ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:2017/1 (Değişik
İşler)
Karar Sayısı:2017/5
Karar Tarihi:31.5.2017
R.G.Tarih-Sayısı:4.7.2017-30114
DAVACI: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
DAVALI: Türkiye
İşçi Partisi
DAVANIN KONUSU:
Türkiye İşçi Partisinin kendiliğinden
dağılma halinin ve buna bağlı olarak hukuki varlığının sona erdiğinin tespitine
karar verilmesi talebidir.
I- DAVANIN GEREKÇESİ
Türkiye İşçi Partisi kuruluşuna dair bildiri ve eklerini
8.2.2010 tarihinde İçişleri Bakanlığına vererek 2820 sayılı Siyasi Partiler
Kanunu’nun 8. maddesine göre tüzel kişilik kazanmıştır. 2820 sayılı Kanun’un
14. maddesinin altıncı fıkrasına aykırı davranarak üst üste iki kez süresinde
olağan kongresini yapmayan Parti hakkında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca
4.1.2017 tarihinde düzenlenen iddianame ile kendiliğinden dağılma halinin ve
buna bağlı olarak hukuki varlığının sona erdiğinin tespitine karar verilmesi
talep edilmektedir.
II- İDDİANAME
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 4.1.2017 tarihli ve
36321649/2017/15 sayılı iddianamesinin ilgili bölümleri şöyledir:
“2820 Sayılı Siyasi Partiler Yasasının
14/6. maddesi uyarınca “Büyük kongre parti tüzüğünün göstereceği süreler
içerisinde toplanır. Bu süre iki yıldan az üç yıldan fazla olamaz.”
Parti Tüzüğü’nün 15. maddesinde büyük
kongre toplantılarının iki yılda bir yapılacağı ifade edilmiştir.
Bu hükümlere göre parti, en son yaptığı
büyük kongreden itibaren en geç iki yıl içerisinde büyük kongresini yapmak
zorundadır. Parti, 29/07/2012 tarihinde yapmış olduğu büyük kongresinden
itibaren dört yıldan fazla süre geçmiş olmasına rağmen büyük kongresini
yapmamıştır.
2820 sayılı Yasanın 121. maddesinin atfı
nedeni ile, derneklerin sona erme hallerini düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni
Kanunu’nun 87/5. maddesi uyarınca "genel kurul toplantısının iki defa üst
üste yapılamaması" kendiliğinden sona erme hallerinden biridir.
…
Davalı Türkiye İşçi Partisinin 2820
sayılı Siyasi Partiler Yasasının 14/6. ve 121. maddeleri ile 5253 sayılı
Dernekler Yasası'nın 36. maddesi yollamasıyla Türk Medeni Yasası’nın 87/5.
maddesi uyarınca üst üste iki kez süresinde büyük kongresini yapmaması nedeni
ile kendiliğinden dağılma halinin ve buna bağlı olarak hukuki varlığının sona
erdiğinin tespitine karar verilmesi iddia ve talep olunur.”
III- PARTİNİN SAVUNMASI
Türkiye İşçi Partisinin 1/3/2017 tarihli
savunmasının ilgili bölümleri şöyledir:
“İlgi yazınızla, Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından Partimiz hakkında “kendiliğinden dağılma halinin ve
buna bağlı olarak hukuki varlığının sona erdiğinin tespiti” istemli iddianame
hazırlandığı anlaşılmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca
hazırlanan İddianame’de belirtildiği üzere; “Partimiz 08.02.2010 tarihinde
kurulmuş, 29.07.2012 tarihinde ilk büyük kongresini yapmış, ancak 2014 yılında
ikinci ve 2016 yılında da üçüncü olağan kongrelerini yapması gerekirken bunu
gerçekleştirememiştir”.
Partimiz, kuruluş amacına uygun olarak
işleyişini, örgütlenmesini ve büyümesini sağlayamadığı gibi, olağan kongre gibi
zorunlu faaliyetlerini de yerine getirememiştir.
Bu gerekçeyle, 19/02/2017 tarihinde
toplanan Türkiye İşçi Partisi Genel Kurultayı oy birliğiyle fesih (kapanma)
kararı almıştır. Karara ilişkin Divan Tutanağı ekte sunulmuştur.
Bu nedenle, Büyük Kurultay tarafından
kapatılmış olan partimizin “kendiliğinden sona erdiğinin tespiti”ne karar
verilmesine değil, zaten kapatılmış olduğunun belirlenmesini arz ve talep
ediyoruz.”
IV- İNCELEME
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesi,
Türkiye İşçi Partisi’nin savunması, Raportör M. Emin ŞAHİNER tarafından
hazırlanan rapor, ilgili Anayasa ve kanun hükümleri, bunların gerekçeleri ile
diğer belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Türkiye İşçi
Partisinin 2820 sayılı Kanun’un 14. maddesinin altıncı fıkrasına aykırı
davranarak üst üste iki kez süresinde olağan kongresini yapmadığını ileri
sürerek kendiliğinden dağılma halinin ve buna bağlı olarak hukuki varlığının
sona erdiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
3. Parti Genel Başkanı Necdet SENGER, Parti adına
göndermiş olduğu savunmasında özetle, iddianamede ileri sürülen hususların
doğru olduğunu, Partinin kuruluş amacına uygun olarak işleyişini,
örgütlenmesini ve büyümesini sağlayamadığını, bu kapsamda olağan kongre gibi
zorunlu faaliyetlerini de yerine getiremediğini, bu gerekçeyle toplanan Parti
Genel Kurultayı’nın 19.2.2017 tarihli kararı ile Parti tüzel kişiliğine son
verildiğini, dolayısıyla Büyük Kurultay tarafından kapatılmış olan partinin “kendiliğinden
sona erdiğinin tespiti”ne değil ve fakat zaten kapatılmış olduğuna karar
verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
4. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 14. maddesinin
birinci fıkrasında siyasi partilerin en yüksek organının büyük kongre olduğu,
altıncı fıkrasında büyük kongrenin parti tüzüğünün göstereceği süreler
içerisinde toplanacağı ve bu sürenin iki yıldan az üç yıldan fazla olamayacağı,
Türkiye İşçi Partisi Tüzüğünün 15. maddesinin dördüncü fıkrasında ise Genel
Kurultay’ın olağan toplantılarının iki yılda bir yapılacağı belirtilmiştir.
5. 2820 sayılı Kanun'un 121. maddesinin birinci
fıkrasında, “Türk Kanunu Medenîsi ile Dernekler Kanununun ve dernekler
hakkında uygulanan diğer kanunların bu kanuna aykırı olmayan hükümleri, siyasî
partiler hakkında da uygulanır” denilmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni
Kanunu'nun 87. maddesinde, kuruluş amacının gerçekleşmesinin olanaksız hale
gelmesi, ilk genel kurul toplantısının kanunda öngörülen sürede yapılmamış ve
zorunlu organlarının oluşturulmamış olması, tüzük gereğince yönetim kurulunun
oluşturulmasının olanaksız hale gelmesi, olağan genel kurul toplantısının iki
defa üst üste yapılmaması gibi durumlar derneğin kendiliğinden sona ermesi
nedeni olarak sayılmıştır.
6. Gerekli bildiri ve eklerini 8.2.2010 tarihinde
İçişleri Bakanlığına vererek 2820 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca tüzel
kişilik kazanmış bulunan Türkiye İşçi Partisinin, 29.7.2012 tarihinde yapmış
olduğu büyük kongresinden itibaren iki yıl içerisinde büyük kongresini
yapmadığı anlaşılmıştır.
7. Ancak, Partinin kuruluş bildirgesinde
gösterilen adrese yapılan tebligata cevaben alınan 1.3.2017 tarihli, Parti
Genel Başkanı Necdet SENGER imzalı yazıda, Partinin zaten kapatılmış olduğunun
tespit edilmesi talep edilmiş ve Partinin infisahına ilişkin 19.2.2017 tarihli
Türkiye İşçi Partisi 2. Olağan Genel Kurultayı Divan Tutanağı sunulmuştur.
Anılan Divan Tutanağının içeriği ile savunma yazısına ek Türkiye İşçi Partisi
2. Olağan Genel Kongre Listesinde yer alan isimler incelendiğinde ise toplantı
ve karar yeter sayısını sağlayan Türkiye İşçi Partisinin 2820 sayılı Kanun'un
14. ve 109. maddelerine uygun olarak kapanma kararı aldığı anlaşılmıştır. Bu
durumda Türkiye İşçi Partisinin, dava konusu başvurunun yapıldığı 4.1.2017
tarihinde henüz devam eden tüzelkişiliği, 19.2.2017 tarihinde Türkiye İşçi
Partisi 2. Olağan Genel Kurultayı’nın ilgili kararıyla sona ermiştir.
8. Açıklanan nedenlerle, Türkiye İşçi Partisi 2820 sayılı
Kanun’un 14. ve 109. maddelerine uygun olarak kapanma kararı aldığından, talep hakkında
karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir.
9. M. Emin KUZ bu görüşe katılmamıştır.
V- HÜKÜM
Olağan Genel
Kurultayı’nın 19.2.2017 tarihli kararıyla kapanma kararı alarak hukuki
varlığını sona erdiren Türkiye İşçi Partisinin kendiliğinden dağılma halinin ve
buna bağlı olarak hukuki varlığının sona erdiğinin tespitine karar verilmesi
talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, M. Emin KUZ’un karşıoyu ve
OYÇOKLUĞUYLA, 31.5.2017 tarihinde karar verildi.
|
Başkan
Zühtü
ARSLAN
|
Başkanvekili
Burhan
ÜSTÜN
|
Üye
Serdar
ÖZGÜLDÜR
|
|
Üye
Serruh
KALELİ
|
Üye
Osman
Alifeyyaz PAKSÜT
|
Üye
Recep
KÖMÜRCÜ
|
|
Üye
Nuri
NECİPOĞLU
|
Üye
Hicabi
DURSUN
|
Üye
Celal
Mümtaz AKINCI
|
|
Üye
Muammer
TOPAL
|
Üye
M.
Emin KUZ
|
Üye
Hasan
Tahsin GÖKCAN
|
|
Üye
Kadir
ÖZKAYA
|
Üye
Rıdvan
GÜLEÇ
|
|
Üye
Recai
AKYEL
|
Üye
Yusuf
Şevki HAKYEMEZ
|
KARŞIOY GEREKÇESİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, davalı Türkiye İşçi
Partisinin kendiliğinden dağılma hâlinin ve buna bağlı olarak hukukî varlığının
sona erdiğinin tespitine karar verilmesine ilişkin talebi hakkında karar
verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
2820 sayılı Siyasî Partiler Kanununun 14. maddesinin
altıncı fıkrasına aykırı davranarak büyük kongrelerini iki defa üst üste
yapmaması nedeniyle kendiliğinden dağılma hâlinin ve hukukî varlığının sona
erdiğinin tespitine karar verilmesi talep edilen Türkiye İşçi Partisinin,
iddianamenin hazırlandığı 4/1/2017 tarihi itibariyle de büyük kongresinin
toplanmadığı anlaşılmış; ancak davanın açılmasından sonra 19/2/2017 tarihinde
2. Olağan Genel Kurultayının toplanarak kapanma kararı aldığı gerekçesiyle
talep hakkında karar verilmesine yer olmadığı sonucuna varılmıştır.
İlk büyük kongresini 29/7/2012 tarihinde yapan davalı
Partinin, 2820 sayılı Kanunun 14. maddesi ile Parti Tüzüğünün 15. maddesine
göre 2014 ve 2016 yıllarında yapması gereken iki büyük kongresini üst üste
yapmadığı, Partinin 1/3/2017 tarihli savunmasında da kabul edilmektedir.
2820 sayılı Kanunun 121. maddesinde, Türk Medenî Kanunu
ile Dernekler Kanununun 2820 sayılı Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin siyasî
partiler hakkında da uygulanması öngörülmekte, 4721 sayılı Türk Medenî
Kanununun 87. maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde ise “olağan
genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması” da “kendiliğinden
sona erme” sebeplerinden biri olarak belirlenmektedir.
Anayasa Mahkemesinin 16/3/2016 tarihli ve E.2015/3 (Değ.
İş.), K.2016/1 sayılı Kararına ilişkin karşıoy gerekçemde de belirtildiği
üzere, kanunda öngörülen sebeplerin gerçekleşmesi ile kendiliğinden sona erme
hâllerinde, herhangi bir organın veya makamın karar almasına gerek kalmadan
tüzel kişilik kanun hükmü gereği kendiliğinden sona ermekte; 2820 sayılı
Kanunun 14. ve 121. maddeleriyle 4721 sayılı Kanunun 87. maddesine göre bir
siyasî partinin büyük kongresinin iki defa üst üste yapılamamasıyla da mahkeme
kararına gerek olmadan parti tüzel kişiliği kendiliğinden sona ermiş
sayılmaktadır.
4721 sayılı Kanunun 87. maddesinin ikinci fıkrasına göre
bu konudaki mahkeme kararı tüzel kişiliği sona erdiren değil, tüzel kişiliğin
kendiliğinden sona erdiğinin tespitinden ibaret bir karardır. Dolayısıyla
Anayasa Mahkemesinin bu konudaki kararı da tüzel kişiliğin kendiliğinden sona
erdiğinin tespitine ilişkindir. Nitekim Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının
talebi de, Partinin kendiliğinden dağılma hâlinin ve buna bağlı olarak hukukî
varlığının sona erdiğinin tespiti talebinden ibarettir.
Partinin tüzel kişiliğinin Kanunda belirtilen sebeplerin
gerçekleşmesi ile kendiliğinden sona ermesinden sonra, fakat bu hukukî durumun
Mahkememizce tespitinden önce büyük kongrenin toplanmış olması, Partinin
“kendiliğinden dağılma hâli” ile buna bağlı olarak “hukukî varlığının sona
ermiş olduğu” gerçeğini değiştirerek Partinin hukukî varlığını ihya edemez. Bu
itibarla, adı geçen Partinin tüzel kişiliğinin, dava konusu başvurunun
yapıldığı 4/1/2017 tarihinde devam ettiği ve 19/2/2017 tarihinde toplanan genel
kurultayda kapanma kararı verilmesi sebebiyle talep hakkında karar verilmesine
yer olmadığına karar verilmesi gerektiği yönündeki görüş sözü edilen kanun
hükümleri ile bağdaşmamaktadır.
Başka bir anlatımla, adı geçen Partinin tüzel kişiliğinin
kanun gereği kendiliğinden sona ermesinden sonra yapılan mezkûr kurultay ve
kurultayda alınan karar hukuken yok hükmünde olduğundan, bu davada verilecek
karara esas alınmasında isabet olmadığı düşünülmektedir.
Bu sebeplerle ve yukarıda belirtilen 16/3/2016 tarihli ve
E.2015/3 (Değ. İş.), K.2016/1 sayılı Karara ilişkin karşıoy gerekçemdeki diğer
gerekçelerle Türkiye İşçi Partisinin kendiliğinden dağılma hâlinin ve buna
bağlı olarak hukukî varlığının sona erdiğinin tespiti için açılan davanın
kabulüne; bunun sonucu olarak da Partinin tüm mallarının 2820 sayılı Kanunun
110. maddesinin birinci fıkrası uyarınca Hazineye geçmesine karar verilmesi
gerektiğini düşündüğümden, çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.