ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:2009/52 (Siyasi
Parti Mali Denetimi)
Karar Sayısı:2016/4
Karar Tarihi:10.2.2016
R.G.Tarih-Sayı:13.04.2016-29683
I- MALİ DENETİMİN KONUSU
Milli Egemenlik Partisi 2008 yılı kesin hesabının incelenmesidir.
II- İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca Zühtü
ARSLAN, Burhan ÜSTÜN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Recep KÖMÜRCÜ,
Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Erdal
TERCAN, Muammer TOPAL, M. Emin KUZ, Hasan Tahsin GÖKCAN, Kadir ÖZKAYA ve Rıdvan
GÜLEÇ’in katılımlarıyla 1.7.2015 tarihinde yapılan ilk inceleme toplantısında
öncelikle suç duyurusunda bulunulup bulunulmayacağı sorunu görüşülmüştür.
2. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 73. maddesi, il
örgütlerinden gönderilen kesin hesaplar ile parti genel merkezine ilişkin kesin
hesabın Merkez Karar ve Yönetim Kurulunca incelenerek karara bağlanacağını ve
birleştirileceğini hükme bağlamış, 74. maddesi de, bu şekilde karara bağlanan
kesin hesabın parti genel başkanınca Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesi
Başkanlığına verilmesi zorunluluğunu getirmiştir.
3. Milli Egemenlik Partisinin 2008 yılına ait gelir ve
giderini kapsayan kesin hesabının en geç 30.6.2009 tarihine kadar verilmesi
gerekmektedir.
4. Milli Egemenlik Partisinin 2008 yılına ait gelir ve
giderini kapsayan kesin hesabı, Genel Başkan Cevdet ANAÇOĞLU imzalı ve 6.7.2009
tarih ve 2009/1023 sayılı yazı ile Anayasa Mahkemesi Başkanlığına 6.7.2009
tarih ve 940/257 sayı ile verilmiştir.
5. Bu durumda, Milli Egemenlik Partisi 2008 yılı kesin
hesabının Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesi Başkanlığına sunulması
gerektiği yönündeki 2820 sayılı Kanun’un 74. maddesi ile getirilen kurala
uyulmamıştır.
6. Bu nedenle, 2820 sayılı Kanun’un 74. maddesi
hükümlerine aykırı hareket eden Parti sorumluları hakkında yasal işlem
yapılabilmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması
gerekir.
7. Bu itibarla Milli Egemenlik Partisinin 2008 yılı kesin
hesabının incelenmesi sonucunda;
- İşin esasının incelenmesine,
- Partinin 2008
yılı kesin hesabını 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 74. maddesinde
öngörülen sürede Anayasa Mahkemesine vermeyen Parti sorumluları hakkında 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 111.
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca yasal işlem yapılması için
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına,
8. Osman Alifeyyaz PAKSÜT’ün karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA
karar verilmiştir.
III- ESASIN İNCELENMESİ
9. Milli Egemenlik Partisinin, Anayasa Mahkemesine
verdiği 2008 yılı kesin hesap çizelgeleri ile dayanağını oluşturan defter ve
belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarını içeren ve Raportör Sadettin
CEYHAN tarafından heyete sunulan esas inceleme raporu, Anayasa ve 6216 sayılı
Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile 2820
sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun ilgili kuralları, bunların gerekçeleri ve
diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
10. Denetimin maddi öğelerini oluşturan defter ve
belgelerde Partinin 2008 yılı gelirlerinin 6.080,00 TL, geçen yıldan devreden
nakit tutarının 384,17 TL, giderler toplamının 6.063,37 TL, gelecek yıla
devreden nakit tutarının 400,80 TL olduğu anlaşılmaktadır.
11. Partinin 2008 yılı kesin hesabının gelir ve gider
rakamlarının yukarıda açıklanan tutarlardan oluştuğu, bu haliyle 2008 yılı
kesin hesabının doğru, denk ve 2820 sayılı Kanun’a uygun olduğu sonucuna
varılmıştır.
12. Osman Alifeyyaz
PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
A- Gelirlerin
İncelenmesi
1- Genel Merkez Gelirleri
13. Partinin Genel Merkez gelirleri toplamı 5.000,00 TL
olup bunun tamamı aidat gelirlerinden oluşmaktadır.
14. Parti Genel Merkezinin defter kayıtları ve gelir
belgeleri üzerinde yapılan incelemede, gelirlerin 2820 sayılı Kanun’a uygun
olarak sağlandığı sonucuna varılmıştır.
15. Osman Alifeyyaz
PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
2- İl Örgütleri Gelirleri
16. Milli Egemenlik Partisinin il örgütlerinin 2008 yılı
gelirleri toplamı 1.080,00 TL olup bunun tamamı aidat gelirlerinden
oluşmaktadır.
17. Parti İl Örgütlerinin defter kayıtları ve gelir
belgeleri üzerinde yapılan incelemede, gelirlerin 2820 sayılı Kanun’a uygun
olarak sağlandığı sonucuna varılmıştır.
18. Osman Alifeyyaz
PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
B- Giderlerin İncelenmesi
1- Genel Merkez Giderleri
19. Milli Egemenlik Partisi Genel Merkezinin 2008 yılı
giderleri toplamı 4.983,37 TL olup bunun tamamı personel giderlerinden
oluşmaktadır. Gelecek yıla devreden nakit (kasa/banka) tutarı 400,80 TL’dir.
20. Parti Genel Merkezinin defter kayıtları ve gider
belgeleri üzerinde yapılan incelemede, giderlerin 2820 sayılı Kanun’a uygun
olarak gerçekleştirildiği sonucuna varılmıştır.
21. Osman Alifeyyaz
PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
2- İl Örgütleri Giderleri
22. Milli Egemenlik Partisi il örgütlerinin 2008 yılı
giderleri toplamı 1.080,00 TL olup bunun tamamı personel giderlerinden
oluşmaktadır.
23. Parti İl Örgütlerinin defter kayıtları ve gider
belgeleri üzerinde yapılan incelemede, giderlerin 2820 sayılı Kanun’a uygun
olarak sağlandığı sonucuna varılmıştır.
24. Osman Alifeyyaz
PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
C- Parti Mallarının İncelenmesi
25. Milli Egemenlik Partisinin sunmuş olduğu defter ve
belgeler üzerinde yapılan incelemelerde Partinin 2008 yılında herhangi bir
taşınır, taşınmaz ile menkul kıymet ve hak ediniminde bulunmadığı tespit
edilmiştir.
26. Osman Alifeyyaz
PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
IV- SONUÇ
Milli Egemenlik Partisinin 2008 yılı kesin hesabının incelenmesi
sonucunda;
Partinin 2008 yılı kesin hesabında gösterilen 6.080,00 TL
gelir ve 6.063,37 TL giderin eldeki bilgi ve belgelere göre doğru, denk ve 2820
sayılı Siyasi Partiler Kanunu’na uygun olduğuna, Osman Alifeyyaz PAKSÜT’ün
karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA, 10.2.2016 tarihinde karar verildi.
|
Başkan
Zühtü ARSLAN
|
Başkanvekili
Burhan ÜSTÜN
|
Başkanvekili
Engin YILDIRIM
|
|
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
Üye
Serruh KALELİ
|
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
|
Üye
Alparslan ALTAN
|
Üye
Nuri NECİPOĞLU
|
|
Üye
Hicabi DURSUN
|
Üye
Erdal TERCAN
|
Üye
Muammer TOPAL
|
|
Üye
M. Emin KUZ
|
Üye
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
|
|
Üye
Kadir ÖZKAYA
|
Üye
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
|
|
|
|
|
KARŞIOY YAZISI
1. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 74. maddesinde,
siyasi partilerin genel başkanlarının, karara bağlanarak birleştirilmiş bulunan
kesin hesap ile parti merkez ve bağlı ilçeleri de kapsayan iller teşkilatının
kesin hesaplarının onaylı birer örneğini Haziran ayı sonuna kadar Anayasa
Mahkemesine vermeleri gerektiği öngörülmüştür. Aynı mahiyetteki bir hüküm 6216
sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un
55. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer almaktadır.
2. Anayasa Mahkemesine gelen her türlü işler gibi siyasi
parti mali denetimleri de “ilk inceleme” ve “esas inceleme” aşamalarından
geçerek karara bağlanmaktadır. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 56. maddesinde düzenlenmiş olan siyasi
parti mali denetimlerinde ilk ve esas inceleme usulünde herhangi bir süre
öngörülmemiştir.
3. Mali denetimi yapılan Parti’nin inceleme yılına ait
hesaplarının ilk ve/veya esas incelemeleri 10 Şubat 2016 günü yapılmış ve
karara bağlanmıştır. Bu durumda, denetimi yapılan Parti’nin geçmiş yıllara ait
mali denetimlerinin ilk ve/veya esas incelemelerinin kesin karara bağlandığı
tarih itibariyle, denetim yılına ait kesin hesapların Anayasa Mahkemesine
sunulmasından itibaren beş yıl müddetle sonuçlandırılmadığı açıktır.
4. Anayasada öngörülen siyasi parti mali denetimi
kurumunun amaçlarına, hukukun genel ilkelerine ve korunmak istenen demokratik
değerlere bakıldığında, her hangi bir Devlet katkısı da almayan partilerin mali
denetimlerinin ait olduğu yıldan çok uzun zaman geçtikten sonra yapılmasının
hangi üstün hukuki yarara hizmet ettiğini anlamak güçtür. Bu nedenle, büyük
gecikmelerle yapılan bu tür mali denetimlerin karara bağlanması ve denetime
bağlı hukuki sonuçlar çıkarılması yerine, dosyanın işlemden kaldırılmasına
karar verilmesi gerekmektedir. Bu konudaki gerekçelerimiz kısmen daha önceki
mali denetimlere ilişkin karşıoy yazılarımızda da açıklanmıştır (S.P.M.D.,
E:2009/37, K:2014/86, 30.01.2015 tarihli ve 29252 sayılı Resmi Gazete; S.P.M.D.
E:2001/20, K:2009/48, 26.11.2009 tarihli Resmi Gazete).
5. Konunun hukuk devletinin temel unsurlarından olan
hukuk güvenliği ve adil yargılanma hakkına aykırılık içeren boyutları bulunduğu
kadar, siyasi parti özgürlüğüne yapılmış bir temel hak ihlali de söz konusu
olabilecektir. Bunun nedenleri aşağıda açıklanmıştır.
6. Anayasanın 2. maddesinde belirtilen hukuk devletinin
temel bir öğesinin de hukuk güvenliği olduğu, Anayasa Mahkemesinin de birçok
kararında vurgulanmıştır.
7. Yasaların toplum hayatında hangi işlem veya eylemleri
yaptırıma bağladığı, hangi eylemlerin suç veya kabahat oluşturdukları, kasıtlı
veya kusurlu olarak meydana gelen hukuka aykırılıkların hangi sonuçları
doğuracağı, bu konularda hangi işlemlerin kimler tarafından yapılacağı, kusurlu
eylemin ne zamana kadar soruşturulacağı ve kovuşturulacağı, yasalarda ve
Anayasa ile yasaların verdiği yetkiye dayanarak gerçekleştirilmiş alt
düzenlemelerde açıkça belirtilmiş olmalıdır. Aksi takdirde hukuki
öngörülebilirlikten ve hukuk güvenliğinden söz edilemez.
8. Siyasi Partilerin mali denetimi, Anayasada, 2820
sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nda, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’da ve Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nde
düzenlenmiştir. Mevzuatta, mali denetimin prosedürü hakkında ayrıntılı hükümler
yer almakla birlikte, sürelerle ilgili hükümler sadece 2820 sayılı Siyasi
Partiler Kanununun belge saklama yükümlülüğüne ilişkin 69. ve 70. maddelerinde
yer almaktadır. Buna göre, siyasi partilerin gelir ve gider belgelerini saklama
yükümlülüğü, Anayasa Mahkemesinin ilk inceleme kararının ilgili siyasi partiye
bildirilme tarihinden itibaren beş yıldır. İptal ve itiraz davalarındakinin
aksine, mali denetimlerde ilk incelemenin hangi süre içinde yapılacağı 2820
sayılı Siyasi Partiler Kanununda belirtilmediği gibi, 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunda da
belirtilmemiştir.
9. Öte yandan, mevzuatta, siyasi partilerin hesaplarını,
hesap yılını takip eden Haziran ayının sonuna kadar Anayasa Mahkemesine
vermeleri öngörülmüş olmakla birlikte, denetimin hangi sürede karara bağlanacağı
hakkında da tabiatıyla bir hüküm bulunmamaktadır.
10. Hukuk güvenliğinin gereği olan öngörülebilirlik
ilkesi, kişilerin belirsiz sürelerle denetlenme ve muhtemel bir para cezasına
çarptırılma tehdidi altında tutulmalarına olanak vermez. Nitekim hukukumuzda
gerek 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile gerek Ticaret Kanunu’ndaki hükümlerle,
belge saklama ve kamu alacağından sorumlu olma konusunda kişiler lehine çeşitli
güvenceler getirilmiştir. Buna göre, belge saklama ve saklanmayan belgelerden
dolayı mesul tutulma konusunda hukuk sistemimizdeki düzenlemelerde, birbirine
benzer şekilde beş yıllık süreler öngörülmüştür. Ancak, siyasi partilerin
mevzuatta bu tür güvenceleri bulunmamaktadır, çünkü ilk incelemenin yapılması
ve esasın karara bağlanması, tamamen ucu açık bir sürece tabi tutulmuştur.
11. Hukuk güvenliğine aykırı olan ve 12 Eylül 1980 askeri
rejiminin ürünü olan yasadan kaynaklanan bu durumun mevzuat değişiklikleriyle
bu güne kadar düzeltilmemesi karşısında, Anayasa Mahkemesinin içtihat tesis etme
yoluyla siyasi parti mali denetimlerini hukuk devleti esaslarına uygun hale
getirmesi mümkündü ve bu nedenle beş yıl veya daha eski yıllara ait mali
denetimlerin işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirdi. Ancak bu yola
da gidilmediğinden, beş yıl ve daha fazla zaman geçmiş evrak üzerinden mali
denetim yapılmasına devam edilmektedir. Bu yöndeki uygulama, Anayasanın 2.
Maddesinde ifadesini bulan demokratik hukuk devleti ilkesine aykırıdır.
12. Siyasi partiler, Anayasanın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin
(AİHS) güvencesi altında olduğundan, şu hususların da belirtilmesi yerinde
olur:
13. Anayasanın 67. maddesinde seçme ve seçilme hakkı ile
bir siyasi parti içinde faaliyette bulunma hakkı, 68. maddesinde siyasi parti
kurma hakkı düzenlenmiş; yine 68. maddede siyasi partilerin demokratik siyasi
hayatın vazgeçilmez unsurları oldukları belirtilmiştir. AİHS’nin örgütlenme
özgürlüğüne ilişkin 11. maddesi de siyasi parti faaliyetlerini güvence altına
almaktadır.
14. Zaman sınırlamasına ve yasa ile belirlenmiş sürelere
tabi olmayan bir şekilde mali denetim yapılması ve bunun sonucunda, geçmiş
yıllara ait harcama belgelerinin usulüne uygun olarak sunulamadığı
gerekçesiyle, yine üst sınırı da olmaksızın, belirsiz miktarlarda para cezası
(Hazineye irat kaydı) kesilebilmesi, denetim yılına ait bulgulardan hareketle
çeşitli suç duyurularında bulunulması, siyasi faaliyet ve siyasi parti
özgürlüğüne yapılmış bir müdahaledir.
15. Siyasi Parti özgürlüğüne yapılan müdahalenin,
Anayasanın 13. maddesinde belirtildiği şekilde, yasa ile yapılması, demokratik
bir toplumda zorunlu olması ve ölçülülük ilkesine aykırı olmaması
gerekmektedir.
16. Mali denetim, siyasi parti faaliyetlerine yapılmış
bir müdahale olmakla birlikte, demokratik bir toplumda zorunlu olduğu açıktır.
Ancak, siyasi parti mali denetimlerinin ucu açık, yani yasa ile belli sürelere
bağlanmamış bir uygulama kapsamında gerçekleştirildiği, bu konuda yeterli yasal
çerçeve bulunmadığı, kıyas yoluyla uygulanabilecek mevzuat hükümlerinin de
Anayasa Mahkemesince resen uygulanmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda siyasi
parti faaliyetlerine yapılmış müdahalenin, demokratik bir toplumda zorunlu olsa
bile, “yasa ile düzenlenme” koşuluna uyduğu söylenemez.
17. Öte yandan, vergi alacaklarının dahi 5 yılda zamanaşımına
uğradığı bir hukuk düzeninde bir siyasi partinin kamu hazinesine bir borcu
olmadığı halde mali bir cezaya çarptırılmasında ölçülülük bulunmadığı açıktır.
Diğer bir ifadeyle, siyasi partilerin hesaplarının denetlenmesindeki kamu
yararı ve siyasi parti mali denetimi için demokratik bir toplumda bulunan
zorunluluk ile uzun ve belirsiz süreler sonunda yaptırımlara maruz kalmamayı
gerektiren hukuk güvenliği arasında olması gereken adil ve makul denge ortadan
kalkmış olmaktadır.
18. Bu nedenle beş yıldan sonra yapılan denetimlerin,
buna bağlı suç duyurularının ve irat kaydı kararlarının, hukuk devleti ilkesine
aykırı olduğu kadar, Anayasa’nın 68. Maddesine de aykırı olduğuna ve Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 11. maddesinin ihlalini oluşturduğuna şüphe
bulunmamaktadır.
19. Anayasa Mahkemesinin yaptığı mali denetim, dosya
üzerinden yapılan, temyiz ve itirazı kabil olmayan bir yargılamadır. Yargılanan
tüzel kişi sıfatıyla, denetlenen partinin, Anayasanın 36. ve AİHS’nin 6.
maddelerinde yer alan adil yargılanma hakkından yararlanması gerekeceği
tartışmasızdır.
20. Anayasanın 36. ve AİHS’nin 6. maddesinde güvence
altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamında, makul sürede yargılanma da
bulunmaktadır. Her türlü ölçüte göre, dosya üzerinden ve tek dereceli olarak
yapılan mali denetimlerin beş yıl veya daha uzun sürelerde karara bağlanmasının
makul ve haklı bir nedeni olamayacağından, adil yargılanma hakkının da bir
ihlalini oluşturduğu açıktır.
Yukarıdaki nedenlerle, denetlenen Parti hakkındaki
çoğunluk kararına katılmıyorum.
|
|
|
|
|
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|