ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:2001/12 (Siyasî
Parti-İhtar)
Karar Sayısı:2002/8
Karar Günü:9.1.2002
R.G.
Tarih-Sayı:27.04.2002-24738
İHTAR
İSTEMİNDE BULUNAN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
İHTAR
İSTEMİNİN KONUSU : Ağır hapis cezasına hükümlü C. Ü'ı 2820 sayılı Siyasî
Partiler Kanunu'nun 11. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin 3 numaralı
alt bendi gereğince yazılı uyarıya rağmen parti üyeliğinden çıkarmayan İşçi
Partisi'ne 2820 sayılı Yasa'nın 104. maddesine göre ihtar kararı verilmesi
istemidir
I-
İHTAR İSTEMİNİN GEREKÇESİ
Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 10.12.2001 günlü ve SP.37 Hz.2001/12 sayılı ihtar
başvurusunun gerekçe bölümü şöyledir :
"Karaman
Valiliği tarafından listesi Başsavcılığımıza gönderilen İşçi Partisi Karaman il
örgütü yöneticilerinin adlî sicil kayıtları üzerinde yapılan inceleme
sırasında; Ali-Hatice oğlu 1963 doğumlu Cafer ÜNÜVAR'ın, Konya 2. Ağır Ceza
Mahkemesi'nin 25.5.1981 gün ve 1980/157 E., 1981/124 K. sayılı ilamıyla,
öldürmeye tam teşebbüs suçundan TCK'nun 450/4-10, 62, 55/3. ve 33. maddeleri
uyarınca 13 yıl 4 ay ağır hapis cezasıyla hükümlendirilmiş olduğu
anlaşılmıştır.
Siyasî
Partiler Kanunu'nun 11. maddesinin 2/b-3 no.lu alt bendi "ağır hapis"
cezasına mahkûm edilmiş olmayı, siyasî parti üyeliğine engel saydığı için,
11.10.2001 gün ve Muh.2001/414 sayılı yazımızla, adıgeçen siyasî partiden, sözü
edilen şahsın parti üyeliğinden çıkarılması istenmiştir.
İşçi
Partisi Genel Başkanlığı, 30.10.2001 gün ve 2001/134 sayılı yazısıyla, Konya 2.
Ağır Ceza Mahkemesi'nin anılan kararında, Cafer ÜNÜVAR'a kamu hizmetlerinden
yasaklanma cezası verilmediğini, ayrıca şahsın suç işlediği tarihte 18 yaşını
bitirmemiş olduğundan TCK'nun 55. maddesinde yer alan "fiili işlediği
zaman 15 yaşını bitirmiş olup da 18 yaşını bitirmemiş olanlara amme
hizmetlerinden memnuiyet ve emniyeti umumiye nezareti altına alınmak cezaları
tatbik edilmez" hükmü gereğince üyelikten çıkarılma durumunun sözkonusu
olamayacağını bildirmiştir.
Oysa
ki; Siyasî Partiler Kanunu'nun 11. maddesinin 2/b-3 no.lu alt bendinde; Cafer
ÜNÜVAR isimli şahsın 13 yıl 4 ay ağır hapis cezasına hüküm giymiş olmasına
bağlı olarak kamu hizmetlerinden yasaklanması sonucunda üyelikten
çıkarılmasının gerekmesi sözkonusu değildir. Kamu hizmetlerinden yasaklanma
hali parti üyeliğine engel olarak aynı fıkranın 1 no.lu alt bendinde ayrıca
sayılmış olup, olayımızla ilgisi bulunmamaktadır.
Kanunun;
yaş küçüklüğü gibi herhangi bir şarta ve kayda tabi tutmayarak sırf 'ağır hapis
cezasına mahkûm olma' halini, siyasî partilere üye olmaya engel saydığının
kabulü zorunludur.
Bu
nedenle, Cafer ÜNÜVAR isimli şahsın İşçi Partisi üyeliğinden çıkarılmasının,
11. maddenin 2/b-3 no.lu alt bendinin emredici hükmü olduğu açıktır.
2820
sayılı Siyasî Partiler Kanunu'nun 104. maddesinde; 'Bir siyasî partinin, bu
Kanun'un 101. maddesi dışında kalan emredi hükümleri ile diğer kanunların
siyasî partilerle ilgili emredici hükümlerine aykırılık halinde bulunması
sebebiyle o parti aleyhine Anayasa Mahkemesi'ne Cumhuriyet Başsavcılığı'nca
re'sen yazı ile başvurulur' hükmü yer almaktadır.
Açıklanan
nedenlerle adıgeçen siyasî Parti'nin Siyasî Partiler Kanunu'nda öngörülen
emredici hükümlere aykırılığının giderilmesi için Yüksek Mahkemenize
başvurulması zorunlu görülmüştür.
Sonuş
ve İstem : Aleyhine başvurulan siyasî partiye, üyelikten çıkarmama işlemindeki
kanuna aykırılığın giderilmesi için ihtar verilmesi arz ve talep olunur."
II-
İNCELEME
Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başvuru dilekçesi, işin incelenmesine ilişkin
rapor, ilgili Anayasa ve dayanılan yasa kuralları, bunların gerekçeleri ile
diğer belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Cumhuriyet
Başsavcılığı, ağır hapis cezasına hükümlü C.Ü'ı 2820 sayılı Siyasî Partiler
Kanunu'nun 11. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin 3 numaralı alt bendi
gereğince parti üyeliğinden çıkarmayan İşçi Partisi'ne aynı Yasa'nın 104.
maddesine göre ihtar kararı verilmesini istemektedir.
Öncelikle
Siyasî Partiler Kanunu'nun olayda uygulanacak 104. maddesinin Anayasa'ya uygunluğunun,
ön sorun kabul edilerek incelenip incelenemeyeceği üzerinde durulmuştur.
Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı tarafından bir siyasî parti hakkında ihtar kararı
verilmesi istemiyle Siyasî Partiler Kanunu'nun 104. maddesi uyarınca yapılan
başvuru, dava niteliği taşımadığından bu başvurular nedeniyle Anayasa Mahkemesi
Anayasa'nın 152. maddesi uyarınca "davaya bakmakta olan mahkeme"
konumunda değildir.
Öte
yandan, ileride görülmesi olası bir davada uygulanabilecek yasa kuralının ancak
o dava sebebiyle Anayasa'ya uygun olup olmadığı tartışılabileceğinden, konunun
bu evrede görüşülmesi yerinde görülmeyerek ihtar isteminin incelenmesine
geçildi.
İşçi
Partisi Karaman İl Örgütü Yönetim Kurulu'na seçilen C. Ü'ın Konya 2. Ağır Ceza
Mahkemesi'nin 25.5.1981 gün, E.1980/157, K.1981/124 sayılı kesinleşmiş ilamıyla
kan gütme saikiyle adam öldürmeye tam teşebbüs suçundan Türk Ceza Kanunu'nun
450/4, 10, 62, 55/3, 33. maddeleri uyarınca 13 yıl 4 ay ağır hapis cezasına
mahkûm edildiğinin anlaşılması üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı,
Parti'ye yazdığı 11.10.2001 gün ve SP. 37 Muh. 2001/414 sayılı yazıyla adı
geçenin Siyasî Partiler Kanunu'nun 11. maddesinin ikinci fıkrasının (b)
bendinin 3 numaralı alt bendine göre parti üyeliğinden çıkartılmasını
istemiştir.
İşçi
Partisi 30.10.2001 günlü Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazdığı yazıyla
Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin anılan kararında, C. Ü'a kamu hizmetlerinden
yasaklanma cezası verilmediğini, ayrıca bu kişinin suç işlediği tarihte 18
yaşını bitirmemiş olduğundan Türk Ceza Kanunu'nun 55. maddesinde yer alan
"fiili işlediği zaman 15 yaşını bitirmiş olup da 18 yaşını bitirmemiş
olanlara amme hizmetlerinden memnuiyet ve emniyeti umumiye nezareti altına
alınmak cezaları tatbik edilmez" hükmü gereğince üyelikten çıkarılmanın
söz konusu olamayacağını bildirmiştir.
Siyasî
Partiler Kanunu'nun 11. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin 3 numaralı
alt bendiyle yaş küçüklüğü gibi herhangi bir şart getirilmeksizin sırf
"ağır hapis cezasına mahkûm olma" durumu siyasî partilere üye olmaya
engel sayılmaktadır. C.Ü'ın aldığı mahkûmiyet nedeniyle Siyasî Partiler
Kanunu'nun 11. maddesi gereği bir siyasî partiye üye olamayacağından adı
geçenin İşçi Partisi üyeliğinden çıkarılmasının istenmesi Yasa'ya uygundur.
Öte
yandan kamu hizmetlerinden yasaklanma hali aranmaksızın ağır hapis cezasına
mahkûmiyet siyasî parti üyeliğine tek başına engel oluşturduğundan Parti'nin bu
hususa yönelik savunması yerinde görülmemiştir.
Açıklanan
nedenlerle, İşçi Partisi'ne 2820 sayılı Yasa'nın 104. maddesi gereğince ihtarda
bulunulması gerekir.
Mustafa
BUMİN, Haşim KILIÇ, Yalçın ACARGÜN, Sacit ADALI ile Rüştü SÖNMEZ bu görüşe
katılmamıştır.
III-
SONUÇ
A-
Hükümlü bulunan Cafer ÜNÜVAR'ı, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 11.
maddesinin (b) bendinin (3) numaralı alt bendi gereğince Parti üyeliğinden
çıkarmayan İşçi Partisi'ne, kararın tebliğ tarihinden itibaren altı ay içinde
aykırılığı gidermesi için aynı Yasa'nın 104. maddesi gereğince İHTARDA
BULUNULMASINA, Mustafa BUMİN, Haşim KILIÇ, Yalçın ACARGÜN, Sacit ADALI ile
Rüştü SÖNMEZ'in karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
B-
Karar örneğinin, gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na
gönderilmesine, OYBİRLİĞİYLE,
9.1.2002
gününde karar verildi.
Başkan
Mustafa BUMİN
|
Başkanvekili
Haşim KILIÇ
|
Üye
Yalçın ACARGÜN
|
Üye
Sacit ADALI
|
Üye
Ali HÜNER
|
Üye
Fulya
KANTARCIOĞLU
|
Üye
Rüştü SÖNMEZ
|
Üye
Ertuğrul ERSOY
|
Üye
Tülay TUĞCU
|
Üye
Ahmet AKYALÇIN
|
Üye
Enis TUNGA
|
|
|
|
|
KARŞIOY
YAZISI
Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı başvuru dilekçesinde, Ağır hapis cezasına hükümlü C.
Ü'ı 2820 sayılı Siyasî Partiler Kanunu'nun 11. maddesinin ikinci fıkrasının (b)
bendinin 3 numaralı alt bendi gereğince yazılı uyarıya rağmen parti üyeliğinden
çıkarmayan İşçi Partisi'ne 2820 sayılı Yasa'nın 104. maddesine göre ihtar
kararı verilmesini istemiştir.
4121
ve 4709 sayılı Yasa'larla Anayasa'nın 68. ve 69. maddelerinde önemli
değişiklikler yapılarak siyasî partilerin kurulma, faaliyet ve kapatılmalarına
ilişkin demokratik toplum düzenlerinde uygulanan kurallara koşut düzenlemeler
getirilmiştir. Buna göre, bir siyasî partinin kapatılabilmesi; tüzük ve
programının Anayasa'nın 68. maddesinin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı
olması; eylemleriyle Anayasa'nın 68. maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen
fiillerin işlendiği odak haline gelmesi ya da, yabancı devletlerden,
uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve
tüzelkişilerden maddî yardım alması hallerinde mümkün olabilecektir. Böylece, siyasal
partilerin faaliyetlerini sürdürürken hangi hallerde kapatılabileceklerine
ilişkin açık ve net kurallar konularak güvence sağlanmış, yasa ile kapatma
nedenlerinin genişletilmesi önlenmiştir. Nitekim, 23.7.1995 gün ve 4121 sayılı
Yasa'yla yapılan Anayasa değişikliklerine ilişkin 5.6.1995 günlü Anayasa
Komisyonu Raporunda "...Komisyonumuz siyasî partilerin, yeni kaleme aldığı
68. maddede yer alan ilkelere uyması gerektiğini metne açıklıkla koymak
suretiyle, partilerin temelli kapatılmasının sadece bu ilkelere uyulmaması
halinde öngörmüş ve diğer hallerde öngörmemiştir. Temelli kapatmanın partilerin
tekrar kurulamaması demek olduğu da metinde belirtilmiştir. Aynı sistematiğe
uygun olarak komisyonumuz, siyasî partilerin bu ilkelere uygun hareket
etmelerinin iki ayrı şeklini açıkça düzenlemiştir. Bunlardan birincisi,
partinin tüzük ve programının bu ilkelere aykırı olmasıdır. İkinci durum ise
Parti'nin beyan ve eylemlerinin bu ilkelere aykırı olmasıdır. Bu iki durum,
Anayasa'nın mer'i metninde de, Teklifte'de birbirinden yeteri açıklıkla
ayrılmamıştır. Komisyonumuz bu ayrımı yapmış ve ikinci halde temelli kapatmayı
ancak partinin bu tür eylemlerin işlendiği bir odak haline gelmiş olmasına
bağlamıştır. Bu hüküm Federal Almanya Anayasası'nın 18. maddesinden esinlenmiş
olup, partilere çok daha sağlam hukuki teminat getirmektedir."
denilmiştir.
Anayasa'da
öngörülen kapatma nedenleri, 2820 sayılı Siyasî Partiler Kanunu'nun 101.
maddesinde de aynen tekrarlanarak, Anayasa Mahkemesi'nin siyasî partileri hangi
durumlarda kapatabileceği açıkça belirlenmiştir. Ancak, Siyasî Partiler
Kanunu'nun 104. maddesinde, aynı Kanun'un 101. maddesi dışında kalan emredici
hükümlerle diğer kanunların emredici hükümlerine aykırılık halinde bu
aykırılığın giderilmesi için ihtar kararı verileceği; aykırılığın altı ay
içinde giderilmemesi halinde ilgili partinin kapatılması için dava açılacağı
öngörülmektedir. Oysa, Anayasa'da, Siyasî Partiler Kanunu'nun 104. maddesinde
belirtilen durumlara aykırılık halinde herhangi bir kapatma yaptırımı belirlenmemiştir.
Anayasa'da açıkça kapatma yaptırımına bağlı tutulmayan nedenlerle siyasî
partilerin kapatılması kabul edilemez. Yasakoyucunun, siyasî partilerin 104.
maddede öngörülen emredici hükümlere uygun davranmalarını sağlamak amacıyla
kapatma dışında başka bir yaptırım getirebileceği kuşkusuzdur.
Anayasa'da
bulunmayan bir yaptırımı öngören Siyasî Partiler Kanunu'nun 104. maddesinin
Anayasa'ya aykırılığı açık olduğundan ya iptal edilmesi ya da ihmal edilmesi
gerekir. Anayasa Mahkemesi'nin itiraz ve iptal davaları dışında, uygulayacağı
bir kuralı iptal edebilmesi için elinde Yüce Divan sıfatı ile baktığı bir dava,
ya da bir siyasî parti kapatma davası bulunması gerekir. Bunun dışında kalan
yasama dokunulmazlığının kaldırılması, milletvekilliğinin düşmesi ya da ihtar
kararı verilmesi için yapılan başvurular dava niteliğinde olmadığından bu tür
başvurularda uygulanacak bir yasa kuralının Anayasa'ya aykırılığı ileri
sürülemez. Bu nedenle, Anayasa'ya aykırılığı açık olan bir kuralın bu evrede
iptali mümkün olamayacağından, böyle bir durumda yasa kuralının ihmal edilerek
üstün hukuk normu olan Anayasa'nın uygulanması gerekir. Bu aynı zamanda
Anayasa'nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesini düzenleyen 11. maddesinin
gereğidir. Siyasî Partiler Kanunu'nun 104. maddesi Anayasa'da bulunmayan bir
yaptırım öngördüğünden, ihmal edilerek uygulanmaması gerekir. 104. madde
uygulanarak ihtar kararı verilse bile, bunun gereğini yapmayan parti hakkında
Anayasa'ya göre kapatma yaptırımı uygulanamayacağından başvuru sonuçsuz kalacaktır.
Bu
maddeye göre açılacak parti kapatma davalarında ihtar kararı önkoşuldur.
Sözkonusu karar olmadan dava açılamayacağına göre, kapatma davasını doğrudan
etkileyen bu aşamanın önemi yadsınamaz. Böyle bir durumda ihtar kararı
verilerek, siyasal partilerin Anayasa'da bulunmayan bir kapatma tehdidi altında
tutulması demokrasinin vazgeçilmez kurumlarının hukuk güvenliğinden yoksun
bırakılması sonucunu doğurur.
Açıklanan
nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yazılı uyarısına rağmen C.Ü'yü
Parti üyeliğinden çıkarmayan İşçi Partisi'ne ihtar kararının verilemeyeceği
düşüncesiyle, çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.
Başkan
Mustafa BUMİN
|
Başkanvekili
Haşim KILIÇ
|
Üye
Yalçın ACARGÜN
|
Üye
Sacit ADALI
|
Üye
Rüştü SÖNMEZ
|
|
|
|
|