ANAYASA
MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:2008/15 (Siyasi Parti Mali Denetimi)
Karar Sayısı:2015/18
Karar Tarihi:1.7.2015
R.G. Tarih-Sayı:16.10.2015-29504
I- MALİ DENETİMİN
KONUSU
Hak ve Özgürlükler
Partisi 2007 yılı kesin hesabının incelenmesidir.
II- İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca Zühtü
ARSLAN, Burhan ÜSTÜN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Recep KÖMÜRCÜ,
Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Erdal
TERCAN, Muammer TOPAL, M. Emin KUZ, Hasan Tahsin GÖKCAN, Kadir ÖZKAYA ve Rıdvan
GÜLEÇ’in katılımlarıyla 1.7.2015 tarihinde yapılan ilk inceleme toplantısında,
dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine, Osman Alifeyyaz
PAKSÜT’ün karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA karar verilmiştir.
III- ESASIN
İNCELENMESİ
2. Hak
ve Özgürlükler Partisinin, Anayasa Mahkemesine verdiği 2007 yılı kesin hesap
çizelgeleri ile dayanağını oluşturan defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarını içeren ve Raportör Murat ARSLAN
tarafından heyete sunulan esas inceleme raporu, Anayasa ve 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile 2820 sayılı
Siyasi Partiler Kanunu’nun ilgili kuralları, bunların gerekçeleri ve diğer
yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
3. Denetimin
maddi öğelerini oluşturan defter ve belgelerde, Partinin 2007 yılı gelirleri
toplamının 44.265,93 TL ve giderleri toplamının 43.484,86 TL olduğu, gelecek
yıla devreden nakit tutarının ise 781,07 TL olduğu anlaşılmaktadır.
4. Parti 2007 yılı
kesin hesabının gelir ve gider rakamlarının yukarıda açıklanan tutarlardan
oluştuğu, bu hâliyle Partinin 2007 yılı kesin hesabının doğru, denk ve 2820
sayılı Kanun’a uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
5. Osman Alifeyyaz
PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
A- Gelirlerin İncelenmesi
1- Genel Merkez Gelirleri
6. Parti Genel Merkezinin 2007 yılı gelirleri toplamı
9.430,63 TL olup bunun 5.000,00 TL’si bağışlardan, 1.141,90 TL’si ödenecek
vergilerden ve 3.288,73 TL’si önceki yıldan devreden nakitten oluşmaktadır.
7. Parti Genel Merkezinin defter kayıtları ve gelir
belgeleri üzerinde yapılan incelemede, gelirlerin 2820 sayılı Kanun’a uygun
olarak sağlandığı sonucuna varılmıştır.
8. Osman Alifeyyaz PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
2- İl Örgütleri Gelirleri
9. Parti il örgütlerinin 2007 yılı gelirleri toplamı
34.835,30 TL olup bunun 31.672,30 TL’si bağış ve üye aidatlarından, 3.163,00
TL’si illerin devir borcundan oluşmaktadır.
10. Parti il örgütlerinin defter kayıtları ve gelir
belgeleri üzerinde yapılan incelemede, gelirlerin 2820 sayılı Kanun’a uygun
olarak sağlandığı sonucuna varılmıştır.
11. Osman Alifeyyaz
PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
B- Giderlerin İncelenmesi
1- Genel Merkez Giderleri
12. Parti Genel Merkezinin 2007 yılı giderleri toplamı
9.430,63 TL olup bunun 7.471,66 TL’si genel yönetim giderlerinden, 679,90 TL’si
önceki yıldan devreden vergilerden, 498,00 TL’si vergi ödemelerinden
oluşmaktadır. Gelecek yıla devreden nakit (kasa/banka) tutarı 781,07 TL’dir.
13. Parti Genel Merkezinin 2007 yılı defter kayıtları ve
gider belgeleri üzerinde yapılan incelemede giderlerin 2820 sayılı Kanun’a
uygun olarak gerçekleştirildiği sonucuna varılmıştır.
14. Osman Alifeyyaz
PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
2- İl Örgütleri Giderleri
15. Parti il örgütlerinin 2007 yılı giderleri toplamı
34.835,30 TL olup bunun tamamı genel yönetim giderlerinden oluşmaktadır.
16. Parti il örgütlerinin 2007 yılı kesin hesap
çizelgelerinin gider bölümü üzerinde yapılan incelemede, giderlerin 2820 sayılı
Kanun’a uygun olduğu anlaşılmıştır.
17. Osman Alifeyyaz
PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
C- Parti Mallarının İncelenmesi
18. Partinin sunmuş olduğu defter ve belgeler üzerinde
yapılan incelemede, Partinin 2007 yılında herhangi bir taşınır ve taşınmaz mal
ile menkul kıymet ve hak ediniminde bulunmadığı tespit edilmiştir.
19. Osman Alifeyyaz
PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
IV- SONUÇ
Hak ve Özgürlükler
Partisinin 2007 yılı kesin hesabının incelenmesi sonucunda;
Partinin 2007 yılı
kesin hesabında gösterilen 44.265,93 TL gelir, 43.484,86 TL gider ve 781,07 TL
gelecek yıla devreden nakitin eldeki bilgi ve belgelere göre doğru, denk ve
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’na uygun olduğuna,
Osman Alifeyyaz PAKSÜT’ün karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA,
1.7.2015 tarihinde karar verildi.
Başkan
Zühtü ARSLAN
|
Başkanvekili
Burhan ÜSTÜN
|
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
|
Üye
Engin YILDIRIM
|
Üye
Nuri NECİPOĞLU
|
Üye
Hicabi DURSUN
|
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
|
Üye
Erdal TERCAN
|
Üye
Muammer TOPAL
|
Üye
M. Emin KUZ
|
Üye
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üye
Kadir ÖZKAYA
|
Üye
Rıdvan GÜLEÇ
|
KARŞI OY YAZISI
1. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 74. maddesinde,
siyasi partilerin genel başkanlarının, karara bağlanarak birleştirilmiş bulunan
kesin hesap ile parti merkez ve bağlı ilçeleri de kapsayan iller teşkilatının
kesin hesaplarının onaylı birer örneğini Haziran ayı sonuna kadar Anayasa
Mahkemesine vermeleri gerektiği öngörülmüştür. Aynı mahiyetteki bir hüküm 6216
sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un
55. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer almaktadır.
2. Anayasa Mahkemesine gelen her türlü işler gibi siyasi
parti mali denetimleri de “ilk inceleme” ve “esas inceleme” aşamalarından
geçerek karara bağlanmaktadır. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 56. maddesinde düzenlenmiş olan siyasi
parti mali denetimlerinde ilk ve esas inceleme usulünde herhangi bir süre
öngörülmemiştir.
3. Mali denetimi yapılan Partinin inceleme yılına ait
hesaplarının ilk ve esas incelemeleri 1 Temmuz 2015 tarihinde tamamlanarak
karara bağlanmıştır. Bu durumda, denetimi yapılan Partinin geçmiş yıllara ait
mali denetimlerinin ilk ve esas incelemeleri karara bağlandığında, hesapların
Anayasa Mahkemesine sunulmasından itibaren beş yıl dolmuştur.
4. Anayasada öngörülen siyasi parti mali denetimi
kurumunun amaçlarına, genel hukuk ilkelerine ve korunmak istenen demokratik
değerlere bakıldığında, her hangi bir Devlet katkısı da almayan partilerin mali
denetimlerinin ait olduğu yıldan çok uzun zaman geçtikten sonra yapılmasının
hangi üstün hukuki yarara hizmet ettiğini anlamak güçtür. Bu nedenle, büyük
gecikmelerle yapılan bu tür mali denetimlerin karara bağlanması ve denetime
bağlı hukuki sonuçlar çıkarılması yerine, dosyanın işlemden kaldırılmasına
karar verilmesi gerekmektedir. Bu konudaki gerekçelerimiz kısmen daha önceki
mali denetimlere ilişkin karşı oy yazılarımızda da açıklanmıştır (S.P.M.D.,
E:2009/37, K:2014/86, 30.01.2015 tarihli ve 29252 sayılı Resmî Gazete; S.P.M.D.
E:2001/20, K:2009/48, 26.11.2009 tarihli Resmî Gazete).
5. Konunun hukuk devletinin temel unsurlarından olan
hukuk güvenliği ve adil yargılanma hakkına ilişkin boyutları bulunduğu kadar,
siyasi parti özgürlüğüne yapılmış bir temel hak ihlali de söz konusu
olabilecektir. Bunun nedenleri aşağıda açıklanmıştır.
6. Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devletinin
temel bir öğesinin de hukuk güvenliği olduğu, Anayasa Mahkemesinin de birçok
kararında vurgulanmıştır.
7. Yasaların toplum hayatında hangi işlem veya eylemleri
yaptırıma bağladığı, hangi eylemlerin suç veya kabahat oluşturdukları, kasıtlı
veya kusurlu olarak meydana gelen hukuka aykırılıkların hangi sonuçları
doğuracağı, bu konularda hangi işlemlerin kimler tarafından yapılacağı, kusurlu
eylemin ne zamana kadar soruşturulacağı ve kovuşturulacağı, yasalarda ve
Anayasa ile yasaların verdiği yetkiye dayanarak gerçekleştirilmiş alt
düzenlemelerde açıkça belirtilmiş olmalıdır. Aksi takdirde hukuki
öngörülebilirlikten ve hukuk güvenliğinden söz edilemez.
8. Siyasi Partilerin mali denetimi, Anayasa’da, 2820
sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nda, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’da ve Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nde
düzenlenmiştir. Mevzuatta, mali denetimin prosedürü hakkında ayrıntılı hükümler
yer almakla birlikte, sürelerle ilgili hükümler sadece 2820 sayılı Siyasi
Partiler Kanunu’nun belge saklama yükümlülüğüne ilişkin 69. ve 70. maddelerinde
yer almaktadır. Buna göre, siyasi partilerin gelir ve gider belgelerini saklama
yükümlülüğü, Anayasa Mahkemesinin ilk inceleme kararının ilgili siyasi partiye
bildirilme tarihinden itibaren beş yıldır. İptal ve itiraz davalarındakinin
aksine, mali denetimlerde ilk incelemenin hangi süre içinde yapılacağı
belirtilmemiştir.
Öte yandan, mevzuatta, siyasi partilerin hesaplarını,
hesap yılını takip eden Haziran ayının sonuna kadar Anayasa Mahkemesine
vermeleri öngörülmüş olmakla birlikte, denetimin hangi sürede karara
bağlanacağı hakkında da tabiatıyla bir hüküm bulunmamaktadır.
9. Hukuk güvenliğinin gereği olan öngörülebilirlik
ilkesi, kişilerin belirsiz sürelerle denetlenme ve muhtemel bir para cezasına
çarptırılma tehdidi altında tutulmalarına olanak vermez. Nitekim hukukumuzda
gerek vergi usul kanunu ile gerek ticaret kanunundaki hükümlerle, belge saklama
ve kamu alacağından sorumlu olma konusunda kişiler lehine çeşitli güvenceler
getirilmiştir ve birbirine benzer şekilde beş yıllık süreler öngörülmüştür.
Ancak, siyasi partilerin mevzuatta bu tür güvenceleri bulunmamaktadır, çünkü
ilk incelemenin yapılması ve esasın karara bağlanması tamamen ucu açık bir
prosedüre tabi tutulmuştur.
Hukuk güvenliğine aykırı olan ve 12 Eylül 1980 askeri
rejiminin ürünü olan yasadan kaynaklanan bu durumun mevzuat değişiklikleriyle
bu güne kadar düzeltilmemesi karşısında, Anayasa Mahkemesinin içtihat tesis
etme yoluyla siyasi parti mali denetimlerini hukuk devleti esaslarına uygun
hale getirmesi mümkündü ve bu nedenle beş yıl veya daha eski yıllara ait mali
denetimlerin işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirdi. Ancak bu yola
da gidilmediğinden, beş yıl ve daha fazla zaman geçmiş evrak üzerinden mali
denetim yapılmasına devam edilmektedir. Bu yöndeki uygulama, hukuk devleti
ilkesine aykırıdır.
10. Siyasi partiler, Anayasa’nın ve Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nin (AİHS) güvencesi altında olduğundan, şu hususların da
belirtilmesi yerinde olur:
Anayasa’nın 67. maddesinde seçme ve seçilme hakkı ile bir
siyasi parti içinde faaliyette bulunma hakkı, 68. maddesinde siyasi parti kurma
hakkı düzenlenmiş; yine 68. maddede siyasi partilerin demokratik siyasi hayatın
vazgeçilmez unsurları oldukları belirtilmiştir. AİHS’nin örgütlenme özgürlüğüne
ilişkin 11. maddesi de siyasi parti faaliyetlerini güvence altına almaktadır.
11. Zaman sınırlamasına ve yasa ile belirlenmiş sürelere
tabi olmayan bir şekilde mali denetim yapılması ve bunun sonucunda, geçmiş
yıllara ait harcama belgelerinin usulüne uygun olarak sunulamadığı
gerekçesiyle, yine üst sınırı da olmaksızın, belirsiz miktarlarda para cezası
(Hazineye irat kaydı) kesilebilmesi, denetim yılına ait bulgulardan hareketle
çeşitli suç duyurularında bulunulması, siyasi faaliyet ve siyasi parti
özgürlüğüne yapılmış bir müdahaledir.
12. Siyasi Parti özgürlüğüne yapılan müdahalenin,
Anayasa’nın 13. maddesinde belirtildiği şekilde, yasa ile yapılması, demokratik
bir toplumda zorunlu olması ve ölçülülük ilkesine aykırı olmaması
gerekmektedir.
Mali denetim, siyasi parti faaliyetlerine yapılmış bir
müdahale olmakla birlikte, demokratik bir toplumda zorunlu olduğu açıktır.
Ancak, siyasi parti mali denetimlerinin ucu açık, yani yasa ile belli sürelere
bağlanmamış bir uygulama kapsamında gerçekleştirildiği, bu konuda yeterli yasal
çerçeve bulunmadığı, kıyas yoluyla uygulanabilecek mevzuat hükümlerinin de
Anayasa Mahkemesince resen uygulanmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda siyasi
parti faaliyetlerine yapılmış müdahalenin, demokratik bir toplumda zorunlu olsa
bile, “yasa ile düzenlenme” koşuluna uyduğu söylenemez.
Bu nedenle beş yıldan sonra yapılan denetimlerin, buna
bağlı suç duyurularının ve irat kaydı kararlarının, hukuk devleti ilkesine
aykırı olduğu kadar, Anayasa’nın 68. maddesinin, Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nin (AİHS) 11. maddesinin de ihlalini oluşturduğunda şüphe
bulunmamaktadır.
13. Anayasa Mahkemesinin yaptığı mali denetim, dosya
üzerinden yapılan, temyiz ve itirazı kabil olmayan bir yargılamadır. Yargılanan
tüzel kişi sıfatıyla, denetlenen partinin, Anayasa’nın 36. ve AİHS’nin 6.
maddelerinde yer alan adil yargılanma hakkından yararlanması gerekeceği
tartışmasızdır.
14. Anayasa’nın 36. ve AİHS’nin 6. maddesinde güvence
altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamında, makul sürede yargılanma da
bulunmaktadır. Her türlü ölçüte göre, dosya üzerinden ve tek dereceli olarak
yapılan mali denetimlerin beş yıl veya daha uzun sürelerde karara bağlanmasının
makul ve haklı bir nedeni olamayacağından, adil yargılanma hakkının da bir
ihlalini oluşturduğu açıktır.
Bu nedenlerle, denetlenen Parti hakkındaki çoğunluk
kararına katılmıyorum.
|
|
|
|
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|