cezaları,
- Kamu kaynaklarından kısmen veya tamamen
yararlandırılmama,
- Seçim kampanyası yardımlarından yararlandırılmama,
- Yasaya aykırı olarak elde edilen gelirlerin kamuya mal
edilmesi (irat kaydı),
- Belli bir dönem seçimlere katılamama,
- Ciddi suçların işlenmesi halinde parti ve yetkilileri
hakkında ceza kovuşturması,
- Yasalara aykırı olarak seçildiği anlaşılan kişilerin
seçiminin iptali,
- Partinin kapatılması
13. Partilere uygulanacak her türlü yaptırıma karşı adil
yargılanma hakkı kapsamında (AİHS Madde 6 kapsamında) savunma hakkı tanınması
da zorunludur. Bu çerçevede hakkında yaptırım uygulanan parti, bağımsız yargı
önünde görüşlerini serbestçe dile getirebilmeli ve delillerini sunarak
tartışılmasını sağlayabilmelidir.
14. Partilere uygulanacak her türlü yaptırımda ölçülülük
ilkesi esastır (Venedik Komisyonu-Guidelines; para.225,227). Yaptırımı
uygulayan kamu gücü, yaptırımın amacını, korunması istenen haklar ve siyasi
çoğulculuk üzerinde olabilecek olumsuz etkilerini de düşünerek, dengeli bir
şekilde uygulamalıdır.
II- Anayasadaki Düzenlemelerin Değerlendirilmesi
15. Anayasa’nın 67. maddesinde vatandaşların bağımsız
olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma hakkına sahip
olduğu, 68. maddesinde vatandaşların siyasi parti kurma ve ayrılma hakkına
sahip bulunduğu belirtilmiş; siyasi partilere devletin yeterli düzeyde ve hakça
mali yardım yapacağı, yapılacak yardımın tabi olduğu esasların kanunla
düzenleneceği belirtilmiştir.
16. Anayasa’nın 68. maddesindeki “hakça” ifadesinin,
Venedik Komisyonunca da vurgulanan “equitable” anlamında olduğunun
kabulü gerekir. Öte yandan, Anayasa, siyasi partilere devletçe yardım esasını
kabul ederken büyük-küçük parti ayrımı gözetmemiş, “hangi partilere yardım
yapılacağı…” şeklinde bir ifade de kullanmamıştır. Bundan anlaşılması
gereken, hukuken parti kimliğini kazanmış her türlü yasal örgütlenmenin devlet
yardımına ilke olarak müstehak olduğudur. Ancak mevzuat, siyasi partilere
devlet yardımını oldukça yüksek (sonradan biraz daha makul seviye olan yüzde
üçe indirilmekle birlikte) bir oranda oy alan partilerle sınırlamış ve bunda
gerek Anayasa Mahkemesince, gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince bir sorun
görülmemiştir.
17. Anayasa’nın bu hükmü, kuşkusuz, alacağı oy ne olursa
olsun her partiye devletçe mali yardım yapılacağı şeklinde anlaşılmamalıdır.
Ancak Anayasa’nın amacı, her partinin yeterli düzeyde ve kişisel çıkarlardan
bağımsız olacak şekilde siyasi faaliyet yapabilmek için yeterli kaynaklara
sahip kılınmasıdır. Bu nedenle, nakdi yardıma hak kazanamayan partilere de
yukarıda anlatılan demokratik ilkeler gereğince ayni veya kampanya yardımları
da yapılabilir ve Anayasa’da buna bir engel bulunmadığı anlaşılmaktadır.
18. Anayasa, partilere yapılacak bağışlardan söz ettiği,
ancak bunun tabi olacağı esasları kanunla yapılacak düzenlemelere
bıraktığından, özel bağışların Anayasal bir dayanağı olduğu, dolayısıyla bu
özel bağışlara kanunla getirilecek sınırlamaların da Anayasa’nın 13. maddesi
gereğince demokratik bir toplumda zorunlu ve ölçülü olması gerekir.
19. Aynı şekilde, siyasi parti mevzuatına aykırı olarak
yapılan özel finansmanın yani bağışların bir yaptırıma bağlanması halinde de
bunun, yine Anayasa’nın 13. maddesi gereğince demokratik bir toplumda zorunlu
ve ölçülü olması gerekmektedir.
20. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun bağışlarla
ilgili 66. maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesinde siyasi partilere ayni
ve nakdi bağış yapamayacak olan tüzel kişilikler sayılmış, ikinci cümlesinde
ise kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, işçi ve işveren
sendikaları ile bunların üst kuruluşlarının, derneklerin, vakıfların ve
kooperatiflerin, özel kanunlarında yer alan hükümlere uymak koşuluyla siyasi
partilere maddi yardım ve bağışta bulunabilecekleri belirtilmiştir. Maddenin
ikinci fıkrasının ilk cümlesinde ise “Yukarıdaki fıkranın dışında kalan
gerçek ve tüzel kişilerin her birinin bir siyasi partiye aynı yıl içerisinde
iki milyar liradan fazla kıymette ayni veya nakdi bağışta bulunması veya
yayınları kullandırması yasaktır” denilmiştir. Kanun’un Ek Madde 6’sı
gereğince sözü geçen iki milyar lira her takvim yılı başından geçerli olmak
üzere o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca tespit ve ilan
olunan yeniden değerleme oranında arttırılmaktadır.
21. Öte yandan, 2820 sayılı Kanun’un 116. maddesiyle, 66.
madde hükümlerine aykırı olarak azami miktarın üstünde bağış yapan ve bu bağışı
kabul eden kişilerin altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılacakları öngörülmüştür.
22. Aşağıda, 2820 sayılı Kanun’un 66. maddesindeki iki
milyar liralık bağış sınırının ve 116. maddesinde belirtilen altı aydan bir
yıla kadar hapis cezasının Anayasa’ya aykırılığı açıklanacaktır.
III- Anayasa’ya Aykırılık Sorunu:
A) Devlet Yardımı Almayan Küçük Partiler Yönünden 2820
sayılı Kanun’un 66. Maddesinin İkinci Fıkrasındaki Bağış Yapma Sınırı:
23. Siyasi Partilerin uyacakları demokratik esasları ve
bu bağlamda yapılabilecek ulusal düzenlemelerin standartlarını belirleyen
Venedik Komisyonu ve Avrupa Konseyi kılavuz ilkeleri yukarıdaki maddelerde
anlatılmıştı. Bu çerçevede partilerin fırsat eşitliğinden yararlanmaları,
demokratik çoğulculuğun sağlanması ve her siyasi partiye hakça yardımlar
sağlanması ilkeleri çerçevesinde partilerin demokratik siyasal amaç ve
işlevlerini yerine getirebilmeleri için hem özel hem de kamu kaynaklarından
dengeli bir biçimde finanse edilmeleri gereğinin genel kabul gördüğü de
belirtilmişti.
24. Aynı standartlara göre, siyasi partilere bir kişi
tarafından yapılabilecek bağışların bir üst sınırı olmasının sakıncalı
bulunmadığı; hatta bunun az sayıdaki belli kişilerce bir siyasi parti nezdinde
nüfuz sağlanması, siyasi parti program ve ilkelerinin özel kişisel çıkarlar
doğrultusunda etkilenmeye ve değiştirilmeye çalışılması gibi anti-demokratik
sonuçların önlenmesi için zorunlu görüldüğü anlaşılmaktadır.
25. Şunu da belirtmek gerekir ki Avrupa demokratik
standartlarına göre siyasi partilerin finansmanı ancak dengeli, hakça ve
bütünlük içinde demokratik katılım ve temsile uygun bir sistem içinde
gerçekleştirilmelidir. Anayasa’nın 2. ve 68. maddeleri de esasen bunu
öngörmektedir. Her ne kadar yalnızca devlet nakdi yardımının belli bir oranda
oy alan partilerle sınırlandırılmasını öngören bir kural tek başına Anayasa’ya
veya AİHS’ne aykırılık teşkil etmeyebilecek ise de devletten nakdi yardım
alamayan partilerin yeterli kaynaklara sahip olmaları başka yöntem ve yollarla
sağlanmalıdır. Aksi halde partiler arasında fırsat eşitliği sağlanmış
olmayacaktır.
26. Partiler de vakıf ve dernekler gibi örgütlenme
özgürlüğü kapsamındaki kuruluşlardır. Mevzuatımızda dernek ve vakıfların bir
kişiden kabul edebilecekleri bağışlarda sınır olmadığı gibi, dernek ve
vakıfların, kooperatiflerin, sendikaların, siyasi partilere yapabilecekleri
bağışlarda da sınırlama bulunmamaktadır. Bu durumda, 66. maddedeki sınırlama
sadece ticaret şirketleri ve gerçek kişiler yönünden hüküm ifade etmektedir.
27. Gerçek kişiler yönünden bu sınırlama, Anayasa’nın 67.
maddesindeki siyasi faaliyette bulunma hakkına, 68.maddesindeki siyasi parti
kurma hakkına yapılmış bir müdahaledir. Bu müdahalenin kanunla yapıldığı ve
meşru bir amaca yönelik olduğu da anlaşılmaktadır. Ancak demokratik bir
toplumda zorunluluk ve ölçülülük yönünden ayrı bir değerlendirme yapılması
gerekmektedir.
28. Devletten nakdi veya ayni yardım alamayan, genel ve
yerel seçimlerde (ki yerel seçimlerde ülke barajı olmadığından en küçük
partinin adayları da en büyük partilerin adayları kadar seçilme şansına
sahiptir) adaylarının kampanyasını finanse edemeyen, dernek-vakıf-sendika ve
kooperatiflerden bağış alma şansları da büyük partilere göre çok daha az olan
(çünkü bu partiler seçim barajı nedeniyle parlamentoya giremeyeceklerinden
yasama çalışmalarını da etkileme olanakları yoktur) küçük partilerin tek gelir
kaynağı olarak, üye ve seçmenlerinin bağışları kalmaktadır. Ancak bu gelirlerin
amacına aykırı olarak, yani nüfuz satın alma, partiyi yasama çalışmalarında
kişisel çıkarlara hizmet etmek için yönlendirme gibi sakıncalar söz konusu
olmadığı hallerde dahi kısıtlanması, sözü geçen küçük partiler yönünden
demokratik çoğulcu rekabet imkanını tamamen ortadan kaldırmaktadır. Bu nedenle
66. maddedeki sınırlama, ayni veya nakdi hiçbir devlet yardımı almayan partiler
yönünden Anayasa’nın 67. ve 68. maddelerine aykırı, ölçüsüz bir müdahaledir.
29. Bu yönüyle bahse konu kural, Anayasa’nın 2.
maddesindeki hukuk devleti ve 10. maddesindeki eşitlik (fırsat eşitliği)
ilkelerine de aykırıdır.
B) Yapılan Bağışın Yasal Sınırı Aşmasından Dolayı Hapis
Cezası Öngörülmesi Yönünden:
30. Yasal sınırı aşan miktarda bağış yapılması halinde
bağışı yapana veya bu bağışı kabul eden partiye veya yetkililerine bir çeşit
yaptırım uygulanması, yukarıda özetlenen Venedik Komisyonu ve Avrupa Konseyi
kılavuz ilkeleriyle de uyumlu olacaktır. Ancak yine aynı kılavuz ilkelerde,
parti yasakları ile ilgili yaptırımların eylemle orantılı ve mutlak surette
ölçülü olması gereği de önemle vurgulanmıştır. Anayasa’nın hükümleri arasında
farklı bir değerlendirme yapılmasını gerektiren bir kural da bulunmamaktadır.
31. Bağış sınırlarına uymamanın bir yaptırıma bağlanması,
siyasete mali yardım yoluyla katkı yapma hakkına kanunla yapılmış ve meşru
amacı olan bir müdahaledir. Ancak 2802 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 116.
maddesindeki yaptırım, ölçülü değildir. Şöyle ki:
32. Anayasa’nın 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesi, 67.
ve 68. maddelerindeki siyaset yapma hakkı kapsamında desteklediği partiye nakdi
yardımda bulunmanın vatandaşlar için bir Anayasal hak oluşu, bu hakkın
kullanımında sehven de olabilecek usulsüzlüklerin hürriyeti bağlayıcı ceza
yerine daha hafif yaptırımlarla da giderilebilecek olması, fazla meblağın
esasen hazineye irat kaydedilmesi, Avrupa standartlarında siyasi partilerle
ilgili hapis cezalarının yaptırımlar sıralamasında ancak en sonlarda ve
demokratik düzene en çok zarar veren eylemler için öngörülebilecek olduğu
gözetildiğinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası öngören kuralın
ölçüsüzlüğü açıktır. Bu nedenle ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulması,
soruşturma açılması veya kovuşturma yapılması Anayasa’ya aykırıdır.
33. Yukarıdaki nedenlerle denetlenen Parti hakkındaki
çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
|
|
|
|
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|