Siyasi Parti Kapatma, İhtar , Mali Denetim ve Değişik İşler Kullanıcı Kılavuzu

(AYM, E.2004/1, (Siyasi Parti İhtar) K.2004/1, 10/02/2004, § …)
   
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

 

Esas Sayısı:2004/1 (Siyasî Parti - İhtar)

Karar Sayısı:2004/1

Karar Günü:10.2.2004

Resmi Gazete tarih/sayı:13.03.2004/25401

 

 İHTAR İSTEMİNDE BULUNAN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

 İHTAR İSTEMİNİN KONUSU : "SP" rumuzunu kullanarak 22.4.1983 günlü, 2820 sayılı Siyasî Partiler Yasası'nın 96. maddesine aykırı hareket ettiği ileri sürülen Saadet Partisi'ne bu aykırılığın giderilmesi için aynı Yasa'nın 104. maddesi uyarınca ihtar kararı verilmesi istemidir.

 I- İHTAR İSTEMİNİN GEREKÇESİ

 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 13.1.2004 günlü, SP. 107.2004/35 sayılı başvuru dilekçesinin gerekçe bölümü şöyledir:

 "A- Genel Açıklama

Siyasi partiler, kendilerini ayırt edici unsurlarla ortaya koyabilmek için isimleri yanında, başka ifade yöntemlerine de ihtiyaç duyarlar. Bu anlamda bayrak, rozet, kısaltılmış ad yani rumuz gibi unsurlarla kendilerini kitleler karşısında daha etkin ve akılda kalıcı şekilde ifade etme yolunu seçerler.

2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın 8 inci maddesinde "kuruluş bildirisinde siyasi parti adının yazılması" hususuna değinilmiş, 96 ncı maddesinde ise "partiler tarafından kısaltılmış ad yani rumuz kullanılması halinde bunun hangi sınırlar içerisinde mümkün olduğu" hususu belirtilmiştir. 2829 sayılı Milletvekili Seçim Yasası'nın 26 ncı ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Yasa'nın 94 üncü maddesinde ise, seçimlerde kullanılan birleşik oy pusulalarında parti kısaltılmış adlarının yer alacağı hükmüne yer verilmiştir.

 Kısaltılmış ad, partinin ismi dışında; kısa, açık veya öz bir ifade ile partiyi tanımlamak için kullanılan bir addır. Uygulamada kısaltılmış ad genelde, parti adındaki kelimelerin baş harflerinden oluşmakta ise de, kısaltılmış adların mutlaka parti adındaki kelimelerin baş harflerinden oluşacağı yolunda bir hüküm bulunmadığı gibi, böyle bir kural koymakta doğru değildir. Kısaltılmış ad, parti adındaki kelimelerin baş harfleri dışında, başlı başına anlamı olan ayrı bir veya birkaç kelimeden de oluşabilir. Önemli olan Partinin kendisini tanıtıcı bir unsur ya da daha açık ve ayırt edici bir ifade ile ortaya koymasıdır. Bu şekildeki bir kısaltılmış ad, kuşkusuz partinin bayrağı gibi tanıtıcı ve ayırt edici bir unsurdur, yani partinin rumuzudur.

14.7.2001 tarihinde kurulan ve halen Başsavcılığımız Siyasi Partiler Bürosu'nca tutulmakta olan siyasi parti sicilinde kayıtlı ve bu nedenle tüzel kişiliğe sahip Saadet Partisi, kuruluşundan itibaren rumuz olarak "SP" ibaresini kullanmakta olup; bu ibarenin rumuz olarak belirlenip kullanılması konusunda parti karar organı olan Genel İdare Kurulu tarafından 20.11.2003 tarihinde karar alınmış bulunmaktadır.

 B- Eylem ve Hukuksal İrdeleme

 Saadet Partisi'nin tüzüğünde kısaltılmış ad yani rumuz konusunda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak anılan Parti kısaltılmış ad olarak kuruluşundan itibaren "SP" rumuzunu kullanmıştır. Şöyle ki, parti rumuzu olarak Saadet Partisi tarafından Yüksek Seçim Kurulu'na "SP" kısaltılmış adı bildirildiğinden, XXII. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerine ilişkin birleşik oy pusulasında da, Saadet Partisi rumuzu olarak bu ibare yer almıştır.

 01.02.1988 tarihinde kurulan Sosyalist Parti'nin tüzüğünün 1 inci maddesinde, partinin kısaltılmış adının "SP" olduğu vurgulanmış ve anılan Parti tarafından bu kısaltılmış ad kullanılmıştır. Sosyalist Parti, Anayasa Mahkemesi'nce (25.10.1992 tarih ve 21208 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan) 10.7.1992 tarih ve 2/1 sayılı kararla 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın dördüncü bölümünde yer alan emredici hükümlere aykırılık nedeniyle "temelli olarak" kapatılmıştır.

 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın 96 ncı maddesi uyarınca, halen sicilde kaydı bulunan partilerce kullanılan kısaltılmış adlarla, Anayasa Mahkemesi'nce temelli kapatılmasına karar verilen partilere ait kısaltılmış adlar, diğer siyasi partilerce kullanılamaz. Bu yasaklama getirilirken, bahsedilen kısaltılmış adları kullanan partiler arasında eylem veya söylem birliği ya da organik bir bağ aranmamıştır.

 Belirtilen nedenle Saadet Partisi tarafından "SP" rumuzunun kullanılması 2820 sayılı Yasaya aykırı olup, anılan rumuzun değiştirilmesi hususu, 20.5.2003 tarih ve 398 sayılı yazımız ile bu Partiye bildirilmiş, ancak Saadet Partisi bu kısaltılmış adı kullanmaya devam etmiştir. Bunun üzerine, "SP" rumuzunun kullanılmayıp, yasaya uygun bir kısaltılmış ad belirlenmesi tekrar anılan Parti'ye 17.11.2003 tarihli yazımız ile bildirilmiş olup, Saadet Partisi Genel İdare Kurulu, parti rumuzunun "SP" olarak belirlenmesi doğrultusunda karar alarak, anılan kararı Başsavcılığımıza da göndermiştir. Bu şekilde Saadet Partisi, süreklilik ve kararlılıkla kullandığı "SP" rumuzunu, Genel İdare Kurulu Kararı ile de ayrıca açıkça benimsemiş ve aynı kararlılıkla kullanmaya devam etme yolunu seçmiş bulunmaktadır.

 Siyasi partilerin rumuz kullanılabilmeleri yasal bir durumdur ve bu rumuz yani kısaltılmış ad kullanımı, yukarıda ifade edildiği üzere gerek 2829 sayılı Milletvekili Seçim Yasası'nın 26 ncı ve gerekse 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Yasa'nın 94 üncü maddesinde hüküm altına alınmıştır. Siyasi partiler tarafından belirlenen veya fiili olarak kullanılan rumuzun sicil korumasından yararlanabilmesi için 2820 sayılı Yasa'nın 96 ncı maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilmesi gerekmektedir. Kuşkusuz bu koruma, nisbi nitelikte olup sadece diğer siyasi partiler tarafından bu rumuzun kullanılmasına engel oluşturmaktadır. Anılan rumuz nedeniyle mutlak koruma, yani rumuzun başka kişi ve kurumlarca herhangi bir şekilde kullanılmasının engellenmesi ise, bu rumuzun Bayrak Tüzüğü hükümleri çerçevesinde İçişleri Bakanlığı tarafından tesciline bağlıdır. Belirtilen bu nisbi koruma nedeniyle, kısaltılmış adın parti siciline ibrazının zorunluluğu tartışmasızdır.

 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tutulan sicil nedeniyle korumadan yararlanan rumuzun, 2820 sayılı Yasa'nın 96 ncı maddesine uygun olarak belirlenmesi gerekmektedir. Kuşkusuz siyasi partilerin en büyük ve her konuda yetkili karar organı olan büyük kongre tarafından rumuzun belirlenmesi mümkün ise de, rumuz belirleme konusu 2820 sayılı Yasa'nın 14/5 inci maddesinde düzenlenen ve mutlaka büyük kongre tarafından kullanılması gereken, devredilemeyecek yetkiler içerisinde yer almadığından, rumuzun büyük kongreden sonra partinin karar organı olan Genel İdare Kurulu tarafından belirlenmesinde yöntem olarak yasaya aykırı bir hal bulunmamaktadır.

 Bir ibarenin rumuz olarak kullanabilmesi, onun mutlaka parti tüzüğünde yer alması zorunluluğunu da gerektirmemektedir. Çünkü 2820 sayılı Yasa, sistematiği itibarıyla parti tüzüğünde mutlaka yer alması gereken hususları düzenlemiş, diğer konuları ise anılan Yasa'nın 90 ıncı maddesine uygun olması koşuluyla siyasi partilerin kendi iradelerine bırakmıştır. Rumuzun parti tüzüğünde yer alması konusunda yasal bir engel ve zorunluluk ta söz konusu değildir. Ancak tüzükte yer almaması halinde (ki tüzük, anılan Yasa'nın 8 ve 10 uncu maddeleri uyarınca Başsavcılığımıza ibraz edilmektedir), belirlenen rumuzun 2820 sayılı Yasa'nın 96 ncı maddesi uyarınca parti sicillerini tutan Başsavcılığımıza ibrazı gerekmektedir.

 Çoğulcu demokratik sistemin vazgeçilmez unsurlarından olan ve bu durum Anayasa ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nda açıkça ifade edilen siyasi partiler hakkındaki genel ilkelerin Anayasada yer alması yeterli olup, siyasi partiler hakkındaki tüm ilke, kurum ve yaptırımların da Anayasada yer alması gerektiği söylenemez. Aksi halde Anayasanın Siyasi Partiler Yasasına dönüştürülmesi söz konusu olur. Bu düşünceden hareketle Anayasa'nın 69 uncu maddesinin son fıkrasında, anayasal ilkeler ışığında yasa ile düzenlemeler yapılabileceği belirtilmiş ve 2820 sayılı Yasada öngörülen ihtar kurumu da bu anayasal dayanaktan hareketle düzenlenmiştir.

 2820 sayılı Yasa'nın 104 üncü maddesi 12.8.1999 tarih ve 4445 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önce, "yasanın dördüncü kısmında yazılı nedenler dışında, 2820 sayılı Yasa'nın emredici hükümleri ile diğer yasaların siyasi partilere ilişkin emredici hükümlerine aykırılık haliyle" sınırlı olarak ihtar kurumu öngörülmüş ve yasanın dördüncü kısmında yer alan 96 ncı madde kapsamında kalması nedeniyle, ad, rumuz (kısaltılmış ad) gibi konulardaki aykırılıklar halinde ihtar yoluna gidilemeyeceği Yüksek Mahkemeniz kararları ile yasaya uygun olarak ortaya konulmuştu.

 2820 sayılı Yasa'nın 104 üncü maddesinde 4445 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle "Bir siyasî partinin bu Yasanın 101 inci maddesi dışında kalan emredici hükümleriyle diğer yasaların siyasî partilerle ilgili emredici hükümlerine aykırılık halinde bulunması sebebiyle o parti aleyhine Anayasa Mahkemesine, Cumhuriyet Başsavcılığınca re'sen yazı ile başvurulur" hükmü getirilmiştir.

 2820 sayılı Yasa'nın 96 ncı maddesi, yapılan bu değişiklik sonrasında 104 üncü maddenin kapsamına dahil olmuştur. O halde emredici nitelikteki 2820 sayılı Yasa'nın 96 ncı maddesine aykırılık halinde, bu kurala aykırılık halinin giderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ihtar talebinde bulunulması gerekmektedir.

 C- Sonuç ve İstem

 Belirtilen nedenlerle; "SP" ibaresini rumuz olarak belirleyip kullanan ve bu nedenle 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın 96 ncı maddesine aykırı hareket eden Saadet Partisi hakkında, anılan aykırılığın giderilmesi için 2820 sayılı Yasa'nın 104 üncü maddesi uyarınca ihtar kararı verilmesi,

Kamu adına arz ve talep olunur."

 II- İNCELEME

 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ihtar başvurusu, işin incelenmesine ilişkin rapor, ilgili Anayasa ve yasa kuralları, bunların gerekçeleri ve diğer belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 Cumhuriyet Başsavcılığı, "SP" rumuzunun Anayasa Mahkemesi'nin 10.7.1992 gün ve 2/1 sayılı kararı ile temelli kapatılan "Sosyalist Parti"nin kısaltılmış adı olduğunu, yeni bir kısaltılmış ad tesbiti için Parti'ye yazı yazılmasına karşın bu rumuzun kullanılmasına devam edildiğini ileri sürerek ihtar kararı verilmesi isteminde bulunmuştur.

 2820 sayılı Siyasî Partiler Kanunu'nun 104. maddesinde, bir siyasî partinin bu Kanun'un 101. maddesi dışında kalan emredici hükümleriyle diğer kanunların siyasî partilerle ilgili emredici hükümlerine aykırılık bulunması sebebiyle o parti aleyhine Anayasa Mahkemesi'ne Cumhuriyet Başsavcılığı'nca re'sen yazı ile başvurulacağı, Anayasa Mahkemesi'nin söz konusu hükümlere aykırılık görmesi durumunda bu aykırılığın giderilmesi için ilgili siyasî parti hakkında ihtar kararı vereceği, bu yazının tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde aykırılık giderilmediği takdirde Cumhuriyet Başsavcılığı'nın o siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılması için Anayasa Mahkemesi'ne re'sen dava açacağı; 96. maddesinin birinci fıkrasında da Anayasa Mahkemesi'nce temelli kapatılan veya siyasi parti siciline kayıtlı bulunan siyasî partilerin isimlerinin, amblemlerinin, rumuzlarının, rozetlerinin ve benzeri işaretlerinin başka bir siyasî partice kullanılamayacağı belirtilmiştir.

 Bu durumda, Anayasa Mahkemesi'nin 25.10.1992 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 10.7.1992 günlü, E.1991/2 (Siyasi Parti-Kapatma), K.1992/1 sayılı kararıyla temelli kapatılan Sosyalist Parti'ye ait "SP" rumuzunu, 2820 sayılı Siyasî Partiler Kanunu'nun 96. maddesine aykırı olarak kullanan Saadet Partisi'ne ihtarda bulunulması gerekmiştir.

 III- SONUÇ

 A- 10.7.1992 günlü, E. 1991/2 (Siyasi Parti-Kapatma), K. 1992/1 sayılı kararla kapatılan "Sosyalist Parti"nin "SP" rumuzunu kullanarak 22.4.1983 günlü, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 96. maddesine aykırı hareket eden Saadet Partisi'ne, kararın tebliğ tarihinden itibaren altı ay içinde bu aykırılığı gidermesi için aynı Yasa'nın 104. maddesi gereğince İHTARDA BULUNULMASINA,

 B- Karar örneğinin, gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,

 10.2.2004 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

 

 

 

 

Başkan

Mustafa BUMİN

Başkanvekili

Haşim KILIÇ

Üye

Sacit ADALI

 

 

 

Üye

Ali HÜNER

Üye

Fulya KANTARCIOĞLU

Üye

Aysel PEKİNER

 

 

 

Üye

Ertuğrul ERSOY

Üye

Tülay TUĞCU

Üye

Ahmet AKYALÇIN

 

 

Üye

Mehmet ERTEN

Üye

Fazıl SAĞLAM

 

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Karar No 2004/1
Esas No 2004/1
Karar Tarihi 10/02/2004
Künye (AYM, E.2004/1, K.2004/1, 10/02/2004, § …)    
Karar Türü (Dosya Sonucu) İhtarda bulunulmasına
Karar Türü Siyasi Parti İhtar
Davacı - Davalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı - Saadet Partisi
Resmi Gazete 13/03/2004 - 25401
Üyeler Mustafa BUMİN
Haşim KILIÇ
Sacit ADALI
Ali HÜNER
Fulya KANTARCIOĞLU
Aysel PEKİNER
Ertuğrul ERSOY
Tülay TUĞCU
Ahmet AKYALÇIN
Mehmet ERTEN
Fazıl SAĞLAM
Raportör Yok

T.C. Anayasa Mahkemesi