ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:2004/1 (Siyasî
Parti Malî Denetimi)
Karar Sayısı:2008/73
Karar Günü:29.4.2008
R.G. Tarih-Sayı:R.G.'de
yayımlanmamıştır.
Demokrat Türkiye Partisi'nin 2002 yılı kesinhesabının
incelenmesi sonucunda;
1- Parti'nin hukuki varlığı sona erdiğinden dosyanın
işlemden kaldırılmasına OYBİRLİĞİYLE,
2- Kasa ve banka devirlerindeki tutarsızlık hukuka aykırı
olmasına karşın suç oluşturduğuna ilişkin bulgulara rastlanmadığından suç
duyurusunda bulunulmamasına Şevket APALAK, Serruh KALELİ ve Zehra Ayla
PERKTAŞ'ın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
29.4.2008 gününde karar verildi.
Başkan
Haşim KILIÇ
|
Başkanvekili
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
Üye
Sacit ADALI
|
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
|
Üye
Ahmet AKYALÇIN
|
Üye
Mehmet ERTEN
|
Üye
A. Necmi ÖZLER
|
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
Üye
Şevket APALAK
|
Üye
Serruh KALELİ
|
Üye
Zehra Ayla PERKTAŞ
|
AZLIK OYU
Anayasa'nın 69. maddesinde siyasi
partilerin gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun Anayasa Mahkemesi'nce
denetleneceği kurala bağlanmıştır.
2980 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 74.
maddesinde de siyasi partilerin mali denetiminin Anayasa Mahkemesi'nce
yapılacağı vurgulandıktan sonra partilerin birleştirilmiş hesapları ile merkez
ve il örgütlerinin kesin hesaplarının Haziran ayı sonuna kadar Anayasa
Mahkemesi'ne ve bilgi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na verileceği
açıklanmıştır. Aynı Yasa'nın 111. maddesinin (b) bendinde de bu kurala
aykırılık, halinde hapis cezası verileceği öngörülmüştür.
Denetlemeye konu Parti'nin 2002 yılı hesapları ise
izleyen yıl Haziran ayı geçtikten çok sonra 13.2.2004 tarihinde Mahkemeye
verilmiş böylece yasal kuralın buyurucu öngörüsü yerine getirilmemiştir.
Öte yandan yapılan incelemede partinin hesaplarında kasa
ve banka devirlerinin de tutmadığı gözlenmiştir. Anılan parti'nin 11.1.2008
tarihinde başka bir parti ile birleştiği, tasfiye kurulu oluşturulduğu ve
sonunda 2820 sayılı Yasa'nın 110. maddesi uyarınca partinin malvarlığının
hazineye geçme evresinin başladığı anlaşılmaktadır. Bu gelişim karşısında, Partinin
hukuki varlığının sona ermiş olması, daha önceki sürecin göz önüne alınmasını
önlemiyecektir.
Bu nedenlerle, belirlenen Yasal kuralla çelişen durumun
değerlendirilmesi için konunun Cumhuriyet Savcılığı'na iletilmesi gerektiği
oyuyla kararın bu bölümüne karşıyım.
KARŞIOY
Demokrat Türkiye Partisi'nin 2002 yılı hesaplarının mali
denetiminde;
İlgili yıl kesin hesabının 2820 sayılı Yasa'nın 74.
maddesinde belirtilen süre içinde bildirilmediği,
Süre geçtikten sonra yapılan bildirimin denetlenmesinde
ise; kesin hesap çizelgelerinin, maddi yönden doğru ve denk olmadığı tespit
edilmiştir.
Parti, 15.5.2005 tarihinde, önce adını Hürriyet ve
Değişim (HürParti) olarak değiştirmiş bilahare 29.12.2007 tarihinde ise Halkın
Yükselişi Partisi ile aldığı birleşme kararı sonrasında, 11.1.2008 tarihinde
Halkın Yükselişi Partisi, Hürriyet ve Değişim Partisi'ni aktif ve pasif
malvarlığının KABUL EDİLMEMESİ şartı ile birleşme kararının kabulüne karar
vermiştir.
Bu halde HürParti'nin Siyasi Partiler Kanunu'nun 110.
maddesine göre malları Hazine'ye geçmiş; malvarlığı, demirbaş ve borçlarının
tasfiyesi süreci kurdukları tasfiye kurulu ile başlatılmıştır.
Hesapları denetlenen ve önce parti ismini değiştirip,
sonra bir başka partiye katılan ve tasfiye sürecine giren bir partinin hukuki
varlığının sona ermiş olduğunun kabul edilmesi ile Siyasi Partiler Kanunu'na
aykırı eylemlerin var olduğunun mahkememizce tespit edildiği tarihte siyasi
parti hüviyetini yitirmemiş ve sorumluları yönünden de ehliyetlerinin de devam
ettiği düşünüldüğünde, tasfiye sürecine girmekle suç sayılan hukuka aykırı
eylemlerinin ortadan kalkacağı ya da işlenmemiş gibi sayılacağını ve bu nedenle
suç duyurusunda bulunmaya gerek olmadığı kabulü sonucunu yaratan çoğunluk
kararı ceza hukuku ilkeleri ile bağdaşmamaktadır.
Doğru tarihte beyanda bulunmayan, denk ve doğru hesap
veremeyen parti yöneticileri hakkında 2820 sayılı Yasa'nın 111. ve 117. maddesi
gereğince hapis cezaları öngörüldüğünden, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 279.
maddesi gereği suç duyurusunda bulunulmaması gerekirken aksi yönde oluşan
çoğunluk görüşüne katılınmamıştır.
KARŞIOY GEREKÇESİ
Demokrat Türkiye Partisi'nin 2002 yılı hesaplarının
incelenmesinde,
1- 2820 sayılı Yasa'nın 74. maddesi uyarınca, kesin
hesaplarının Parti Genel Başkanı tarafından Haziran ayı sonuna kadar Anayasa
Mahkemesi Başkanlığı'na sunulması gerektiği halde 13.02.2004 tarihinde verilmek
suretiyle bu kurala uyulmadığı;
2- 2002 yılı kesin hesabının incelenmesinde 2001 yılı
kesin hesabında 2002 yılına devir olarak yer alan kasa ve banka rakamları ile,
2002 yılı kesin hesabında 2001 yılından devir olarak görünen kasa ve banka
rakamlarının farklı olduğu ve kasa ve banka devirlerindeki fark toplamının
5.249.864 TL. olduğu bu haliyle kesin hesap çizelgelerinin doğru ve denk
olmadığı görülmüştür.
2820 sayılı Yasa'nın 111. maddesinde; bu Kanunun 74.
maddesi hükümlerine aykırı hareket eden sorumlular hakkında üç aydan altı aya
kadar hafif hapis ve onbeş milyon liradan otuz milyon liraya kadar hafif para
cezası ile cezalandırılacakları belirtilmiştir.
Yürürlükten kaldırılan 765 sayılı Yasa'nın 235 ve
26.09.2004 günlü 5237 sayılı yeni Ceza Yasası'nın 279. maddelerinde de
göreviyle ilgili olarak kamu adına soruşturma ve kovuşturma gerektiren bir
suçun işlendiğini öğrenip de yetkili makamlara bildirmeyen kamu görevlilerinin
cezalandırılmaları öngörülmüştür.
Bu durumda, 2820 sayılı Yasa'nın 111. maddesi hükmü
uyarınca bu Kanunun 74. maddesine aykırı hareket eden sorumlular hakkında suç
duyurusunda bulunulması gerektiği oyu ile verilen kararın suç duyurusunda
bulunulmaması kısmına karşıyım.