logo
Siyasi Parti Kapatma, İhtar , Mali Denetim ve Değişik İşler Kullanıcı Kılavuzu

(AYM, E.2002/6, (Siyasi Parti İhtar) K.2007/4, 27/02/2007, § …)
   
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

 

Esas Sayısı:2002/6(Siyasi Parti İhtar)

Karar Sayısı:2007/4

Karar Günü:27.2.2007

Resmi Gazete Tarih-Sayısı:25.05.2007-26532

 

İHTAR İSTEMİNDE BULUNAN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

İHTAR İSTEMİNİN KONUSU : Hak ve Özgürlükler Partisi'nin kurucu üyesi ve genel başkanı Abdülmelik FIRAT ile kurucu üyelerinden Abdullah DÜRMÜŞ, Ali BEYKÖYLÜ, Fehmi DEMİR, Hasan DAĞTEKİN, Nevzat TEKER, Nurettin BASUT, Salih ÖZÇELİK, Şerif SAYDAM, Hamiyet İZOL ve Muzaffer KIZIL'ı, Anayasa'nın 76. maddesinin ikinci fıkrası ile 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 11. maddesinin birinci fıkrasının (e) ve (f) bentlerine; Parti kurucu üyesi A.Samet EKİN'i ise, Anayasa'nın 76. maddesinin birinci fıkrası ile 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 10. maddesine aykırı olarak kurucu üyeliğe kabul eden anılan Partiye bu aykırılığı gidermesi için 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın 104. maddesi uyarınca ihtar kararı verilmesi istemidir.

I - İHTAR İSTEMİNİN GEREKÇESİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 27.6.2002 günlü, SP.115 Hz. 2002/12 sayılı başvuru dilekçesinin gerekçe bölümü aynen şöyledir:

 “I. GİRİŞ:

Siyasal partilere ilişkin Anayasa kuralları incelendiğinde Anayasa koyucunun, bu konuya özel önem ve değer vermiş olduğu açıkça görülmektedir. Anayasa, temel ilke olarak siyasal partilerin kuruluş ve çalışmalarının özgürlük İçinde olması gerektiğini öngörmektedir.

Anayasa'nın 68. maddesinin birinci fıkrasında, “Vatandaşlar, siyasi parti kurma ve usulüne göre partilere girme ve partilerden ayrılma hakkına sahiptir” ilkesine yer verilerek ikinci fıkrasında, “Siyasi partiler demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır” denildikten sonra üçüncü fıkrasında da “Siyasi partiler önceden izin almadan kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri içerisinde faaliyetlerini sürdürürler” kuralına yer verilmiştir.

Siyasi partilerin demokratik siyasi yaşamın vazgeçilmez öğeleri olmaları, devlet örgütü ve kamu hizmetleriyle yoğun ilişki içinde bulunmaları, onların her istediklerini yapabilecekleri anlamına gelmez. Siyasal partilerin baskı ve engellerden uzak kalmasını sağlamaya yönelik kurulma ve çalışma özgürlüğü, Anayasa ve bu alanı düzenleyen yasalarla sınırlıdır. Bu belirleme aynı zamanda demokratik hukuk devleti olmanın da bir gereğidir. Nitekim Anayasa'nın ikinci maddesinde “Türkiye Cumhuriyeti, (...) demokratik, (...) bir hukuk Devletidir.” denilmektedir. Hukuk devleti de, her şeyden önce hukukun üstünlüğünü kabul eden ve koruyan devlettir.

Hukuk Devleti ilkesi gereği siyasi partilerin de kuruluşundan başlayarak bütün faaliyetlerinin Anayasa ve yasalara uygun yürütülmesi zorunludur. Hukukun üstünlüğünün sonucu olarak hiçbir siyasi parti Anayasa ve yasaların emredici hükümleri dışına çıkamaz, bu konularda hukuka karşı hile yoluna sapamaz.

Demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olan partilerin, sosyal ve siyasal yaşamdaki etkileri ve ulusal istencin gerçekleşmesindeki rolleri nedeniyle, Anayasa koyucu, onları öteki tüzelkişilerden farklı tutarak, kurulmalarını, çalışmalarında uyacakları esasları ve kapatılmalarında izlenecek yöntem ve kuralları, özel olarak belirlemekle kalmamış, Anayasa'nın 69. maddesinin son fıkrasında, çalışma, denetleme ve kapatılmalarının Anayasa'da belirlenen ilkeler çerçevesinde çıkarılacak bir yasayla düzenlenmesini de öngörmüştür.

Anayasa'nın anılan buyurucu kuralı uyarınca çıkarılan 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nda; siyasi partilerin kuruluşlarından başlayarak çalışmaları, denetimleri ve kapatılmaları konularında, belirli bir sistem içerisinde, çok ayrıntılı kurallar getirilmiştir. Getirilen sistemde, Anayasa'da yer alan yasaklara uymayan siyasal partilerin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca izleneceği ve gerektiğinde kapatılmaları için Anayasa Mahkemesinde dava açılacağı öngörülmüştür.

Hakkında ihtarda bulunulması istenen davalı siyasi parti, gerekli bildiri ve belgeleri 11.2.2002 günü İçişleri Bakanlığına vermesiyle Siyasi Partiler Yasası'nın 8.maddesine göre tüzel kişilik kazanmıştır. Kuruluş bildiri ve eklerinin anılan Bakanlıkça Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmesi üzerine Anayasa'nın ve Siyasi Partiler Yasasının yüklediği görev ve verdiği yetki kapsamında partinin kuruluş bildiri ve belgelerinin Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası hükümlerine uygun olup olmadığı incelenmiştir.

Yapılan incelemede:

Parti kurucu üyelerinden;

1) Şahabettin-Ayşe oğlu, 1927 doğumlu Abdulmelik FIRAT'ın, Ankara 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin kesinleşmiş 18.02.1997 gün, 1996/15 esas, 1997/18 karar sayılı hükmüyle 3713 sayılı Kanunun 8/1, 647 sayılı Kanunun 6. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis, 100.000.000 lira ağır para cezasına mahkûm olduğu ve cezaların ertelendiği,

2) Hamit-Ayşe oğlu, 1971 doğumlu Abdullah DÜRMÜŞ'ün, Beytüşşebap Asliye Ceza Mahkemesinin kesinleşmiş 14.11.1996 gün, 35-33 sayılı ilamıyla kaçakçılık suçundan 1918 sayılı Kanunun 27/3, 4, 33/son, CMUK 326/son maddeleri uyarınca 5.434.000 lira ağır para cezasına,

3) Emin-Zeliha oğlu, 1941 doğumlu Ali BEYKÖYLÜ'nün, İstanbul 2 Nolu Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesinin kesinleşmiş 23.2.1981 gün, 4-7 sayılı ilamıyla TCK.nun 168/2.maddesi uyarınca 13 yıl 4 ay ağır hapis,

Ankara 1 Nolu Devlet Güvenlik mahkemesinin kesinleşmiş 17.11.1998 gün, 17-144 sayılı ilamıyla 3713 sayılı Kanunun 8/1, TCK.nun 36, 40, 17.maddeleri uyarınca 1 yıl hapis, 100.000.000 lira ağır para cezasına,

4) Ömer-Adile oğlu, 1957 doğumlu Fehmi DEMİR'in, Ankara 2 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin kesinleşmiş 31.08.1998 gün, 87-105 sayılı ilamıyla 3713 sayılı Kanunun 4126 sayılı Kanunla Değişik 8/1. maddesi uyarınca 1 yıl 4 ay ağır hapis ve 800.000.000 lira ağır para cezasına,

5) Mehmet Sait-Bedia oğlu, 1959 doğumlu Hasan DAĞTEKİN'in, İstanbul 1 Nolu devlet Güvenlik Mahkemesinin kesinleşmiş 14.11.1995 gün, 238-240 sayılı ilamıyla 5680 sayılı Kanunun 16/4, 4216 sayılı Kanunla Değişik 3713 sayılı Kanunun 8/1, 3, TCK.nun, 36, 72, 647 sayılı Kanunun 4-5.maddeleri uyarınca 100.900.000 lira ağır para cezasına,

6) Sait-Behiye oğlu, 1950 doğumlu Nevzat TEKER'in, İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesinin kesinleşmiş 21.04.1994 gün, 195-81 sayılı ilamıyla 3713 sayılı Kanunun 8/1 .maddesi , TCK.nun 59. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay ağır hapis, 208.333.333 lira ağır para cezasına,

7) Yusuf-Fatma oğlu, 1952 doğumlu Nurettin BASUT'un, Erzincan 2Nolu Devlet Güvenlik mahkemesinin kesinleşmiş 01.04.1997 gün, 156-40 sayılı ilamıyla TCK.nun 312/2, 19, 81/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 6 gün ağır hapis ve 330.000 lira ağır para cezasına,

8) Hasan-Zahide oğlu, 1955 doğumlu Salih ÖZÇELİK'in, İstanbul 4 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin kesinleşmiş 05.06.1996 gün, 32-55 sayılı ilamıyla 3713 sayılı Kanunun 8/1, 647 sayılı Kanununun 5, TCK.nun 36, 5680 sayılı Kanunun 2/1. maddeleri uyarınca 2 yıl ağır hapis ve 250.000.000 lira ağır para cezasına,

9) Salih-Zeliha oğlu, 1954 doğumlu Şerif SAYDAM'ın, Adana Devlet Güvenlik Mahkemesinin kesinleşmiş 12.09.1997 gün, 227-89 sayılı ilamıyla TCK.nun 169, 59/2, 31/2, 40.maddeleri uyarınca 3 yıl 9 ay ağır hapis ve 3 yıl kamu hizmetlerinden mahkumiyet cezasına,

10) Mehmet Emin-Şükriye kızı 1969 doğumlu Hamiyet İZOL'un, Adana Devlet Güvenlik Mahkemesinin kesinleşmiş 25.12.1997 gün, 27-272 sayılı ilamıyla TCK.nun 312/2, 1, 2, 19, 647 sayılı Yasanın 6. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis, 160.000 lira ağır para cezasına,

11) Ömer-Şemsi oğlu, 1952 doğumlu Muzaffer KIZIL'ın, Van Sulh Ceza Mahkemesinin kesinleşmiş 24.03.1994 gün, 93/42-183 sayılı ilamıyla TCK. 491/1, 522/1, 59/2, 647 sayılı Kanunun 4, 6. maddeleri uyarınca 375.000 lira ağır para cezasına, hükümlendirildikleri adli sicil kayıtlarından anlaşılmıştır.

Ayrıca parti kurucu üyelerinden; Seyithan-Esma oğlu, 1.1.1974 doğumlu A. Samet EKİN'in ise, otuz yaşım doldurmadığı nüfus kayıt örneğinin incelenmesinden anlaşılmıştır.

Adı geçen kuruculardan Abdulmelik FIRAT'ın, kurucular kurulu tarafından parti Genel Başkanlığına seçildiği saptanmıştır.

II. İHTAR İSTEMİNİN GEREKÇESİ :

2820 sayılı Siyasi Partiler Yasasının 8. maddesinin birinci fıkrasında, siyasi partilerin, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip en az otuz Türk vatandaşı tarafından kurulabileceği öngörülmektedir.

Milletvekili seçilme yeterliliği ise, Anayasamızın 76. maddesi ile, buna paralel olarak 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Yasasının 10. maddesinde “seçilme yeterliliği”, 11. maddesinde de “milletvekili seçilemeyecek olanlar” başlığı altında düzenlenmiştir.

Üstün norm niteliğindeki Anayasanın “Milletvekili Seçilme Yeterliliği”başlığını taşıyan 76. maddesinin konuyla ilgili birinci fıkrası “Otuz yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir” biçimindedir, ikinci fıkrası ise “En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar, yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar, kamu hizmetinden yasaklılar, taksirli suçlar hariç toplam bir yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar; zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, devlet sırlarını açığa vurma, ideolojik veya anarşik eylemlere katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biri ile hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler...” şeklindedir.

2839 sayılı Milletvekili Seçimi Yasasının 10. maddesinde “Otuz yaşını dolduran her Türk vatandaşı milletvekili seçilebilir” denilerek Anayasaya koşut düzenleme yapılmıştır. Yasanın 11. maddesinde ise;

 “..........

e) Taksirli suçlar hariç, toplam bir yıl veya daha fazla hapis veya süresi ne olursa olsun ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar.

f) Affa uğramış olsalar bile,

l) Zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçları, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma veya devlet sırlarını açığa vurma suçlarından biriyle mahkum olanlar.

2) Türk Ceza Kanununun İkinci Kitabının, birinci babında yazılı suçlardan veya bu suçların işlenmesini aleni olarak tahrik etme suçundan mahkum olanlar.

3) Türk Ceza Kanununun 312 nci maddesinin ikinci fıkrasında yazılı halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa, açıkça tahrik etme suçlarından mahkum olanlar.”

Milletvekili seçilemeyecekler arasında sayılarak Anayasaya paralel düzenleme yapılmıştır.

Bilindiği üzere genel af TCY.nın 97 ncı maddesine göre, “Amme davasını ve hükmolunan cezalan bütün neticeleri ile birlikte ortadan” kaldırmaktadır.

Erteleme ise Ceza Hukukumuzda 647 sayılı Yasanın 6 ncı maddesinde TCY. 95 nci maddesinde yer almaktadır. 647 Sayılı Yasanın 6 ncı maddesi uyarınca verilen erteleme kararının sonuçları TCY. nın 95 nci maddesinde açıklanmaktadır. TCY.nın 95 nci maddesine göre, deneme süresi içerisinde maddenin açıkladığı koşullara uyularak yeniden bir suç işlenmediğinde mahkumiyet esasen vaki olmamış sayılacağından erteleme taliki şarta bağlı bir hükümlülük sayılmaktadır. Deneme süresi olaysız geçirildiğinde artık bir hükümlülüğün varlığı sözkonusu olmamaktadır. Yok sayılan bir hüküm, elbetteki hiçbir yönden hukuki netice doğurmayacaktır. Meğerki bu konuda aksini belirtmek amacıyla ayrıca özel bir hüküm getirilmiş olsun.

Kurucu üyelerin hükümlülüklerine ilişkin bu suçlan Anayasa ve yasa koyucu, suçun niteliği ve vahameti yönünden o derece önemli görmektedir ki genel affa uğramış olsalar bile bu suçlardan mahkum olanların milletvekili seçilme yeterliliği bulunmadığını kabul etmiştir.

Bu nedenle bazı kurucu üyeler hakkında sözkonusu suçlardan verilen hükümlülük kararları 647 sayılı Yasanın 6 nci maddesi uyarınca ertelenmişse de, af ertelemeden daha geniş kapsamlı olması nedeniyle erteleme bu suçlardan hüküm giymiş olanların milletvekili seçilme engellerini ortadan kaldırmamaktadır.

Ayrıca kurucu üyelerin bazılarının 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasasının 8 nci maddesinin 1 nci fıkrası uyarınca hüküm giydikleri görülmektedir. 3713 sayılı Yasanın 8 nci maddesinin 1 nci fıkrasında yazılı eylemin Anayasamızın 76 nci maddesinin 2 nci fıkrasında yazılı ideolojik nitelikte bir eylem olduğu duraksamaya yer vermeyecek biçimde açıktır.

Hak ve Özgürlükler Partisi kurucu üyesi ve Genel Başkanı olan, Abdulmelik FIRAT ile kurucu üyeler Abdullah DÜRMÜŞ, Ali BEYKÖYLÜ, Fehmi DEMİR, Hasan DAĞTEKİN, Nevzat TEKER, Nurettin BASUT, Salih ÖZÇELİK, Şerif SAYDAM, Hamiyet İZOL ve Muzaffer KIZIL'ın, adli sicil kayıtlarına göre iddianamemizin giriş bölümünde yazılı suçlardan dolayı mahkum olmaları ve Anayasanın 76. maddesinin ikinci fıkrası ile 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Yasasının 11. maddesinin birinci fıkrasının (e), benti ile (f) bendinin birinci, ikinci ve üçüncü alt bentleri uyarınca,

Parti kurucu üyelerinden A. Samet EKİN'in ise, otuz yaşını doldurmadığından Anayasanın 76. maddesinin birinci fıkrası ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Yasasının 10. maddesi uyarınca,

Milletvekili seçilme yeterliliğine sahip bulunmamaları nedeniyle 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasasının 8.maddesine göre siyasi parti kurucu üyesi olamayacakları anlaşıldığından, adı geçenlerin üyelikten çıkarılması suretiyle aykırılığın giderilmesi için aynı Yasanın 104. maddesi uyarınca Hak ve Özgürlükler Partisi hakkında ihtarda bulunulması gerekmektedir.

SONUÇ VE İSTEM:

Açıklanan nedenlerle;

Kurucu üyelerinden olan ve parti Genel Başkanlığına seçilen Abdulmelik FIRAT ile, kurucu üyeler, Abdullah DÜRMÜŞ, Ali BEYKÖYLÜ, Fehmi DEMİR, Hasan DAĞTEKİN, Nevzat TEKER, Nurettin BASUT, Salih ÖZÇELİK, Şerif SAYDAM, Hamiyet ÖZOL ve Muzaffer KIZIL'ın Anayasanın 76/2. maddesi ile 2839 sayılı Milletvekili seçim Yasasının 11. madesinin birinci fıkrasının (e) ve (f) bentleri uyarınca,

- Parti kurucu üyesi A. Samet EKİN'in ise, Anayasanın 76/1. maddesi ile 2839 sayılı Milletvekili Yasasının 10. maddesi uyarınca,

Kurucu üye olamayacaklarından adı geçenlerin kurucu üyelikten çıkartılmaları için davalı partiye 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasasının 104. maddesi uyarınca ihtar verilmesi arz ve talep olunur.”

Anayasa Mahkemesi'nin 17.3.2004 günlü kararı ile ihtar kararı verilmesi isteminde bulunulmasından sonra siyasi partilere kurucu üye olma yeterliliğine ilişkin 2820 sayılı Yasa ile kimi yasalarda yapılan değişiklikler nedeniyle bu konuda görüş istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Anayasa Mahkemesi'ne gönderdiği 13.5.2004 günlü, SP.115 Hz. 2004/255 sayılı görüş yazısı aynen şöyledir:

“11.02.2002 tarihinde kurulan Hak ve Özgürlükler Partisi (Hak-Par) kurucu üyelerinden 11 kişinin adli sicil kayıtlarında görülen sabıka kayıtlarının niteliği, kurucu üye Suat Ekin'in de 30 yaşını doldurmadığından bahisle partinin kurulduğu tarihte yürürlükte olan Anayasanın 76, 2839 Sayılı Milletvekili Seçim Yasasının 10 ve 11, 2820 Sayılı Siyasi Partiler Yasasının 8 ve 104. maddeleri uyarınca söz konusu kişilerin siyasi parti kurucu üyesi olamayacakları gerekçesiyle adı geçen partiye ihtarda bulunulması 27.06.2002 gün ve SPB 115 sayılı yazımız ile talep edilmiştir

Mahkemenizin 19.03.2004 gün ve 323 sayılı yazıları ile, “siyasi parti kurucu üye olma yeterliliğine ilişkin 2820 Sayılı Siyasi Partiler Yasası ve kimi yasalarda yapılan değişiklikler nedeniyle” Başsavcılığımız görüşü istenilmiştir.

İhtar istemimiz, yapılan yasal değişiklikler gözetilerek yeniden değerlendirilmiştir:

Kurucu üyelerden Nevzat TEKER'in ayrıntısı ekli sabıka kayıtlarında ve ilamlarda belirtilen TCK.nun 350/3, 59 ve 343/2, 59/2, Nurettin BASUT'un da TCK.nun 171/1 inci maddesinden kesinleşmiş mahkumiyetlerinin olması ve bu mahkumiyetleri 2820 Sayılı Yasanın 8 ve 11. maddelerine göre siyasi parti kurucusu olmalarına engel teşkil etmesine rağmen, her iki şahsında istem tarihi itibariyle 3713 Sayılı Yasanın 8. maddelerinden ayrıca mahkumiyetleri bulunması ve bu mahkumiyetlerinin tek başına siyasi parti kurucu üyesi olmalarına engel teşkil etmesi nedeniyle, ihtar istemimizde yukarıdaki sabıkaları ayrıca belirtilmemiştir.

02.01.2003 tarih ve 4778 Sayılı Yasa ile değişiklik yapılmadan önce, 2820 Sayılı Yasa'nın 8. maddesine göre parti kurucu üyesi olabilmek için, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olmak gerekmekte idi. Milletvekili seçilme yeterliliği ise, Anayasa'nın 76. ve 2839 Sayılı Milletvekili Seçim Yasası'nın 11. maddesinde düzenlenmektedir.

4777 Sayılı Yasa ile Anayasa'nın 76. maddesinde ve 4778 Sayılı Yasa ile Milletvekili Seçim Yasası'nda yapılan değişikliklerle milletvekili seçilme yeterliliğine engel haller konusu yeniden düzenlenmiş; ayrıca Siyasi Partiler Yasası'nın 8. maddesindeki parti kurucusu olabilme koşulları da değiştirilerek parti kurucusu olabilmek için milletvekili seçilme değil, partiye üye olma yeterliliği ölçütü getirilmiş, parti üyeliği konusunda ise gene 4778 Sayılı Yasa ile 2820 Sayılı Yasa'nın 11/b-2-3-5. maddesi değiştirilmiştir.

3682 Sayılı Adli Sicil Yasasının 8/b maddesi de 4778 Sayılı Yasanın 31. maddesi ile değiştirilerek belirli zaman koşullarının oluşması durumunda suçların niteliklerine bakılmaksızın tüm sabıka kayıtlarının silinmesi olanaklı kılınmıştır.

3682 Sayılı Adli Sicil Kanununun 8/son maddesi; “...Kanunlarda yapılacak değişiklikler sonucu suç olmaktan çıkarılan veya idari nitelikte cezaya dönüştürülen suçlarla ilgili bilgiler Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve istatistik Genel Müdürlüğünce re'sen adli sicil kayıtlarından çıkartılır...” hükmüne istinaden kurucu üyeler Abdülmelik FIRAT, Ali BEYKÖYLÜ, Fehmi DEMİR, Hasan DAĞTEKİN, Nevzat TEKER ve Salih ÖZÇELİK'in 3713 Sayılı Yasanın 8. maddesinin 4928 Sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırılması nedeniyle bu suça konu sabıka kayıtları adli sicilden çıkartılmıştır.

Kurucu üye Hamiyet İZOL'un getirtilen adli sicil kaydı içeriğine göre; bu şahsın önceki talebimize konu TCK.nun 312/2, 647 S.K.nun 6. maddeleri gereğince mahkum olduğu 1 yıl hapis ve 160.000TL. ağır para cezasına konu erteli mahkumiyetine dair sabıka kaydını 3682 Sayılı Adli Sicil Kanununun 8. maddesinde 4778 Sayılı Yasanın 31. maddesi ile yapılan değişiklikten yararlanarak sildirdiği, bu nedenle siyasi parti kuruculuğuna engel bir hali kalmadığı anlaşılmıştır.

Bu kanuni düzenlemeler ve değişiklikler nazara alınarak kurucu üyelerin ihtar istemimize konu hukuksal durumları yeniden gözden geçirilmiştir:

1- Kurucu üyeler Abdülmelik FIRAT, Ali BEYKÖYLÜ, Fehmi DEMİR, Hasan DAĞTEKİN, Nevzat TEKER ve Salih ÖZÇELİK'in sabıkalarına konu 3713 Sayılı Yasanın 8. maddesi 4928 Sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırılmıştır. 3682 Sayılı Yasanın 8/son maddesi gereğince bu şahısların sabıka kayıtları Adli Sicilden re'sen çıkarıldığından siyasi parti kurucusu olmalarına engel bir hal kalmamıştır.

2- Kurucu üye Hamiyet İZOL, ihtar talebimize konu ve yukarıda ayrıntıları belirtilen sabıka kaydını sildirdiği, getirtilen 14.04.2004 tarihli adli sicil kaydından anlaşılmakla, bu şahsın da siyasi parti kurucu üye olmasına yasal bir engel yoktur.

3- Parti kurucu üyelerinden 01.01.1974 doğumlu Samet EKİN 01.01.2004 tarihi itibariyle 30 yaşını doldurmuş, 2820 Sayılı Yasanın 8 ve 11. maddelerinde 4778 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonucu da parti kurucu üyesi olma yeterliliğini kazanmıştır.

4- Diğer kurucu üyelerden Abdullah DÜRMÜŞ'ün 1918 Sayılı Yasanın 27/3,4,33/Son, CMUK.nun 326/son, Ali BEYKÖYLÜ'nün TCK. nun 168/2, Nevzat TEKER'in TCK.nun 350/3, 59, 343/2, 59/2, Nurettin BASUT'un TCK.nun 171/1, Muzaffer KIZIL'ın TCK.nun 491/1, 522/1, 59/2, 647 Sayılı Yasanın 4, 6. maddelerinden mahkumiyetlerine konu sabıka kayıtları 2820 Sayılı Yasanın 8. ve 11. maddeleri uyarınca siyasi parti kurucusu olmalarına engeldir. Bahse konu sabıka kayıtları 3682 Sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca, hükmü veren mahkeme veya talep edenin bulunduğu yer asliye ceza mahkemesince silinme koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu itibarla, adı geçenlerin sabıka durumları Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünden yeniden sorulmuş, 15.04.2004 tarih ve 4642 sayılı yanıt ekindeki belgelerden de görüleceği üzere durumlarında bir değişiklik olmadığı, yukarıdaki sabıka kayıtlarını aynen muhafaza ettikleri anlaşılmıştır.

5-Kurucu üyelerden Şerif SAYDAM'ın siyasi parti kuruculuğu ile ilgili yeterliliği incelendiğinde; adı geçenin Adana Devlet Güvenlik Mahkemesinin 12.09.1997 gün ve 227-89 Sayılı kararı ile TCK.nun 169, 59/2, 31/2, 40. maddeleri uyarınca 3 yıl 9 ay ağır hapis ve 3 yıl kamu hizmetlerinden men cezasına mahkum edildiği, bu cezanın 03.06.1999 tarihinde kesinleştiği, kesinleşme ve infaz tarihleri nazara alındığında adı geçeninin 3682 Sayılı Yasanın 8/c maddesindeki silinme koşullarının oluşmadığı, dolayısıyla sabıkasına konu suçun niteliği itibariyle siyasi parti kurucu üyesi olamayacağı anlaşılmıştır.

SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Hak ve Özgürlükler Partisi Kurucu üyeleri Abdülmelik FIRAT, Fehmi DEMİR, Hasan DAĞTEKİN, Salih ÖZÇELİK, Hamiyet İZOL ve Samet EKİN haklarında ihtar istemimize konu edilen hususlarda 4777, 4778 ve 4928 Sayılı Yasalar ile yapılan değişiklikler gözetildiğinde siyasi parti kurucu üyesi olmalarına yasal bir engel kalmamıştır.

Ancak; Abdullah DÜRMÜŞ, Ali BEYKÖYLÜ, Nevzat TEKER, Nurettin BASUT, Şerif SAYDAM ve Muzaffer KIZIL'ın yukarıda belirtilen ve henüz silinmeyen adli sicil kayıtları nedeniyle Anayasanın 76/2, 2820 Sayılı Siyasi Partiler Yasasının 8 ve 11. maddeleri uyarınca siyasi parti kurucu üyesi olmaya engel halleri devam ettiğinden adı geçenlerin kurucu üyelikten çıkarılmaları için davalı partiye 2820 Sayılı Yasanın 104. maddesi uyarınca İHTAR VERİLMESİ gerektiği görüş ve düşüncesindeyiz.”

II- İNCELEME

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ihtar başvurusu, işin incelenmesine ilişkin rapor, ilgili Anayasa ve yasa kuralları, bunların gerekçeleri ile diğer belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Anayasa'nın 68. maddesinin birinci fıkrasında, vatandaşların siyasi parti kurma ve usulüne göre partilere girme ve partilerden ayrılma hakkına sahip bulundukları, ikinci fıkrasında, siyasi partilerin demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları oldukları; üçüncü fıkrasında da siyasi partilerin önceden izin almadan kurulacakları, Anayasa ve kanun hükümleri içerisinde faaliyetlerini sürdürecekleri belirtilmiştir.

2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın 3. maddesine göre, siyasi partiler, Anayasa ve yasalara uygun olarak faaliyet göstermek üzere teşkilatlanan tüzel kişiliğe sahip kuruluşlardır. Siyasi partilerin uymaları gereken esaslar Siyasi Partiler Yasası'nda gösterilmiştir.

Anılan Yasa'nın siyasi partilerin örgütlenmesi ile ilgili ikinci kısmının üyeliğe ilişkin ikinci bölümünde yer alan 11. maddesindeki düzenleme, hem kişilere hem de siyasi partilere yükümlülük getirmiştir. Buna göre, maddede sayılan türden mahkumiyeti bulunanlar siyasi partilere üye olamayacaklar, siyasi partiler de bu durumda olan kimseleri üye kaydedemeyeceklerdir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Parti'nin kurucu üyesi ve genel başkanı Abdülmelik FIRAT ile kurucu üyelerinden Abdullah DÜRMÜŞ, Ali BEYKÖYLÜ, Fehmi DEMİR, Hasan DAĞTEKİN, Nevzat TEKER, Nurettin BASUT, Salih ÖZÇELİK, Şerif SAYDAM, Hamiyet İZOL ve Muzaffer KIZIL'ın siyasi partilere üye olma ve üye kaydedilmeye engel kesinleşmiş mahkumiyet hükümlerinin bulunması, A.Samet EKİN'in ise yaşının 30'dan küçük olması nedeniyle bu kişileri kurucu üyeliğe kabul eden Hak ve Özgürlükler Partisi hakkında ihtar kararı verilmesini istemiştir.

Başvuruya esas olan konuyu düzenleyen kurallar Anayasa'nın 76., 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 8. ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 10. ve 11. maddelerinde yer almaktadır.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının başvurusundan sonra çıkarılan ve 31.12.2002 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 27.12.2002 günlü, 4777 sayılı “2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun” ile Anayasa'nın 76. maddesinde ve 11.1.2003 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2.1.2003 günlü, 4778 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun” ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 8. ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 11. maddelerinde değişiklikler yapılmıştır.

2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun değişiklikten önceki 8. maddesinin birinci fıkrasında siyasi partilerin “milletvekili seçilme yeterliliğine sahip” en az otuz Türk vatandaşı tarafından kurulacağı öngörülmüş iken, değişiklikten sonraki kurala göre, “siyasi partiler, partiye üye olma yeterliliğine sahip en az otuz Türk vatandaşı tarafından” kurulabilecektir. 2820 sayılı Kanun'un siyasi partilere üye olmayı düzenleyen 11. maddesinin ilk fıkrasında ise onsekiz yaşını dolduran, medeni ve siyasi hakları kullanma ehliyetine sahip olan her Türk vatandaşının bir siyasi partiye üye olabileceği belirtilmektedir.

4777 sayılı “2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun” ile Anayasa'nın 76. maddesinde yapılan değişiklikle, madde metnindeki “ideolojik veya anarşik eylemlere” ibaresi “terör eylemlerine” şeklinde değiştirilmiştir.

Son olarak 2.5.2003 günlü, 4778 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun” ile bu kez 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın 11. maddesinin (b) bendinin 2, 3 ve 5 numaralı alt bentlerinde değişiklikler yapılmıştır.

Bu alt bentlerde yapılan bu değişiklikten sonra:

- Basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçları, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma veya Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından biriyle mahkum olanlar,

- Taksirli suçlar hariç beş yıl ağır hapis veya beş yıl ve daha fazla hapis cezasına mahkum olanlar,

- Terör eyleminden mahkum olanlar

Siyasi partilere üye olamayacaklar ve üye kaydedilemeyeceklerdir.

İsteme konu kurallardaki anılan değişiklikler karşısında, artık eldeki işte, kurucu üyelik bakımından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihtar istemini dayandırdığı milletvekili seçimi yeterliliğini düzenleyen kurallar yerine, üye olma yeterliliğini düzenleyen kuralların gözetilmesi ve ihtar istemi hakkında bu kurallara göre karar verilmesi gerekmiştir.

Verilecek ihtar kararı, ihtar istemine konu edilen kişilerin üyelik kayıtlarının silinmesi amacına yönelik olduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının başvurusunda adı geçen kişilerin durumları 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun değişik 11. maddesi yönünden ayrı ayrı ele alınarak incelenmiştir.

1) Genel Başkan ve Kurucu Üye Abdulmelik FIRAT Yönünden İnceleme

Şahabettin-Ayşe oğlu, 1927 doğumlu Abdulmelik Fırat'ın, Ankara 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin 18.02.1997 günlü, 1996/15 esas, 1997/18 karar sayılı hükmüyle Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı hedef alan propaganda yapmak suçundan dolayı 3713 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis ve ağır para cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında verilen cezaların 647 sayılı Yasa'nın 6. maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmiş ve hüküm temyiz üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 3.11.1997 günlü, 1997/2180 Esas ve 1997/5370 Karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmiştir.

4928 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un 19. maddesinin (b) bendinde yer alan kural ile kurucu üye Abdülmelik Fırat'ın sabıkasındaki kayda esas olan 12.4.1991 günlü, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 8 inci maddesi yürürlükten kaldırılmış, adı geçenin sabıkasına esas eylem anılan düzenleme ile suç olmaktan çıkarılmıştır. Bu durumda, ilgilinin parti kurucu üyesi olmasına engel bir hali kalmadığı sonucuna varılmıştır.

2) Kurucu Üye Abdullah DÜRMÜŞ Yönünden İnceleme

Hamit-Ayşe oğlu, 1971 doğumlu Abdullah Dürmüş'ün, Beytüşşebap Asliye Ceza Mahkemesi'nin 14.11.1996 günlü, 1996/35 Esas ve 1996/33 Karar sayılı ilamıyla toplu kaçakçılık suçundan dolayı 1918 sayılı Kaçakçılık Kanunu'nun 27/3-4, 33/son, CMUK.326/son maddeleri uyarınca 5.434.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, temyiz üzerine hüküm Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nin 23.3.1998 günlü, 1998/2348 Esas ve 1998/2486 Karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmiştir.

2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın üye olma yeterliliğini düzenleyen kuralları “Siyasi partilere üye olma” başlığını taşıyan ve 2.1.2003 günlü, 4778 sayılı Yasa'nın 7 maddesi ile değiştirilen 11. maddesinin 2 numaralı bendinde istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçlarından mahkum olanların siyasi partilere üye olamayacakları ve üye kaydedilemeyecekleri belirtilmiştir. Abdullah Dürmüş'ün eylemi istimal ve istihlak kaçakçılığı olmayıp 1918 sayılı Kaçakçılık Kanunu'nun 27/3-4, 33/son maddelerinde yaptırıma bağlanmış olan toplu kaçakçılık suçunu oluşturmaktadır. Bu durumda, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun üye olma yeterliliğini düzenleyen 11. maddesinde açıkça belirtilen hükümlülüğünden dolayı adı geçenin siyasi partilere üye olma ve üye kaydedilme yeterliliği bulunmamaktadır.

Bu nedenle Abdullah Dürmüş'ün siyasi parti üyeliğinden çıkarılması gerekmektedir.

3) Kurucu Üye Ali BEYKÖYLÜ Yönünden İnceleme

Emin-Zeliha oğlu, 1941 doğumlu Ali Beyköylü;

a) İstanbul 2 Nolu Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin 23.2.1987 gün, 1986/4 Esas ve 1987/7 sayılı ilamıyla Rızgari adlı silahlı çetenin sair efradı olmak suçundan dolayı eylemine uyan TCK.nun 168/2. maddesi uyarınca 13 yıl 4 ay ağır hapis cezasına mahkum olmuş, bu hüküm temyiz üzerine Askeri Yargıtay 2. Dairesi'nin 21.12.1988 günlü, 1988/472 Esas ve 1988/770 Karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmiş,

b) Ankara 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin 17.11.1998 gün, 1995/17 Esas ve 1998/144 Karar sayılı ilamıyla Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı hedef alan propaganda yapmak suçundan dolayı 3713 sayılı Kanunun 8/1, TCK.nun 36, 40, 17. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis, 100.000.000 TL ağır para cezasına mahkûm olmuş ve bu hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. İnfaz aşamasında iken 4454 sayılı erteleme yasasının çıkması üzerine Ankara 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin 28.3.2000 günlü ek kararıyla bu sanık hakkındaki cezanın ertelenmesine karar verilmiştir.

Partinin kurucu üyelerinden Ali Beyköylü'nün sabıka kaydında belirtilen hükümlülüğüne esas eylemlerinden birisi olan 3713 sayılı Kanunun 8/1. maddesine uyan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı hedef alan propaganda yapmak suçu 15 Temmuz 2003 günlü, 4928 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un 19. maddesinin (b) bendinde yer alan kural ile suç olmaktan çıkarılmıştır.

Adı geçenin sabıka kaydına esas diğer hükümlülüğü olan Türk Ceza Kanunu'nun 168. maddesinde düzenlenen Rızgari adlı silahlı çetenin sair efradı şeklinde üyesi olmak suçu Türk Ceza Kanunu'nun İkinci Kitabının birinci babında düzenlenen suçlardandır. 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın 11. maddesinin 4778 sayılı Yasa ile değişik ikinci fıkrasının 4 numaralı alt bendinde “Türk Ceza Kanunu'nun İkinci Kitabının birinci babında yazılı suçlardan veya bu suçların işlenmesini aleni olarak tahrik etme suçundan mahkum olanlar”ın siyasi partilere üye olamayacakları ve üye kaydedilemeyecekleri belirtilmiştir.

Öte yandan, 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın 11. maddesinin 5 numaralı alt bendinde terör eyleminden mahkum olanların siyasi partilere üye olamayacakları ve üye kaydedilemeyecekleri belirtilmiştir. Adı geçenin Türk Ceza Kanunu'nun 168. maddesine uyan eylemi 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 3. maddesinde terör suçları arasında sayılmıştır. Parti kurucu üyesi Ali Beyköylü'nün bu hükümlülüğü 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 11. maddesinin 4778 sayılı Yasa ile değişik ikinci fıkrasının 4 ve 5 numaralı alt bentlerinde belirtilen nitelikte olduğundan bu kişinin siyasi parti kurucusu olma yeterliliği bulunmamaktadır.

Bu nedenle Ali Beyköylü'nün siyasi parti üyeliğinden çıkarılması gerekmektedir.

4) Kurucu Üye Fehmi DEMİR Yönünden İnceleme

Ömer-Adile oğlu, 1957 doğumlu Fehmi Demir'in, Ankara 2 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin 31.08.1998 gün, 1998/87 Esas ve 1998/105 Karar sayılı ilamıyla Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı hedef alan propaganda yapmak suçundan dolayı 3713 sayılı Kanunun 4126 sayılı Kanunla Değişik 8/1. maddesi uyarınca 1 yıl 4 ay ağır hapis ve 800.000.000 TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına ve sanık hakkında verilen cezaların 647 sayılı Yasa'nın 6. maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmiş ve hükmün temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 10.5.1999 günlü, 1999/588 Esas ve 1999/2174 Karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmiştir.

Partinin kurucu üyelerinden Fehmi Demir'in sabıka kaydında belirtilen hükümlülüğüne esas eylemin, 4928 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un 19. maddesinin (b) bendinde yer alan kural ile suç olmaktan çıkarılmış olması ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 11. maddesinin 4778 sayılı Yasa ile değişik ikinci fıkrasının 5 numaralı alt bendinde belirtilen nitelikte hükümlülüğünün de bulunmaması nedeniyle adı geçenin siyasi parti kurucusu olma yeterliliği bulunmaktadır.

5) Kurucu Üye Hasan DAĞTEKİN Yönünden İnceleme

Mehmet Sait-Bedia oğlu, 1959 doğumlu Hasan Dağtekin'in, İstanbul 1 Nolu devlet Güvenlik Mahkemesi'nin 14.11.1995 gün, 1994/38 Esas ve 1995/240 Karar sayılı ilamıyla Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı hedef alan propaganda yapmak suçundan dolayı 5680 sayılı Kanunun 16/4, 4216 sayılı Kanunla Değişik 3713 sayılı Kanunu'nun 8/1, 3, TCK.nun, 36, 72, 647 sayılı Kanunun 4-5.maddeleri uyarınca 100.900.000 TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve hükmün temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 27.9.1996 günlü, 1996/2501 Esas ve 1996/4710 Karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmiştir.

Partinin kurucu üyelerinden Hasan Dağtekin'in sabıka kaydında belirtilen hükümlülüğüne esas eylemin, 4928 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un 19. maddesinin (b) bendinde yer alan kural ile suç olmaktan çıkarılmış olması ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın 11. maddesinin 4778 sayılı Yasa ile değişik ikinci fıkrasının 5 numaralı alt bendinde belirtilen nitelikte hükümlülüğünün de bulunmaması nedeniyle adı geçenin siyasi parti kurucusu olma yeterliliği bulunmaktadır.

6) Kurucu Üye Nevzat TEKER Yönünden İnceleme

Sait-Behiye oğlu, 1950 doğumlu Nevzat Teker'in;

a) İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesinin 21.04.1994 gün, 1993/195 Esas ve 1994/81 Karar sayılı ilamıyla Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı hedef alan propaganda yapmak suçundan dolayı 3713 sayılı Kanun'un 8/1.maddesi, TCK'nun 59.maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay ağır hapis, 208.333.333 TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2.12.1994 günlü, 1994/5899-10078 sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmesinden sonra 2.11.1995 günlü ek kararla 3713 sayılı Yasa'nın 8. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle hükümlüye ait dosya resen ele alınarak, Nevzat Teker'in cezası 86.333.333 lira ağır para cezasına dönüştürülmüş ve 647 sayılı Yasa'nın 6. maddesine göre cezanın ertelenmesine karar verilmiştir.

b) Bakırköy 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 27.12.1990 günlü, 1988/1146 Esas ve 1990/932 Karar sayılı ilamıyla sahte pasaport kullanmak ve polise sahte kimlik bildirmek suçlarından dolayı Türk Ceza Kanunu'nun 350/3., 343/2. ve 59. maddeleri uyarınca neticeten 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, 24.12.1992 günü şartla salıverilen hükümlünün önceki bihakkın tahliye tarihi 19.12.1993 iken, 1995/1-7492 ilamat sayısıyla şartla tahliyesi geri alınıp cezasını çeken hükümlünün son bihakkın tahliye tarihi 12.4.1996 olarak belirtilmiştir.

Adı geçenin sabıka kaydında belirtilen hükümlülüğüne esas önceki eylemi 19.7.2003 günlü, 4928 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un 19. maddesinin (b) bendinde yer alan kural ile suç olmaktan çıkarılmıştır.

Söz konusu kişinin sabıka kaydına esas diğer hükümlülüğü ise, sahte pasaport kullanmak ve polise sahte kimlik bildirmek suçlarına ilişkin bulunmaktadır. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 11. maddesinin 2.1.2003 günlü 4778 sayılı Yasa'nın 7. maddesi ile değişik (b) -2. bendinde, sahtecilik suçundan mahkum olanların siyasi partilere üye olamayacakları ve üye kaydedilemeyecekleri kurala bağlanmıştır. Nevzat Teker sahtecilik suçundan mahkum olduğundan belirtilen düzenlemeye göre siyasi parti kurucusu olma yeterliliği bulunmamaktadır.

Bu nedenle Nevzat Teker'in siyasi parti üyeliğinden çıkarılması gerekmektedir.

7) Kurucu Üye Nurettin BASUT Yönünden İnceleme

Yusuf-Fatma oğlu, 1952 doğumlu Nurettin Basut'un;

a) Erzincan 2 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin 01.04.1997 gün, 1996/156 Esas ve 2997/40 Karar sayılı ilamıyla halkı sınıf, ırk ve bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek suçundan dolayı TCK'nun 312/2, 19, 81/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 6 gün ağır hapis ve 330.000 TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve hükmün temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin 7.7.1997 günlü, 1997/10231 Esas ve 1997/11157 Karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmiştir.

b) 3. Ordu Komutanlığı Sıkıyönetim 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nce 21.3.1990 günlü, 1988/21 Esas ve 1990/5 Karar sayılı ilamıyla yasadışı terör örgütüne üye olmak suçundan dolayı Türk Ceza Kanunu'nun 171/1., 31., ve 33. maddeleri uyarınca sekiz yıl ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına, müebbeten amme hizmetlerinden mahrumiyetine ve ceza müddetince yasal kısıtlılık altında bulundurulmasına karar verilmiş, temyiz üzerine hüküm Askeri Yargıtay 2. Dairesinin 19.6.1991 günlü, 1991/216 Esas ve 1991/401 Karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmiştir. 29.11.1991 günü şartla salıverilen hükümlünün bihakkın tahliye tarihi 14.11.1995 olarak belirtilmiştir.

2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 11. maddesinin 4778 sayılı Yasa ile değişik ikinci fıkrasının 4 numaralı alt bendinde “Türk Ceza Kanununun İkinci Kitabının birinci babında yazılı suçlardan veya bu suçların işlenmesini aleni olarak tahrik etme suçundan mahkum olanlar”ın; 5. bendinde de “terör eyleminden mahkum olanlar”ın siyasi partilere üye olamayacakları belirtilmiştir.

Nurettin Basut'un sabıka kaydında belirtilen birinci eylemi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı hedef alan propaganda yapmak suçudur. Adı geçenin sabıka kaydındaki ikinci hükümlülüğü olan Türk Ceza Kanunu'nun 171. maddesinde belirtilen yasadışı terör örgütüne üye olmak eylemi Türk Ceza Kanunu'nun İkinci Kitabının birinci babında düzenlenen suçlardandır.

Öte yandan, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 11. maddesinin 5 numaralı alt bendinde terör eyleminden mahkum olanların siyasi partilere üye olamayacakları ve üye kaydedilemeyecekleri belirtilmiştir. Adı geçenin Türk Ceza Kanunu'nun 171. maddesine uyan eylemi 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 3. maddesinde terör suçları arasında sayılmıştır.

Parti kurucu üyesi Nurettin Basut'un bu hükümlülüğünün 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 11. maddesinin 4778 sayılı Yasa ile değişik ikinci fıkrasının 4 ve 5 numaralı alt bentlerinde belirtilen nitelikte olması nedeniyle adı geçen kişinin siyasi parti kurucusu olma yeterliliği bulunmamaktadır.

Bu nedenle Nurettin Basut'un siyasi parti üyeliğinden çıkarılması gerekmektedir.

8) Kurucu Üye Salih ÖZÇELİK Yönünden İnceleme

Hasan-Zahide oğlu, 1955 doğumlu Salih Özçelik'in, İstanbul 4 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin 05.06.1996 günlü, 1994/32 Esas ve 1994/55 Karar sayılı ilamıyla Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı hedef alan propaganda yapmak suçundan dolayı 3713 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca 1 yıl 4 ay hapis ve 133.333.333 TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve hükmün temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 10.2.1999 günlü, 1998/1204 Esas ve 1999/807 Karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmiştir.

Adı geçenin sabıka kaydında belirtilen hükümlülüğüne esas eyleminin 4928 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un 19. maddesinin (b) bendinde yer alan kural ile suç olmaktan çıkarılmış olması ve adı geçenin 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın 11. maddesinin 4778 sayılı Yasa ile değişik ikinci fıkrasının 5 numaralı alt bendinde belirtilen nitelikte başka bir hükümlülüğünün de bulunmaması nedeniyle adı geçenin siyasi parti kurucusu olma yeterliliği bulunmaktadır.

9) Kurucu Üye Şerif SAYDAM Yönünden İnceleme

Salih-Zeliha oğlu, 1954 doğumlu Şerif Saydam'ın, Adana Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin 12.09.1997 gün, 1997/227 Esas ve 1997/89 Karar sayılı ilamıyla yasadışı örgüte yardım ve yataklık yapmak suçundan dolayı TCK.nun 169, 59/2, 31/2, 40. maddeleri uyarınca 3 yıl 9 ay ağır hapis ve 3 yıl kamu hizmetlerinden mahkumiyet cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve hükmün temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 3.6.1999 günlü, 1999/2276 Esas ve 1999/2528 Karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmiştir.

2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 11. maddesinin 4778 sayılı Yasa ile değişik ikinci fıkrasının 4 numaralı alt bendinde “Türk Ceza Kanunu'nun İkinci Kitabının birinci babında yazılı suçlardan veya bu suçların işlenmesini aleni olarak tahrik etme suçundan mahkum olanlar”ın siyasi partilere üye olamayacakları ve üye kaydedilemeyecekleri belirtilmiştir.

Adı geçenin sabıka kaydına geçen hükümlülüğüne esas olan Türk Ceza Kanunu'nun 169. maddesinde düzenlenen yasadışı örgüte yardım ve yataklık yapmak suçu Türk Ceza Kanunu'nun İkinci Kitabının birinci babında düzenlenen suçlardandır.

Öte yandan, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 11. maddesinin 5 numaralı alt bendinde terör eyleminden mahkum olanların siyasi partilere üye olamayacakları ve üye kaydedilemeyecekleri belirtilmiştir. Adı geçenin Türk Ceza Kanunu'nun 169. maddesine uyan eylemi 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 4. maddesinde -terör amacıyla işlenmesi halinde- terör suçları arasında sayılmıştır. Sanığın eylemi, amacı terör olan bölücü örgüte yardım ve yataklık niteliğinde olduğundan nisbi terör suçu olarak değerlendirilebilecek nitelikte bir suçtur.

Kurucu üye Şerif Saydam'ın sabıka kaydına esas hükümlülüğü 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın 11. maddesinin 4778 sayılı Yasa ile değişik ikinci fıkrasının 4 ve 5 numaralı alt bentlerinde belirtilen nitelikte olduğundan bu kişinin siyasi parti kurucusu olma yeterliliği bulunmamaktadır.

Bu nedenle Şerif Saydam'ın siyasi parti üyeliğinden çıkarılması gerekmektedir.

10) Kurucu Üye Hamiyet İZOL Yönünden İnceleme

Mehmet Emin-Şükriye kızı 1969 doğumlu Hamiyet İzol'un, Adana Devlet Güvenlik Mahkemesinin 25.12.1997 gün, 1997/27 Esas ve 1997/272 Karar sayılı ilamıyla halkı sınıf, ırk ve bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek suçundan dolayı TCK.nun 312/2. maddesi uyarınca 1 yıl hapis, 160.000 TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına ve sanık hakkında verilen cezaların 647 sayılı Yasa'nın 6. maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmiş ve hükmün temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 9.3.1999 günlü, 1998/2043 Esas ve 1999/1316 Karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmiştir.

2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun değişiklikten önceki 8. maddesinin birinci fıkrasında parti kurucusu olma yeterliliği bakımından “milletvekili seçilme yeterliliğine” yollama yapılmakta iken, 4778 sayılı Yasa ile getirilen değişiklikten sonraki kuralla “üye olma yeterliliğine sahip olma” koşulu yeterli görülmüştür.

Türk Ceza Kanunu'nun 312. maddesinde düzenlenen suç terör suçu niteliğinde değildir.

Üye olma yeterliliğini düzenleyen 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 11. maddesinin 4778 sayılı Yasa ile değişik ikinci fıkrasının 3 numaralı alt bendinde ise, Türk Ceza Kanunu'nun 312/2. maddesinden bahsedilmemiş, ceza süresi bakımından ise “taksirli suçlar hariç beş yıl ağır hapis veya beş yıl ve daha fazla hapis cezasına mahkum olanlar” şeklinde bir düzenleme getirilmiştir. Böylece, yapılan değişikliklerle, bir kimsenin milletvekili seçilme yeterliliği bulunmasa da, siyasi parti kurucusu veya üyesi olabilmesine olanak sağlanmış bulunmaktadır.

Sonuç olarak, halkı sınıf, ırk ve bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek suçundan dolayı cezalandırılan ve cezası ertelenen Hamiyet İzol'un bu cezası 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın 11. maddesinin 4778 sayılı Yasa ile değişik ikinci fıkrasının 3 numaralı alt bendinde belirtilen sürenin altında bulunduğundan, bu kişinin siyasi parti kurucusu olma yeterliliği bulunmaktadır.

11) Kurucu Üye Muzaffer KIZIL Yönünden İnceleme

Ömer-Şemsi oğlu, 1952 doğumlu Muzaffer Kızıl'ın, Van Sulh Ceza Mahkemesinin 24.03.1994 gün, 93/42 Esas ve 1994/183 Karar sayılı ilamıyla elektrik hırsızlığı suçundan dolayı TCK. 491/1, 522/1, 59/2. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında verilen hapis cezasının 647 sayılı Kanunun 4. ve 6. maddeleri gereğince paraya çevrilerek ertelenmesine karar verilmiş, temyiz edilmeyen hüküm 15.4.1994 tarihinde kesinleşmiştir.

Halen yürürlükte olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51. maddesinin 8. fıkrasında, “Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır” denilmekte ise de, hükümlünün deneme süresi mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu döneminde geçirilmiş olduğundan inceleme bu Kanun kapsamında yapılmıştır.

2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 11. maddesinin 2.1.2003 günlü, 4778 sayılı Yasa'nın 7. maddesi ile değişik b/2. bendinde, hırsızlık suçundan mahkum olanların siyasi partilere üye olamayacakları ya da üye kaydedilemeyecekleri kurala bağlanmış, mahkumiyetin ertelenmesi halinde bunun siyasi partiye üye olmayı ya da üye kaydetmeyi ne yönde etkileyeceği belirtilmemiştir.

Erteleme, işlediği suçtan dolayı mahkum edilen suçluya iliş­kin cezanın infazının belirli bir süre ile geri bırakılması ve suçlu bu süre içinde yeniden bir suç işlemediği takdirde suçun işlenmemiş veya hükümlülüğün gerçekleşmemiş ya da cezanın çekilmiş sayılmasıdır.

Erteleme, ilk kez 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ile düzenlendiği için bunun doğuracağı hukuksal sonuçlara da aynı yasanın 91. ve 95. maddelerinde yer verilmiştir. 4055 sayılı Yasayla değiştirilen 95. maddenin (II) sayılı fıkrasında; “Cürüm ile mahkum olan kimse hüküm tarihinden itibaren beş sene içinde işlediği diğer bir cürümden dolayı evvelce verilen ceza cinsinden bir cezaya yahut hapis veya ağır hapis cezasına mahkum ol­mazsa, cezası tecil edilmiş olan mahkumiyeti esasen vaki olmamış sayı­lır. Aksi takdirde her iki ceza ayrı ayrı tenfiz olunur” denilmektedir. Bu düzenlemeyle yasakoyucu bir deneme süresi kabul etmiştir. Deneme süresince cezanın infazı “askıya” alınmakta, dene­me süresi “iyi hal” ile geçirilip suç işlememe koşulu yerine getirilir­se “mahkumiyet esasen vaki olmamış” sayılmaktadır. Deneme süresi için­de mahkum yeni bir suç işlerse ertelenen ceza ve yeni ceza ayrı ayrı uygulanmaktadır.

Öğretide, “mahkumiyetin esasen vaki olmamış” sayılması ile mahkumiyet hükmü ortadan kalkmış bulunacağından, bu mahkumiyetin et­kilerinin de artık söz konusu olamayacağı konusunda da görüş birliği vardır. Bu görüşe göre, mahkumiyetin esasen vaki olmamış sayılma­sı ile fer'i cezalar ve diğer yasalardan doğan ehliyetsizlikler de ortadan kalkacaktır. Öğretide oluşan bu görüşe Danıştay da katılmaktadır. Nitekim Danıştay Beşinci Dairesinin oybirliği ile verdiği yerleşik kararları, deneme süresini iyi hal ile geçiren ve mahkumiyeti esasen vaki olmamış sayı­lan kimselerin, memuriyet görevine son verilemeyeceği yolundadır.

Yüksek Seçim Kurulu'nun 9.6.1991 günlü, 99 sayılı kararında da konuyla ilgili şu açıklamalara yer verilmektedir; “…Sözü edilen madde(Türk Ceza Kanunu'nun 95/2. maddesi) hükmünden, cezanın ertelenmesi durumunda hüküm tarihinden itibaren beş yıl içinde yeni bir cürümden ötürü herhangi bir ceza alınmadığı takdirde “ilk mahkumiyet yok kabul edilir, kişi hiçbir ceza almamış sayılır” sonucuna ulaşılmaktadır…

26.3.1989 tarihinde …belediye başkanlığına seçilmiş olan…'a hırsızlık suçundan verilen 20 günlük ceza mahkumiyeti ertelendiği ve adıgeçen hüküm tarihi olan 4.6.1969 tarihinden itibaren beş yıl içinde yeni bir cürümden dolayı herhangi bir ceza almamış olduğu için Türk Ceza Kanununun 95/2. maddesi uyarınca bu mahkumiyeti esasen vaki olmamış, yani yok sayılacağından, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 11/f-1 maddesine göre seçilme yeterliliğinin bulunmadığından artık sözedilemez…”. Kurul, Anayasa Mahkemesi'nin 30.4.1991 günlü kararından da alıntılar yaptıktan sonra seçim tutanağının iptali isteminin reddine karar vermiştir.

Yüksek Seçim Kurulu kararında belirtilen Anayasa Mahkemesi'nin, hırsızlık suçundan dolayı hükümlü bir kişiyi 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 11. maddesine aykırı olarak üye kaydeden siyasi partiye ihtar verilmesi isteminin reddine ilişkin 30.4.1991 gün ve E:1991/2 , K:1991/3(SPİ) kararında da şu açıklamalara yer verilmiştir; “…hakkında verilip ertelenen cezanın mahkûmiyeti, Türk Ceza Yasası'nın 95. maddesinin II. bendi gereğince, hüküm günü olan 18.10.1977'den sonra beş yıl içinde işlediği yeni bir cürümden dolayı herhangi bir ceza almadığı için, esasen vaki olmamış sayılır. Uygulamada ve öğretide sonuç olarak birleşilen bu görüş ve Türk Ceza Yasası'nın içeriğinden sözedilen 94/II. maddesi karşısında ……..'ın mahkûmiyeti yok kabul edilir. Hiç ceza almamış sayılması, erteleme kararından sonraki beş yılda ceza almaması durumunda, yasal bir zorunluluktur. Üyelik kaydı 18.10.1982'den (siyasî partilerin kurulmasından) sonra olduğundan, durumunda, 2820 sayılı Yasa'ya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu üye yönünden ihtar kararı istemi yerinde değildir, reddedilmelidir….”.

Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, erteleme kararı mahkumiyete bağlı bütün ehliyetsizlikleri etkiler. Bu ehliyet­sizlikleri yalnız Ceza Yasasındakiler değil, bütün diğer yasalardaki ehliyetsizlikler olarak yorumlamak, ertelemenin kabul nedenlerine ve erteleme kurumu ile varılmak istenen amaca daha uygun düşer. O halde, mahkumiyetin hiç vaki olmamış sayılması durumunda, çeşitli yasalardan doğan ehliyetsizlikler, bu bağlamda Siyasi Partiler Yasası'nın 11. mad­desinden doğan ehliyetsizlik de ortadan kalkar.

Hak ve Özgürlükler Partisi kurucusu Muzaffer Kızıl hırsızlık suçundan mahkum olmuş ve cezası ertelen­miştir. Hüküm, 15.4.1994 gününde kesinleşmiştir. Bu tarihten itibaren aradan beş yıldan fazla süre geçmiş, adı geçen deneme süresinde başka bir suç işlememiştir; ancak, hırsızlık suçundan mahkum olduğu tarih­te 18 yaşını doldurmuş olduğundan yüzkızartıcı nitelikteki bu mahkumi­yete ilişkin adli sicil kaydından silinmesi olanaklı değildir. Adli sicil kayıtları bakımından durum böyle olmakla birlikte, yukarıda açıklanan Anayasa Mahkemesi'nin 1991/2 Esas(Spi) sayılı kararı, Danıştay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yüksek Seçim Kurulu'nun 9.6.1991 günlü kararı dikkate alındığında, yüz kızartıcı suçtan dahi olsa, ertelenmiş bir mahkumiyetin vaki olmamış sayılmasını gerektiren koşulların varlığı halinde, sabıka kaydında mevcut olmasına rağmen bu hükümlülük siyasi parti kurucu üyesi olma yeterliliğini ortadan kaldırmaz.

12) Kurucu Üye A. Samet EKİN Yönünden İnceleme

Hani Nüfus Müdürlüğünce düzenlenen 12.8.2002 günlü nüfus kayıt örneğine göre, Parti kurucularından olan Seyithan-Esma oğlu, 1.1.1974 doğumlu A. Samet EKİN Parti'nin kuruluş tarihi olan 11.2.2002 tarihi itibariyle otuz yaşını doldurmamıştır.

2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun değişiklikten önceki 8. maddesinin birinci fıkrasında siyasi partilerin “milletvekili seçilme yeterliliğine sahip” en az otuz Türk vatandaşı tarafından kurulacağı öngörülmüş iken, 4778 sayılı Kanun ile getirilen değişiklikten sonraki kurala göre, “siyasi partiler, partiye üye olma yeterliliğine sahip en az otuz Türk vatandaşı tarafından” kurulabilecektir. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun siyasi partilere üye olmayı düzenleyen 11. maddesinin ilk fıkrasında ise, onsekiz yaşını dolduran, medeni ve siyasi hakları kullanma ehliyetine sahip olan her Türk vatandaşının bir siyasi partiye üye olabileceği belirtilmektedir.

Bu nedenle, onsekiz yaşını doldurmuş olduğu anlaşılan A.Samet Ekin'in parti kurucusu olma yeterliliği bulunmaktadır.

III- SONUÇ

A- Siyasi parti kurucu üyesi olma yeterliliğine engel kesinleşmiş mahkûmiyeti bulunan Abdullah DÜRMÜŞ, Ali BEYKÖYLÜ, Şerif SAYDAM, Nevzat TEKER ve Nurettin BASUT'u, 2820 sayılı Siyasî Partiler Kanunu'nun 11. maddesine aykırı olarak kurucu üyeliğe kabul eden Hak ve Özgürlükler Partisi'ne, kararın tebliğ tarihinden itibaren altı ay içinde bu aykırılığı gidermesi için aynı Yasa'nın 104. maddesi gereğince İHTARDA BULUNULMASINA,

B- Üyelik kaydının sürmesine yasal engel bulunmayan Parti'nin kurucu üyesi ve Genel Başkanı Abdulmelik FIRAT ile kurucu üyelerinden Fehmi DEMİR, Hasan DAĞTEKİN, Salih ÖZÇELİK, Hamiyet İZOL, Muzaffer KIZIL ve A. Samet EKİN yönünden Hak ve Özgürlükler Partisi'ne, İHTAR KARARI VERİLMESİNE GEREK OLMADIĞINA,

C- Karar örneğinin, gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,

27.2.2007 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

 

Başkan

Tülay TUĞCU

Başkanvekili

Haşim KILIÇ

Üye

Sacit ADALI

 

Üye

Fulya KANTARCIOĞLU

Üye

Ahmet AKYALÇIN

Üye

Mehmet ERTEN

 

Üye

Mustafa YILDIRIM

Üye

A. Necmi ÖZLER

Üye

Şevket APALAK

 

Üye

Serruh KALELİ

Üye

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

 

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Karar No 2007/4
Esas No 2002/6
Karar Tarihi 27/02/2007
Künye (AYM, E.2002/6, K.2007/4, 27/02/2007, § …)    
Karar Türü (Dosya Sonucu) İhtarda bulunulmasına
Karar Türü Siyasi Parti İhtar
Davacı - Davalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı - Hak ve Özgürlükler Partisi
Resmi Gazete 25/05/2007 - 26532
Üyeler Tülay TUĞCU
Haşim KILIÇ
Sacit ADALI
Fulya KANTARCIOĞLU
Ahmet AKYALÇIN
Mehmet ERTEN
Mustafa YILDIRIM
A. Necmi ÖZLER
Şevket APALAK
Serruh KALELİ
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Raportör Yok

T.C. Anayasa Mahkemesi