ANAYASA
MAHKEMESİ KARARI
I- MALİ DENETİMİN KONUSU
Anavatan Partisi Genel Merkezi ile ilçe
örgütlerini de kapsayan 80 il örgütünün 1997 yılı kesinhesabının incelenmesidir.
II- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 16.
maddesi uyarınca Ahmet Necdet SEZER, Güven DİNÇER, Haşim KILIÇ, Yalçın ACARGÜN,
Mustafa BUMİN, Sacit ADALI, Ali HÜNER, Lütfi F. TUNCEL, Fulya KANTARCIOĞLU,
Mahir Can ILICAK ve Rüştü SÖNMEZ'in katılmalarıyla, 23.12.1998 gününde yapılan
ilk inceleme toplantısında; 'Dosyadaki eksiklik giderildiğinden işin esasının
incelenmesine oybirliğiyle karar verilmiştir.
III- ESASIN İNCELENMESİ
Parti'nin Anayasa Mahkemesi'ne verdiği
1997 yılı kesinhesap çizelgeleri ile muhasebe defterleri, gelir ve gider
belgeleri üzerinde yapılan karşılaştırma ve inceleme sonuçlarını içeren esas
inceleme raporu, Anayasa ve 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile 2820 sayılı Siyasî Partiler Kanunu'nun
ilgili kuralları, bunların gerekçeleri ve diğer yasama belgeleri okunup
incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Denetimin maddi öğelerini oluşturan
defter ve belgelerde Anavatan Partisi'nin 1997 yılı gelir ve giderleri
birbirine denk biçimde; Genel Merkez'in gelir ve giderleri
864.503.535.941.-lira, 80 il örgütünün gelir ve giderleri 444.431.126.176.-lira
olmak üzere toplam 1.308.934.662.117.-lira gösterilmiştir.
A- GELİRLERİN İNCELENMESİ
1- Genel Merkez Gelirleri
Parti Genel Merkezi'nin 1997 yılı
içindeki gelirleri, 864.503.535.941.-lira gösterilmiştir. Bunun
598.840.408.000.-lirasının Hazine Yardımından, 242.702.774.944.- lirasının
Parti malvarlığı gelirlerinden, 10.540.000.000.-lirasının milletvekili
aidatlarından, 500.000.000.-lirasının bağışlardan, 11.920.352.997.-lirasının da
ihtiyaç karşılığı krediler ile yasal kesintilerden sağlandığı anlaşılmıştır.
Genel Merkez'in muhasebe defter
kayıtları ve gelir belgeleri üzerinde yapılan incelemede, gelirlerin 2820
sayılı Siyasî Partiler Kanunu'na uygun olarak sağlandığı sonucuna varılmıştır.
Parti'ye Yapılan Yardım
Parti'nin Genel Başkanı emrine 1997 yılı
içinde belirlenemeyen tarihlerde bir hava taşımacılığı şirketi tarafından 65
gün süre ile toplam 52 saat HS.125-600 tipinde ve 10 yolcu kapasiteli bir
uçağın bedelsiz olarak tahsis edildiği ve Parti'nin uçak personeline
kesinhesapta ve 192, 227, 857, 1228, 1839 yevmiye numaralı kayıtlarda
gösterildiği üzere 1.379.796.587-lira tutarında konaklama ve yemek bedeli adı
altında ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
Siyasî Partiler Kanunu'nun 66. maddesine
aykırı biçimde bedel alınmaksızın Genel Başkan'a uçak tahsis edilmesi Parti'ye
bağış niteliğinde bir yardım kabul edilerek, 2820 sayılı Siyasî Partiler
Kanunu'nun 75. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yaptırılan bilirkişi
incelemesi sonucunda, tahsis edilen uçakla aynı tipteki bir uçağın 1997 yılı
rayicine göre bir saatlik kiralama bedeli (katma değer vergisi dahil olmak
üzere) 3690 Amerikan Doları olarak hesaplanmıştır.
Uçağın görevlendirildiği tarihler
belirlenemediğinden, kiralama bedelinin Türk Lirası karşılığının tespitinde,
TC. Merkez Bankası verilerine göre, Amerikan Dolarının 1997 yılı ortalama kuru
olan 153.152.- lira esas alınarak Parti Genel Başkanı'na 52 saat süre ile
tahsis edilen uçağın rayiç kiralama bedelinin
[(52x3690)x153.152]=29.386.805.760.-lira olduğu saptanmıştır.
Bu miktardan uçak personeline ödenen
1.379.796.587.-lira tutarındaki konaklama ve yemek gideri ile 2820 sayılı
Siyasî Partiler Kanunu'nun 66. maddesinde öngörülen 50.000.000.-lira bağış
miktarı indirildikten sonra kalan, 27.957.009.173.-liranın, belirtilen maddeye
aykırı bir yardım niteliğinde olması nedeniyle, aynı Kanun'un 75. maddesi
uyarınca Hazine'ye gelir yazılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bilirkişi incelemesi için yapılan
giderin Hazine'ye gelir yazılmasının gerekip gerekmediği konusu üzerinde durulmuş
ve söz konusu giderin yasal dayanağı bulunmadığından Hazine'ye gelir
yazılmasına gerek olmadığı sonucuna varılmıştır. Ali HÜNER, Aysel PEKİNER,
Mahir Can ILICAK, Mustafa Y. AYGÜN bu görüşe katılmamışlardır.
2- İl Örgütleri Gelirleri
Parti'nin ilçe örgütlerini de kapsayan
80 il örgütünce sağlanan gelirleri toplam 444.431.126.176.-lira gösterilmiştir.
Bunun, 17.926.217.330.-lirasının
Parti'ye giriş ve üyelik aidatlarından, 3.512.616.592-lirasının milletvekilliği
aidatları ve özel aidatlardan, 14.220.418.035-lirasının Parti malvarlığı
gelirlerinden, 161.794.764.900.-lirasının bağışlardan,
130.168.150.000.-lirasının Genel Merkez yardımından, 5.050.392.604.- lirasının
il örgütlerinden ilçelere, ilçelerden il örgütlerine gönderilen paralardan,
18.267.121.515.-lirasının geçen yılın gelir fazlasından,
37.346.419.657.-lirasının ihtiyaç karşılığı krediler ve yasal kesintilerden,
56.145.025.543.-lirasının da Parti'nin diğer faaliyetlerinden sağlandığı
anlaşılmıştır.
İl örgütlerinin kesinhesap
çizelgelerinin gelir bölümleri üzerinde yapılan incelemede, gelirlerin 2820
sayılı Siyasî Partiler Kanunu'nun 61. maddesinde belirtilen kaynaklardan
sağlandığı, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu kararıyla doğruluğunun onaylandığı
görülerek bunların Kanun'a uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
B- GİDERLERİN İNCELENMESİ
1- Genel Merkez Giderleri
Parti Genel Merkezi'nin 1997 yılı
içindeki giderleri, 650.829.950.489.-lira olarak gösterilmiştir.
Bunun, 200.490.587.779.-lirasını
personel ve büro genel giderlerinin, 75.032.217.636.-lirasını seyahat, bayrak,
flama, rozet ve yayın giderlerinin, 153.617.096.462.-lirasının seçim ve sair
faaliyetler için yapılan giderlerin, 39.169.773.116.-lirasını taşınır ve
taşınmaz malların alım giderlerinin, 130.168.150.000.-lirasını Genel Merkez'den
il örgütlerine yapılan yardımların, 34.935.993.087.-lirasını geçen yılın gider
fazlasının, 17.416.132.409.-lirasını da iş ve seyahat avanslarının oluşturduğu
anlaşılmıştır.
Parti Genel Merkezi'nin geliri ile
gideri arsındaki 213.673.585.452.-lira farkın nakit mevcudu olarak 1998 yılına
devir edildiği görülmüştür.
Genel Merkez'in defter kayıtları ve
gider belgeleri üzerinde yapılan incelemede, aşağıdaki konular dışında kalan
giderlerin 2820 sayılı Siyasî Partiler Kanunu'na uygun olduğu sonucuna
varılmıştır.
Parti Amacıyla Bağdaşmayan Gider
Yevmiye Sıra No
|
Fatura Tarih ve No
|
Ödemenin Türü
|
Ödeme Tutarı
|
257
|
20.1.1997/14447
|
70 adet ata lira
|
609.000.000.-
|
569
|
25.2.1997/14487
|
64 adet ata lira
|
601.600.000.-
|
921
|
14.5.1997/103651
|
33 adet muh. altın
|
205.000.000.-
|
1552
|
18.7.1997/4752
|
1 adet ata beşlisi
|
60.000.000.-
|
|
|
Toplam
|
1.475.600.000.-
|
Yapılan incelemede tarih ve numaraları
yukarıda belirtilen faturalar karşılığında muhtelif cins ve miktarda altın ve
takı alınarak 1.475.600.000.-liranın Parti'ye gider kaydedildiği görülmüştür.
2820 sayılı Siyasî Partiler Kanunu'nun
3. maddesine göre siyasî partiler tüzük ve programlarında belirlenen görüşler
doğrultusunda siyasî etkinlikte bulunan kuruluşlar olduklarından giderlerinin
de amaçlarına uygun olması gerekir.
Muhtelif cins ve adette altın ve takı
alınarak yapılan giderlerin, Parti'nin siyasî faaliyetleri içinde
değerlendirilmesi mümkün olmadığından 1.475.600.000.-lira tutarındaki söz
konusu Parti giderinin 2820 sayılı yasa'nın 75. maddesinin dördüncü fıkrası
uyarınca Hazine'ye gelir yazılması uygun görülmüştür.
2- İl Örgütleri Giderleri
Parti'nin 80 il örgütünün bağlı ilçeleri
de kapsayan giderleri toplamı 413.238.880.991.-lira olarak gösterilmiştir.
Bunun, 228.985.833.421.-lirasını
personel ve büro genel giderlerinin, 55.157.612.007.-lirasını seyahat, bayrak,
flama, rozet, balo ve yayın giderlerinin, 74.764.583.282.-lirasını seçim ve
sair faaliyetler için yapılan giderlerin, 34.307.380.398.-lirasını taşınır ve
taşınmaz mal alım giderlerinin, 2.377.792.434.-lirasının Genel Merkez'e,
ilçelere ve ilçelerden il örgütlerine yapılan yardımların,
8.029.953.350.-lirasını geçen yılın gider fazlasının, 9.615.726.099.-lirasını
da iş ve seyahat avanslarının oluşturduğu anlaşılmıştır.
İl örgütlerinin geliri ile gideri arasındaki
31.192.245.185.- lira farkın nakit mevcudu olarak 1998 yılına devir edildiği
görülmüştür.
İl örgütleri kesinhesap çizelgelerinin
gider bölümleri üzerinde yapılan incelemede, giderlerin Merkez Karar ve Yönetim
Kurulu kararıyla doğruluğunun onaylandığı görülerek, bunların 2820 sayılı
Siyasî Partiler Kanunu'na uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
IV- SONUÇ
Anavatan Partisi'nin 1997 yılı
kesinhesabının incelenmesi sonucunda;
1- Parti'nin kesinhesabında gösterilen
1.308.934.662.117.- lira gelir ile 1.062.593.231.480.- lira giderin eldeki
bilgi ve belgelere göre doğru ve 2820 sayılı Siyasî Partiler Kanunu'na uygun
olduğuna,
2- 2820 sayılı Siyasî Partiler
Kanunu'nun 66. maddesine aykırı biçimde Parti'ye uçak tahsis edilerek yapılan
yardım karşılığı 27.957.009.173.- liranın aynı Kanun'un 75. maddesi uyarınca
Hazine'ye gelir yazılmasına,
3- 2820 sayılı Siyasî Partiler
Kanunu'nda belirtilen amaçlara aykırı olarak çeşitli tarihlerde alınan altın bedeli
olan 1.475.600.000.- lira tutarındaki giderin 2820 sayılı Siyasî Partiler
Kanunu'nun 75. maddesi uyarınca Hazine'ye gelir yazılmasına,
OYBİRLİĞİYLE,
4- Bilirkişi incelemesi için yapılan
giderin Hazine'ye gelir yazılmasına gerek bulunmadığına Ali HÜNER, Aysel
PEKİNER, Mahir Can ILICAK ve Mustafa Y. AYGÜN'ün karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
17.5.2001 gününde karar verildi.
Başkan
Mustafa BUMİN
|
Üye
Sacit ADALI
|
Üye
Ali HÜNER
|
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
|
Üye
Aysel PEKİNER
|
Üye
Mahir Can ILICAK
|
Üye
Rüştü SÖNMEZ
|
Üye
Ertuğrul ERSOY
|
Üye
Tülay TUĞCU
|
Üye
Ahmet AKYALÇIN
|
Üye
Mustafa Y. AYGÜN
|
|
|
|
|
KARŞIOY YAZISI
Anavatan Partisi'nin 1997 yılı kesinhesabının
yapılan incelemesinde, Parti Genel Başkanı'na acil işlerinde kullanılmak üzere
hava taşımacılığı yapan bir şirketin bedelsiz olarak uçak tahsis ettiğinin
anlaşılması üzerine, Genel Başkan'a bedelsiz uçak tahsis edilmesi, adı geçen
partiye dolaylı yoldan yapılan bir bağış olduğu kabul edilerek verilen ara
kararları ile uçağın tipi, 1997 yılı içinde kaç gün süre ile tahsis edildiği,
anılan uçağın bir günlük ya da saatlik kiralama bedelinin ne olduğu hususları
araştırılmış ve Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliği'nce yaptırılan
bilirkişi incelemesinde, Uray Hava Taşımacılığı Şirketi'nce Parti'ye
27.957.009.173.- TL. tutarında bağışta bulunulduğu sonucuna varılmıştır.
Yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi masrafı olarak toplam 60.312.000.- TL.
suçüstü tahsilatından alınarak masraf karşılanmıştır.
Mahkememizce, 2820 sayılı Yasa'nın 66.
maddesine aykırı biçimde Partiye uçak tahsis edilerek yapılan yardım karşılığı
olan 27.957.009.173.- TL'nin, aynı Yasa'nın 75. maddesi uyarınca Hazine'ye
gelir yazılması kabul edildiği halde, yaptırılan keşif ve bilirkişi ücreti
olarak suçüstü tahsilatından karşılanan 60.312.000.- TL'nin, adı geçen
Parti'den alınmasına ve Hazine'ye gelir yazılmasına gerek bulunmadığına
oyçokluğu ile karar verilmiştir. Kararın bu bölümüne aşağıda belirteceğimiz
nedenlerle katılmıyoruz.
2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 18. maddesinde, Anayasa
Mahkemesi'nin görev ve yetkileri sayılmış olup maddenin 5 numaralı bendinde,
Siyasî partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun
denetimini yapmak Mahkeme'nin görevlerinden olduğu belirtilmiş, aynı Kanun'un
52. maddesinde, harç, vergi ve resimden hangi işlerin ve işlemlerin muaf
tutulacağı sayılırken 18. maddenin 5 numaralı bendinde gösterilen Siyasî
partilerin malî denetimleri, bu istisnalar içinde sayılmamıştır. Her ne kadar
harç, vergi ve resim gibi giderler, keşif ve bilirkişi ücreti kapsamında bulunmamakta
ise de, bu husus yapılacak uygulamada emsal alınması bakımından önem
arzetmektedir.
Aynı Kanun'un 30. maddesinin üçüncü
fıkrasında, Anayasa Mahkemesi'nin, Siyasî partilerin mal edinimleri ile gelir
ve giderlerinin denetimini, bu Kanunda ve diğer kanunlarda gösterilen usullere
göre yapacağı kuralı yer almaktadır.
2820 sayılı Siyasî Partiler Kanunu'nun
74-77. maddelerinde Anayasa Mahkemesi'nce yapılacak malî denetim esasları
gösterilmiş olup 75. maddesinde, Anayasa Mahkemesi'nin bu denetimi, evrak
üzerinde yapacağı, Siyasî partilerin genel merkezlerinde ve mahalli
teşkilatlarında doğrudan doğruya veya kendi üyeleri arasından görevlendireceği
bir naip üye veya mahallin en kıdemli adli veya idari yargı hakimi niyabetinde
yaptıracağı inceleme ve araştırmalar üzerinden de yapabileceği, bu maksatla
yeminli bilirkişi görevlendirebileceği belirtilmiştir. Yapılan bu incelemede
keşif yapılmasının veya bilirkişi dinlenmesinin, bilirkişiden rapor
alınmasının, belirli bir masrafı doğuracağı kuşkusuzdur. Bu yönde yapılacak
masrafların da, adına ister denetim denilsin, ister dava denilsin, haksız çıkan
taraftan alınacağı usul kanunları gereğidir. Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanunu'nun 416. ve Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 407., ve 413.
maddelerinde de, dava masraflarının, davada haksız çıkana veya mahkum olana
yükleneceği kuralları yer almaktadır.
Diğer taraftan 2949 sayılı Yasa'nın
35-40. maddelerinde Anayasa Mahkemesi'nin Yüce Divan sıfatıyla baktığı işlerde
uygulanacak usuller belirlenirken, mahkum olandan dava masraflarının
alınacağına ilişkin bir kural bulunmamasına rağmen CMUK'un yukarıda belirtilen
maddesi uyarınca Mahkememizin 14.2.1986 gün, Esas: 1985/1(Yüce Divan), Karar:
1986/1 sayılı kararının sonuç bölümünde miktarı belirtilen yargılama
giderlerinin, hakkında hapis cezası verilen sanıktan alınmasına da karar
verilmiştir.
Belirtilen bu nedenlerle, Anavatan
Partisi'nin 1997 yılı kesinhesabının incelemesinde, hukuka aykırı şekilde bağış
kabul ettiğine ve belirtilen miktardaki bağışın Hazine'ye irat kaydedilmesine
karar verilmesine rağmen bu denetimde, yapılan keşif ve yaptırılan bilirkişi
incelemesi ücretinin, adı geçen partiden alınmasına ve bu miktarların Hazine'ye
irat kaydedilmesine de karar verilmesi gerekirken aksine oluşan çoğunluk
görüşüne katılmıyoruz.
Üye
Ali HÜNER
|
Üye
Mahir Can ILICAK
|
KARŞIOY GEREKÇESİ
Hava taşımacılığı ile uğraşan bir
şirketin, 65 gün ve toplam 52 saat süre ile uçağını bedelsiz olarak Anavatan
Partisi Genel Başkanı emrine tahsis etmesi, 2820 sayılı Siyasî Partiler
Kanunu'nun 66. maddesinde öngörülen bağış yasağı kapsamında bulunmuştur.
2820 sayılı Yasa'nın 75. maddesine göre
yapılan malî denetimde; 1997 yılı rayicine göre bir saatlik uçak kiralama
bedelinin (katma değer vergisi de içinde olmak üzere) Amerikan Doları karşılığı
Türk Lirası olarak belirlenebilmesi için hâkim niyabetinde bilirkişi incelemesi
yaptırılarak toplam 60.312.000.-Türk Lirası 'suç üstü tahsisatından' alınmak
suretiyle inceleme gideri karşılanmıştır.
Anayasa Mahkemesi'nce, Siyasî Partilerin
malî denetimi sonucunda, siyasî partinin gelir ve giderlerinin doğruluğuna ve
kanuna uygunluğuna veya kanuna uygun olmayan gelirler ile giderler dolayısıyla
da bunların Hazine'ye gelir kaydedilmesine karar verilir.
Burada Mahkemece, usul ve kanuna, hukuka
uygunluk denetimi yapılırken aykırı durumun saptanmasının yaptırımı bu miktarın
Hazine'ye gelir kaydedilmesidir. Bulunan miktara Hazine'den harcanan paranın da
eklenmesi kuşkusuz 'malî denetim' görevinin yapısına ve işlevine uygundur.
Malî denetimde hâkim niyabetinde
yaptırılan bilirkişi incelemesi için Hazine'den harcanan tutarın Hazine'ye
gelir kaydedilmesi gereken meblağa eklenmeyeceğine ilişkin açık bir yasa kuralı
olmadıkça aksine bir görüşün kabulü hukuken olanaksızdır.
Bu nedenle bilirkişi incelemesi için
yapılan giderin Hazine'ye gelir yazılması gerektiği görüşü ile kararın bu
kısmına karşıyım.
KARŞIOY YAZISI
I - Siyasî Parti Ve Denetimi
Anayasa
Mahkemesi'nin bir kararında belirtildiği
gibi, 'Anayasa, siyasî
partileri doğrudan doğruya kamu hukuku kurumu ve Devlet organı olarak nitelemiş değildir. Ancak yine Anayasanın
partileri özel kesim kuruluşları
saymadığı ve bunlara üstün bir önem verdiği de ortadadır. Siyasî
partilerin uyacakları esasların Anayasada yer alması, bunların yine bir Anayasa
kuralı ile gelir kaynakları ve giderleri hakkında Anayasa Mahkemesi'ne hesap vermek zorunda bırakılmaları, kapatılmalarının
ancak Anayasa Mahkemesi kararına bağlı tutulması, Anayasaca demokratik siyasî hayatın vazgeçilmez unsurları olarak tanımlanmaları
bunların daha ilk bakışta alelade dernek olmadığı, onların çok ilerisinde ve üstünde bulunduğu gerçeğini
ortaya koyar. Anayasanın siyasî
partilere verdiği büyük önem, onların göreceği işle orantılıdır ve
yerindedir....'
Kararda açıklıkla
vurgulandığı gibi, Anayasa bakımından siyasî partiler; kamu hukuku kurumu
değildirler ve devlet organı olarak nitelendirilemezler. Bu hukuki durumu,
Anayasa'nın partileri özel kesim kuruluşlarından saymaması ve üstün bir önem
vermesi, değiştirmez.
Öte yandan, siyasî
partilere önem verilmesi, uyacakları esasların Anayasa'da yer alması,
denetlenmeleri gerektiği gerçeğini de ortadan kaldırmadığı gibi, 'Anayasayla düzenlenmiş olmak, devlet
örgütü içinde devlet organı olma sonucunu
doğurmaz. Siyasî partilerin tüzelkişiliklerinin olması ile devletin tüzelkişiliği
arasında bir ilişki yoktur. Siyasî partiler, iktidar partisi de olsa,
devlet iradesini ortaya koyamazlar. Çoğunluğu oluşturan ve iktidar olan
parti(ler), devlet iradesinin ortaya çıkışında sadece araç olma
durumundadırlar.'
Devlet örgütü
içerisinde yer almamaları, KİT, meslek kuruluşu, dernek ve vakıf olmamalarının
sonucu olarak; Siyasî partilerde Anayasa Mahkemesi'nce yapılan malî denetim,
genel ve katma bütçeli idarelerde yapılan Sayıştay, Başbakanlık Yüksek
Denetleme Kurulu ve diğer denetim birimlerince yapılan denetimlerden çok
farklıdır.
II- Denetimi ve Yasal Dayanakları
Anayasa Mahkemesi'nin siyasî partileri
malî yönden denetlemesinin yasal dayanakları, daha doğru bir anlatımla, malî
denetime değinen yasal metinler, -fıkra bazında ayrıntıya girilmeden- şunlardır:
Anayasa (m.148, m 69 ); 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkında Kanun (m.18 m. 30,
m.
53); Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü (m l, m. 16, 17 ); 2820 sayılı Siyasî
Partiler Yasası (m. 60-75)
III- Malî Denetim Aşamaları
A- İlk İnceleme
Denetime başlandığında, Anayasa
Mahkemesi İçtüzüğü m.1, 16, 17, uyarınca '.. Siyasî parti genel başkanlarının
22/4/1983 günlü, 2820 sayılı Siyasî Partiler Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca
Anayasa Mahkemesine verdikleri, merkez karar ve yönetim kurullarınca
incelenerek karara bağlanmış ve birleştirilmiş bulunan bir yıllık kesinhesap
ile parti merkez ve bağlı ilçeleri de kapsayan iller teşkilâtı
kesinhesaplarının onaylı örnekleri Başkanlıkça görevlendirilecek raportörler
tarafından incelenir.
Raportörler kendilerine havale edilen
kesinhesapların, Siyasî Partiler Kanununun 73. ve 74. maddelerine uygun olarak
düzenlenip düzenlenmediğini ve kesinhesap çizelgelerinde sonuca etkili maddî
bir hata veya tutarsızlık bulunup bulunmadığını araştırırlar. Gerektiğinde, ilgili
siyasî partilerin her kademesindeki yetkililerinden, bu konular hakkında
doğrudan bilgi isterler. İstenilen bilgilerle dayanağını oluşturan evrak ve
belgelerin geciktirilmeksizin verilmesi zorunludur. Görevli raportörler, siyasî
partilerin örgütlendiği bütün illerin kesinhesaplarını gönderip
göndermediklerini saptayabilmek için Cumhuriyet Başsavcılığınca tutulan siyasî
parti sicil dosyalarından da yararlanırlar.
Raportörler, belirlenen konularla ilgili
olarak düzenleyecekleri raporları en geç iki ay içinde Başkanlığa sunar; varsa
eksiklik, hata veya tutarsızlıkları ortaya koyar ve bunların nasıl
giderileceğini belirtirler.
Raportörler, düzenledikleri raporlarla
ilgili ilk inceleme toplantılarında hazır bulunurlar ve gerekli açıklamaları
yaparlar.
Eksikliklerin tamamlanması, hata ve
tutarsızlıkların düzeltilmesi için ilgili siyasî partiye, Mahkemece, üç ayı
geçmeyecek uygun bir süre verilir.
Kesinhesaplarda eksiklik, hata ve
tutarsızlık bulunmadığının anlaşılması veya bunların usulünce giderilmesi
halinde işin esasının incelenmesine karar verilir. Bu karar ilgili partiye
bildirilir.'
'...İşin esasına ilişkin
inceleme, siyasî partilerin gelir ve giderlerin, doğru ve kanuna uygun olup
olmadığı yönlerinden yapılır.
Doğruluk incelemesi, kesinhesapların
dayanağını oluşturan defter ve belgeler üzerinde yapılan incelemeyi kapsar.
Kanuna uygunluk incelemesi, gelirlerin,
Siyasî Partiler Kanununun 61-69. maddelerinde yazılı kaynaklardan elde edilip
edilmediğini ve giderlerin anılan Kanunun 70-72. maddelerine uygun olarak
yapılıp yapılmadığını saptamaya yöneliktir.
Görevli raportörler, öncelikle, parti
genel merkezlerinde, yıllık bütçeleri, bilançoları parti defterlerini, gelir ve
gider kayıtları ile bunlara ilişkin belgeleri inceleyerek kesinhesaplarla
karşılaştırdıktan sonra, gerektiğinde, bağlı ilçeleri de kapsayan iller
teşkilâtı kesinhesaplarındaki bilgilerin belgelendirilmesini ve bazı hususların
açıklattırılmasını; mahallinde inceleme yapılmasını uygun buluyorlarsa konuyla
ilgili isteklerini bir yazıyla Başkanlığa bildirirler. Bunun üzerine Anayasa
Mahkemesi hemen toplanarak, Siyasî Partiler Kanununun 75. maddesini de
gözönünde tutmak suretiyle yapılacak işlemleri karara bağlar.
Raportörler, esasa ilişkin
incelemelerinin sonuçlarını kendi düşüncelerini de içeren bir raporla
Başkanlığa sunarlar ve işin esasının görüşülmesi sırasında mahkemede hazır
bulunarak gerekli açıklamaları yaparlar.
Anayasa Mahkemesinin malî denetime
ilişkin kararlarının bir örneği ilgili Siyasî partinin genel başkanlığına, bir
örneği de o siyasî partinin sicil dosyasına konulmak üzere Cumhuriyet
Başsavcılığına gönderilir.
Malî denetim kararları Resmî Gazetede yayımlanır.'
B- Esasa İlişkin İnceleme
Burada önemli olan 'esasa ilişkin
inceleme'dir.
Nedeni ise, bu aşamadan sonra mahkemenin
vereceği karar artık 'kesin hüküm' niteliğini taşıyacaktır.
İlk incelemede kalıp, esasa ilişkin
inceleme gerektirmeyen durumlarda, denetime konu olan 'maddi olay'ın
gerçekleşmediği kabul edilir. Bu, Cumhuriyet Savcılığınca verilen 'takipsizlik
kararı' benzeri bir hukuki sonuç doğurur.
Esasa ilişkin incelemede doğruluk ve
yasaya uygunluk bakımından yapılan değerlendirme sonunda da iki durumla
karşılaşılır.
a - Malî Denetimde Gelir Gider
Hesaplarının Yasalara Uygunluğu
Anayasa Mahkemesi'nin böyle bir kanıya
ulaşması, parti tüzel kişiliğinin aklanması sonucunu doğurur. Karar kesindir ve
bu konu bir daha gündeme gelmez.
b - Malî Denetimde Gelir Gider
Hesaplarının Yasalara Uygun Bulunmaması
Anayasa Mahkemesi' esasa ilişkin
incelemenin sonunda, malî yönden Siyasî parti hesaplarında doğruluk ve yasaya
uygunluk bakımından usulsüzlük saptarsa, bu saptama, uygulamaları dikkate
alındığında, bazı yasal yaptırımları davet eder; bunlar, Hazine'ce Elkoyma,
Kişilere Ceza Uygulanması, Siyasî Partinin Kapatılmasıdır.
IV- Anayasa Mahkemesi'nde Uygulanacak
Yargılama Usulü
Anayasa Mahkemesi'nde uygulanacak
yargılama usulüne ilişkin kanun, 'Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'dur. Bu husus
Yasa'da ve Tüzük'te açıklıkla belirtilmiştir.
Anayasa Mahkemesi'nin
' 'Siyasî partilerin kapatılması davaları
bir ceza davası, bu davalara bakan
Anayasa Mahkemesi de bu tür davalarda bir ceza mahkemesi olmadığı gibi...' biçiminde belirlenen görüş, Anayasa
Mahkemesi'nin bu tip davalarda Ceza Muhakemeleri Usulü Kanun'un uygulanmayacağı
anlamına gelmeyeceği gibi, ceza davası olarak nitelememe, kesin olarak verilen
kararın bir anlamda 'mahkumiyet' olması olgusunu da ortadan kaldırmaz.
Ayrıca, malî denetimin, niteliği
nedeniyle, kuralın bu işlemlere uygulanma da söz konusu değildir.
V- Malî Denetim Sırasında Bilirkişi
Dinleme Ve Yargılama Gideri
Yasalar ve İçtüzüğün sağladığı olanaklar
nedeniyle, naip hâkim aracılığı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve
bilirkişiye ücret tahakkuk ettirilmiştir.
Bilirkişi ücreti yargılama gideridir. 'Her ceza muhakemesi bazı masraflara yol
açmaktadır. Tanıklara, bilirkişilere, postaya
ödenen paralar, yol giderleri, avukat ücretleri muhakeme masraflarındandır.' İlke olarak mahkum olan yargılama
giderini ödemekle yükümlüdür. Yasal
anlatımda aynı sonuca götürmektedir.
Durum özel hukuk açısından da farklı
değildir.
Bir davanın sonuçlanabilmesi için
ödenen paraların tümüne yargılama harç ve giderleri denir.
Devletin gördüğü kamu hizmeti kural
olarak parasız olmakla beraber, Mahkemelerin
gördükleri hizmet parasız değildir. 'Devlet, mahkemeleri işler bir
şekilde hak arayanların hizmetinde tutabilmek için, bazı giderler yapar (hâkim
ve diğer memurların aylıkları, bina kirası, kırtasiye ve demirbaş ücreti v.s.).
Bu giderlerden bir kısmı, mahkemelerin faaliyetinden istifade edenlerden harç
olarak alınır. Alınan harç, Devletin bu husustaki giderinin tam karşılığı
değildir. Tam karşılığı olsa idi, taraflar (hak arayanlar) için çekilmez bir yük olurdu.'
Dosyaya konu olgunun ' iddianın -
varlığının belirlenmesi halinde, bu belirleme bazı müeyyideleri davet eden
olumsuzluk ise, bunun için yaptığı giderleri bir anlamda taraf olan devletin
alması gerekir. Ortada, bilirkişi için yapılmış bir gider vardır ve bu yasal
anlatımı ile 'Devlet masarifi, bütçe dahilinde Devlet namına ifa edilen veya bir
kanunu mahsus ile ifası taahhüt olunan bir hizmet ve hususat karşılığı olmak
üzere Devlet zimmetinde tahakkuk eden borçtur. '
Bu yasal dayanağa karşın, 'Bilirkişi incelemesi için yapılan giderin Hazine'ye
gelir yazılmasının gerekip gerekmediği konusu üzerinde durulmuş ve söz konusu
giderin yasal dayanağı bulunmadığından Hazine'ye gelir yazılmasına gerek
olmadığı sonucuna varılmıştır' denerek sayın çoğunluk tarafından gider
konusunda bir karar oluşturulmamıştır.
Siyasî Partilerin, Anayasa Mahkemesi'nce
malî denetimlerinin yapılması aşamasında, para değerindeki değişiklikler de
dikkate alındığında, hazineye gelir kaydına karar verilen miktarların çok
üzerinde, bilirkişi ücreti ödenmesi sözkonusu olabilecektir.
Bu tip giderlerin hazine -devlet-
üzerinde kalacağına ilişkin açık bir hüküm olmadığı sürece, Siyasî partilerin
malî denetimi sonunda, 'liranın ve/veya giderin' (Siyasî Partiler Kanunu'nun
75. maddesi uyarınca Hazine'ye gelir yazılmasına) karar verildiği durumlarda,
hazinenin ne ad altında olursa olsun yargılama gideri yapması halinde bunun
ilgili partiden alınması yolunda hüküm kurulması gerektiği, yasal dayanak
bulunmadığı kabul edilse bile, otantik karar verme yetkisi nedeniyle, bu
sorunun mahkemece aşılabileceği; çoğunluk görüşündeki uygulamanın, hazineyi
zarara sokma sonucunu doğuracağı görüşündeyim.
Üye
Ahmet AKYALÇIN
|
Üye
Mustafa Y. AYGÜN
|
|
|