Siyasi Parti Kapatma, İhtar , Mali Denetim ve Değişik İşler Kullanıcı Kılavuzu

(AYM, E.1991/1, (Siyasi Parti Kapatma) K.1991/3, 24/09/1991, § …)
   
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

 

Esas Sayısı:1991/1 (Siyasi Parti Kapatma)

Karar Sayısı:1991 /3

Karar Günü:24.9.1991

R.G. Tarih-Sayı:21.03.1992-21178

 

DAVACI : Cumhuriyet Başsavcılığı DAVALI : Milliyetçi Çalışma Partisi

DAVANIN KONUSU : Anayasa Mahkemesi'nin 15.5.1990 günlü, 1990/3-3 sayılı ihtar kararına karşın 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın 6. maddesine aykırı durumunu düzeltmeyen davalı Siyasi Partinin, bu Yasa'nın 104. maddesinin ikinci fıkrası gereğince kapatılması, istemidir.

l- İDDİANAME :

Cumhuriyet Başsavcılığının 25.1.1991 günlü, SP. 11 Hz. 1988/14 sayılı iddianamesi aynen şöyledir :

"2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanununun 6. maddesinin 2. fıkrası "kimse, aynı zamanda birden fazla siyasi partinin üyesi olamaz, aksi halde üyelik sıfatı bu siyasi partilerin hepsinde birden sona ermiş sayılır" amir hükmünü taşımaktadır.

Raşit Ali Ceylani Tüzek, Halil Bosna, Hüseyin Saç ve Mehmet Çapar'ın Balıkesir İli Sındırgı ilçesinde aynı zamanda hem Anavatan Partisi ve hem de Milliyetçi Çalışma Partisi üyesi oldukları tesbit edilmiş, parti üyeliğinden çıkarılmaları 6.10.1988 gün ve 1988/14 sayılı yazımız ile istenilmiştir.

Süresinde cevap verilmemesi üzerine mahalli Cumhuriyet Savcılığı aracılığı ile parti üye kayıt defterleri üzerinde inceleme yaptırılmış adı geçenlerin Anavatan Partisi üyelik kayıtlarının silindiği. Milliyetçi Çalışma Partisi'ndeki üye kayıtlarının aynen devam ettiğinin anlaşılması üzerine, ilk yazımız 19.2.1990 günlü yazı ile tekit edilmiş, istek yerine getirilmediğinden, 12.4.1990 gün ve 1988/14 sayılı dava dilekçemiz ile davalı partiye 2820 sayılı kanunun 104 ncü maddesi uyarınca ihtar kararı verilmesi istenilmiş; Yüce Mahkemenizin 15.5.1990 gün ve 1990/3-3 (Siyasi Parti-İhtar l sayılı kararı ile kanuna aykırılığının giderilmesi için Milliyetçi Çalışma Partisi'ne ihtarda bulunulmuş, karar 18.5.1990 günü adı geçen partiye usulen tebliğ edilmiştir.

Tebliğ tarihinden itibaren 2820 sayılı Kanunun 104 ncü maddesinin 2. fıkrasındaki 6 aylık sürenin geçmesine rağmen davalı siyasi partice ihtar konusu aykırılığın giderildiği bildirilmemiş.

Bir kez daha mahalli Cumhuriyet Savcılığınca üye kayıt defterlerinin üzerinde inceleme yaptırılmış, Sındırgı Cumhuriyet Savcılığının 28.12.1990 gün ve 1990/2138 Müh. sayılı yazısı ve eklerinden ihtar kararı konusu yapılan Raşit Ali Ceylani Tüzek, Halil Bosna, Hüseyin Saç ve Mehmet Çapar'ın Milliyetçi Çalışma Partisi'ndeki üyeliklerinin 28.12.1990 tarihi itibariyle halâ sürdürüldüğü anlaşılmıştır.

Sonuç :

Anayasa Mahkemesinin 15.5.1990 gün ve 1990/3-3 sayılı ihtar kararı ile kanuni süre içinde. Siyasi Partiler Kanununun 6. maddesine aykırı durumun düzeltilmesi için, yeni doğan olanaktan yararlanmayan, ihtar konusu aykırılığı gidermeyerek sürdüren Milliyetçi Çalışma Partisi'nin kapatılmasına karar verilmesi 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununun 104. maddesinin 2. fıkrası uyarınca arz ve talep olunur. 25/1/1991"

II- DAVALI PARTİNİN İLK SAVUNMASI :

Milliyetçi Çalışma Partisi'nin 26.2.1991 günlü ilk savunması aynen şöyledir:

" Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, mahalli Cumhuriyet Savcılığı aracılığı ile adı geçenlerin üyelik durumları hakkında yaptırılan araştırma sonuçları hatalı olup, bu kişiler 18.11.1987 tarihinde Anavatan Partisinden istifa ederek 25.11.1987 tarihinde Milliyetçi Çalışma Partisi'ne üye olmuşlardır. Buna göre, adı geçenlerin, aynı anda iki partiye birden üye olmaları söz konusu değildir. Dolayısiyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının aslında mevcut olmayan bir vakıaya dayanarak işlemlere giriştiği ve neticeten ihtar kararı verilmesine sebep olduğu anlaşılmaktadır.

Ayrıca, Yüce Anayasa Mahkemesi'nin ihtar kararı, Milliyetçi Çalışma Partisi yöneticilerinin eline geçmemiş ve bu konudaki tebligat da usulüne uygun yapılmamıştır.

Bu sebeple, Milliyetçi Çalışma Partisi yöneticilerinin, kanuna aykırı bir durumun sürdürülmesine göz yummak, ya da Yüce Mahkeme'nin ihtar ve kararlarına uymamak yolunda herhangi bir kasıtları bulunmadığı gibi, böyle bir tutumları ela yoktur.

Hal böyle olmasına rağmen. Yüce Mahkeme'nin 30.1.1991 tarih ve 102 sayılı yazılarının tebliğ edilmesi üzerine, adı geçenlerin üyelik kayıtlarının silinmesine de karar verilmiştir.

Sonuç itibariyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılmış bulunan işbu davanın reddine karar verilmesi gerekir kanaatindeyiz. Söyle ki;

1. Raşit Ali Ceylani" Tüzek, Halil Bosna, Hüseyin Saç ve Mehmet Çapar; 18.11.1987 tarihinde Anavatan Partisi'nden istifa ederek, 25.11.1987 tarihinde Milliyetçi Çalışma Partisine üye olmuşlardır. Bu sebeple, adı geçenlerin, aynı anda iki partiye birden üye olmaları söz konusu değildir. Böylece, bu davanın, aslında mevcut olmayan bir kanuna aykırılık durumu varmış gibi gösterilerek açıldığı anlaşılmaktadır.

a) Raşit Ali Ceylani Tüzek, Halil Bosna, Hüseyin Saç ve Mehmet Çapar; 18.11.1987 tarihinde Anavatan Partisi'nden İSTİFA ETMİŞLER ve bunun üzerine adı geçenlerin üyelik kayıtları. Anavatan Partisi Sındırgı İlçe Teşkilatı üye kayıt defterinden silinmiştir. Bu istifa dilekçelerinin ve Anavatan Partisi Sındırgı İlçe Teşkilatı üye kayıt defterinin ilgili sayfalarının Anavatan Partisi Sındırgı İlçe Başkanı tarafından tasdikli birer suretleri savunmamız ekinde, EK: 1, EK: 2 ve EK: 3 olarak sunulmuştur.

Anavatan Partisi Sındırgı İlçe Başkanlığınca tasdik edilmiş bu belgelerden, adı geçenlerin 18.11.1987 tarihinde Anavatan Partisinden İSTİFA ETTİKLERİ ve bu istifaların, üye kayıt defterine işlendiği açıkça anlaşılmaktadır.

Bu kişilerin Milliyetçi Çalışma Partisine üye olduklarını gösteren üye kayıt fişleri ve üye kayıt defterinin ilgili sayfalarına ait suretler işbu dava dosyamızda bulunmaktadır. Bu belgelerde de, adı geçen kişilerin 25.11.1987 tarihinde Milliyetçi Çalışma Partisi'ne üye oldukları görülmektedir. Bu belgeler, EK: 4 olarak ayrıca savunmamız ekinde sunulmuştur.

Böylece, adı geçenlerin, hiç bir zaman, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 6. maddesi hükmüne aykırı olarak, aynı anda iki partinin birden üyesi olmadıkları ve işbu davanın da, aslında mevcut bulunmayan bir vakıya dayanılarak açılmış olduğu açıkça anlaşılmaktadır.

b) Adı geçen kişiler, Anavatan Partisi'nden istifa ederek Milliyetçi Çalışma Partisi'ne üye olmalarına rağmen, Kaymakamlık kayıtlarında iki partiye birden üye gibi göründükleri için, bu durum, Sındırgı, Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava konusu yapılmış, kendileri aynı, anda iki partiye birden üye olmak suçundan yargılanmışlar ve yapılan yargılama sonunda, mahkemece, iki partiye birden aynı anda üye olmak durumu gerçekleşmediğinden, beraat karar, verilmiş ve sonuç olarak, adı geçenlerin aynı anda iki partiye birden üye olmadıkları hüküm altına alınmıştır.

Sındırgı Kaymakamlığı'nın 19.1.1988 tarih ve 56 sayılı yazıları ile, adı geçenlerin Milliyetçi Çalışma Partisi Sındırgı İlçe Teşkilatı kurucu üyeleri olmalarına rağmen, isimlerinin (Kaymakamlık kayıtlarına göre) Anavatan Partisi Sındırgı İlçe Teşkilatı yönetim kurulu yedek üye ve Balıkesir il delegeleri listelerinde de bulunması ve bu durumun aynı anda iki partiye birden üye olunmasını yasaklıyan 2820 sayılı Kanun'un 6. maddesi hükmüne aykırı olduğu, bu sebeple ilgililer hakkında, aynı Kanun'un 111. maddesine göre cezalandırılmaları için dava açılması istenmiştir.

Sındırgı Asliye Ceza Mahkemesinde açılan dava dosyasından alınan ve takdikli bir sureti EK: 5 olarak savunmamız ekinde sunulan bu yazı üzerine, Sındırgı Cumhuriyet Savcılığı tarafından 5.2.1988 tarih ve Hz. 1988/39, E: 1988/29 ve İdd. 1988/14 sayılı iddianame tanzim edilerek 15 kişi hakkında aynı anda hem Anavatan Partisi, hem de Milliyetçi Çalışma Partisi'ne üye olmak böyle bir duruma bilerek sebebiyet vermek suçlarından kamu davası açılmıştır. Bu iddianamede; Raşit Ali Ceylani" Tüzek 10; Halil Bosna 11; Hüseyin Saç 13 ve Mehmet Çapar 14 numaralı sanık olarak yer almaktadır. Bu iddianamenin tasdikli bir sureti savunmamız ekinde EK: 6 olarak sunulmuştur.

Sındırgı Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan ceza davası münasebetiyle ifadeleri alınan Anavatan Partisi İlçe Teşkilatı'nın başkan ve yönetim kurulu üyeleri;

"... Adı geçenlerin 18.11.1987 tarihinde Anavatan Partisi'nden istifa ettiklerini, bu istifaların üye kayıt defterine işlendiğini ve istifa dilekçelerinin bir suretini sunduklarını ..." beyan etmişlerdir.

Bu ifadelerin mahkemece tasdikli birer suretleri EK: 7 olarak savunmamız ekinde sunulmuştur.

Anavatan Partisi İlçe Teşkilatı başkan ve yönetim kurulu üyeleri tarafından tahkikat sırasında Sındırgı Cumhuriyet Savcılığı'na sunulan adı geçen kişilerin 18.11.1987 tarihinde Anavatan Partisi'nden istifa ettiklerine dair istifa dilekçelerinin dava dosyasından alınan mahkemece tasdikli birer suretleri EK: 8 olarak savunmamız ekinde sunulmuştur. İncelendiklerinde, bunların EK: l ve EK: 2'de sunduğumuz Anavatan Partisi İlçe Başkanlığınca tasdikli istifa dilekçelerinin aynısı oldukları görülmektedir.

Yapılan yargılama sonunda. Sındırgı Asliye Ceza Mahkemesi tarafından, Savcılık mütalâasına da uygun olarak, diğer sanıklarla birlikte, Raşit Ali Ceylani Tüzek, Halil Bosna, Hüseyin Saç ve Mehmet Çapar'ın; 2820 sayılı Siyası Partiler Kanunu'nun 6. maddesi hükmüne aykırı olarak, aynı anda, hem Anavatan Partisi, hem de Milliyetçi Çalışma Partisi'nin üyesi bulundukları iddiası sabit görülmemiş ve adı geçenlerin müsnet suçtan BERAATLERİNE karar verilmiştir. Sındırgı Asliye Ceza Mahkemesi'nin, 6.4.1988 tarih ve E. 1988/35, K. 1988/62 sayılı kararının mahkemece tasdikli bir sureti savunmamız ekinde EK: 9 olarak sunulmuştur.

Böylece, adı geçenlerin, aynı anda iki partinin birden üyesi bulunmadıklarının yargı kararı ile hüküm altına alındığı ve dolayısiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan işbu davanın da, gerçekte mevcut olmayan bir vakıa var kabul edilerek ikame edildiği anlaşılmaktadır.

2. Yüce Anayasa Mahkemesi'nin 15.5.1990 tarih ve 1990/3-3 (Siyasi Parti-İhtar) sayılı ihtar kararı, Milliyetçi Çalışma Partisi yöneticilerinin eline geçmemiştir. Esasen, bu karar ile ilgili tebligatın da usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının dava dilekçesinde; Anayasa Mahkemesi'nin 15.5.1990 tarih ve 1990/3-3 sayılı ihtar kararı ile, adı geçen kişilerin aynı anda iki partinin birden üyesi bulunduklarının ve bu sebeple üyelik kayıtlarının silinmesinin Milliyetçi Çalışma Partisi'nden istendiği, bu ihtar kararının 18.5.1990 tarihinde tebliğ edildiği, 6 aylık sürenin geçmesine rağmen, kanuna aykırılığın giderilmediği için işbu davanın ikame edildiği ileri sürülmektedir.

Ancak, bahsi geçen ihtar kararı Milliyetçi Çalışma Partisi yöneticilerinin eline geçmediği gibi, buna ait tebligatın da usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır.

7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve Tebligat Tüzüğü'nün 17. maddelerinde; tebligatın, tüzel kişiliğin yetkili temsilcilerine yapılacağı, hükme bağlanmıştır. Aynı Kanun'un 13 ve Tüzüğün 18. maddelerinde ise; tüzel kişileri temsile yetkili olanlardan sonra gelenlere veya evrak müdürü gibi bu kabil işler ile görevli kılınmış kimselere de tebligatın yapılabileceği, eğer bunlar da bulunamıyor ise, bu husus, TEBLİGAT PARÇASINA BELİRTİLMEK ŞARTIYLA, diğer memur veya müstahdemlere de tebligatın yapılabileceği öngörülmüştür.

Yukarıda bahsedilen İhtar kararının, dosyada mevcut tebligat parçasına göre, Murat Uyar isimli kişiye yapıldığı anlaşılmaktadır. Dava dosyasından alınan bu tebligat parçasının bir sureti EK: 10 olarak savunmamız ekinde sunulmuştur.

2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 15/3 maddesi, siyasi partileri temsil yetkisini Genel Başkan'a tanımıştır. Milliyetçi Çalışma Partisi Tüzüğü'nün 32. maddesi de. Genel Sekreter'e bu konuda temsil yetkisi vermektedir.

İhtar Kararı'nın tebliğ edildiği Murat Uyar, Genel Başkan veya Genel Sekreter olmadığı gibi, onlardan sonra gelen veya evrak müdürü gibi bu kabil işlerle görevlendirilmiş bir kişi de değildir. Üstelik, bu kişi Milliyetçi Çalışma Partisi'nin memur ya da müstahdemi de değildir. Nitekim, tebligatın yapıldığı tarihte, Milliyetçi Çalışma Partisi'nde çalışan personel ile ilgili bordro ve Sigorta Bildirim formları savunmamız ekinde EK: 11 olarak sunulmakta ve bu belgelerde tebligatın yapıldığı belirtilen Murat Uyar'ın ismi bulunmamaktadır.

Böylece, İhtar Kararı'nın tebliğ edildiği Murat Uyar'ın, Milliyetçi Çalışma Partisi'nin memur ya da müstahdemi olmaması ve tebligat parçasına, yetkili temsilcilerden sonra gelen veya evrak müdürü gibi bu kabil işlerle görevlendirilmiş kişinin BULUNAMADIĞINA DAİR kanun ve tüzüğün öngördüğü KAYDIN DÜŞÜLMEMESİ, bu tebligatın usulsüz yapıldığını göstermektedir.

Milliyetçi Çalışma Partisi yöneticilerinin eline geçmemiş ve usulüne uygun da yapılmamış bu tebligatın hukuken geçerli sayılarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının dava dilekçesinde belirtildiği şekilde, ihtar kararına rağmen kanuna aykırılığın giderilmediğinin ileri sürülmesi mümkün değildir.

3. Milliyetçi Çalışma Partisi Yöneticileri'nin Yüce Anayasa Mahkemesi'nin ihtar ve kararlarına uymamak, ya da kanuna aykırı bir durumu bilerek sürdürmek yolunda herhangi bir kastları ve tutumları bulunmamaktadır.

Yukarıda açıklamaya çalıştığımız gibi, adı geçen kişiler, 18.11.1987 tarihinde Anavatan Partisi'nden İSTİFA EDEREK, 25.11.1987 tarihinde Milliyetçi Çalışma Partisi'ne üye olmuşlardır. Bu durum, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın dava dilekçesinde belirtilenin aksine, ortada kanuna aykırı bir fiilin bulunmadığını göstermektedir.

Ayrıca, Yüce Mahkeme'nin ihtar kararı da Milliyetçi Çalışma Partisi yöneticilerinin eline geçmemiştir.

Hal böyle olmasına rağmen, işbu dava ile ilgili 30.1.1991 tarih ve 102 sayılı yazının tebliğ edilmesi üzerine. Yüce Anayasa Mahkemesi'nin ihtar ve kararlarına karşı beslenen derin saygı ve bağlılığın bir göstergesi olarak, derhal adı geçenlerin üyelik kayıtlarının silinmesine karar verilmiştir. Buna dair olan Milliyetçi Çalışma Partisi Genel Başkanlık Divanı Kararı savunmamız ekinde EK: 12 olarak sunulmuştur.

Bu durum da. Milliyetçi Çalışma Partisi yöneticilerinin. Yüce Anayasa Mahkemesi'nin ihtar ve kararlarına karşı besledikleri derin saygı ve bağlılığı ve aksine bir kast ve tutum içinde bulunmadıklarını açıkça ortaya koymaktadır.

4. 2820 sayılı Kanun'un 101. maddesinde öngörülen imkanın, o maddede bahsedilenden çok daha hafif olan bu davadaki durum içinde tanınması, adalet duygusuna uygun düşecektir kanaatindeyiz.

2820 sayılı Siyasi Partiler kanunu'nun 101. maddesinde, bu kanunun 4. kısmında sayılan suçları işleyen kişilerin üyelik kayıtlarının silinmemesi halinde açılan kapatma davalarında, iddianamenin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde, üyelik kayıtları silindiği takdirde, açılmış bulunan kapatma davasının düşmesine karar verileceği hükme bağlanmıştır. Aynı anda iki partiye birden üye olunması, bu Kanunun 4. kısmında sayılan fiillere göre çok hafif bir mahiyet taşımaktadır. Bu sebeple, iddianamenin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde üyelik kayıtlarının silinmesi halinde, Siyasi parti aleyhine açılmış bulunan kapatma davasının düşeceğine karar verileceğine dair, 2820 sayılı Kanun'un 101. maddesinde tanınan bu imkanın, 1.. kısmında sayılanlardan çok daha hafif bir mahiyet taşıyan iki partiye birden üye olunması durumunda açılan kapatma davalarında da tanınması adalet duygusuna uygun düşecektir kanaatindeyiz.

Bu davada da, adı geçen kişilerin, üyelik kayıtlarının, iddianamenin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde silinmiş olması, açılmış bulunan işbu davanın da, 2820 sayılı Kanun'un 101. maddesinin kıyasen uygulanarak düşmesine karar verilmesi imkanını doğurmaktadır.

Sonuç :

Yukarıda açıklanan ve Yüce Mahkemece yapılacak inceleme sırasında bulunacak diğer sebeplerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.1.1991 tarih ve SP. 11. Hz. 1988/14 sayılı iddianamesiyle açılmış bulunan işbu davanın reddine karar verilmesini saygılarımızla arz ederiz. 26.2.1991"

III- CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞININ ESAS HAKKINDAKİ GÖRÜŞÜ : Cumhuriyet Başsavcılığının 16.3.1991 günlü, SP. 11. Hz. 1988/14 sayılı esas hakkındaki görüşü de aynen şöyledir :

"2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 6. maddesinin 2. fıkrası "kimse, aynı zamanda birden fazla siyasi partinin üyesi olamaz, aksi halde üyelik sıfatı bu siyasi partilerin hepsinde birden sona ermiş sayılır" amir hükmünü taşımaktadır.

Balıkesir ili Sındırgı ilçesinde Raşit Ali Ceylani Tüzek, Halil Bosna, Hüseyin Saç ve Mehmet Çapar'ın aynı zamanda hem Anavatan Partisi ve hem de Milliyetçi Çalışma Partisi üyesi olduklarının tesbit edilmesi üzerine adı geçenlerin parti üyeliğinden çıkarılmaları 6.10.1988 gün ve 1988/11 sayılı yazımız ile istenilmiş, 19.2.1990 günlü yazı ile tekit edilmiş, istek yerine getirilmediğinden 12.1.1990 gün ve 1988/14 sayılı dava dilekçemiz ile 2820 sayılı Kanunun 104. maddesi uyarınca ihtar kararı verilmesi istenilmiş. Yüce Mahkemenizin 15.5.1990 gün ve 1990/3-3 (Siyasi Parti-İhtar) sayılı karar ile davalı partiye ihtarda bulunulmuştur.

Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'nın 22.1.1991 gün ve 72 sayılı yazılarından sözü edilen ihtar kararının davalı partiye 18.5.1990 günü tebliğ edildiği anlaşılmıştır.

2820 sayılı Kanunun dördüncü kısmı dışında kalan emredici hükümleriyle diğer kanunların siyasi partilerle ilgili emredici hükümlerine aykırılığın tesbiti halinde esas olan. Cumhuriyet Başsavcılığının yazılı bildirimi üzerine, bunun siyasi partice derhal giderilmesidir.

Oysa davalı siyasi parti ihtar kararının tebliğinden itibaren 2820 sayılı Kanunun 104. maddesinin 2. fıkrasındaki 6 aylık sürenin geçmesine rağmen ihtar konusu aykırılığı giderdiğini bildirmemiş, mahalli Cumhuriyet Savcılığınca üye kayıt defterleri üzerinde yaptırılan incelemede 28.12.1990 tarihi itibariyle adı geçenlerin üyeliklerinin hala sürdürüldüğü saptanmıştır.

Anayasa Mahkemesinin 15.5.1990 gün ve 1990/3-3 sayılı olup, 18.5.1990 tarihinde tebliğ edilen ihtar kararı ile, kanuni süre içinde 2820 sayılı Kanunun dördüncü kısmı dışında kalan 6. maddesine aykırı durumun düzeltilmesi için, yeni doğan bu olanaktan da yararlanmıyarak ihtar konusu aykırılığı sürdüren Milliyetçi Çalışma Partisi'nin kapatılmasına karar verilmesi Siyasi Partiler Kanunu'nun 104. maddesinin 2. fıkrası uyarınca arz ve talep olunur. 6.3.1991"

IV- DAVALI PARTİNİN SON SAVUNMASI :

Milliyetçi Çalışma Partisi'nin 8.4.1991 tarihli son savunmasında ise özetle şöyle denilmektedir:

İddia ve savunmalar karşısında, iki meselenin çözümünün önem kazandığı görülmektedir. Bunlardan birincisi; adı geçen kişilerin aynı anda iki partinin birden üyesi olup olmadıkları, yani ortada düzeltilmesi gereken yasaya aykırılığın bulunup bulunmadığı, diğeri ise; ihtar kararı ile ilgili tebligatın hukuken geçerli sayılıp sayılamayacağıdır.

Bu meselelerin çözümü de, iddia ve savunma delillerinin karşılaştırılmasını geçerli kılmaktadır. Buna göre;

1. Dosyada, iddiaları doğrular nitelikte (soyut iddianın dışında) hiç bir delil bulunmadığı gibi, bu davanın usuli işlemlerine başlamasında esas alınan delil de; iddia edilen maddi vakıanın gerçekleşmediğini, ortada, düzeltilmesi gereken yasaya aykırılık bulunmadığını göstermektedir.

2. Parti üyeliğinin tesbitinde asıl olan; parti kayıtlarıdır. Bunlara göre, adı geçen kişiler önce Anavatan Partisi'nden istifa etmişler, daha sonra da Milliyetçi Çalışma Partisi'ne üye olmuşlardır. Böylece, iddia edilen maddi vakıa gerçekleşmemiştir.

3. Sındırgı Asliye Ceza Mahkemesi'nin E. 1988/35 sayılı dava dosyasında toplanmış bulunan deliller, her iki partinin kayıtlarını doğrulamakta, adı geçen kişilerin aynı anda iki partinin birden üyesi olmadıklarını göstermektedir. |

4. Anayasa Mahkemesi'nin ihtar kararına karşın Yasa'ya aykırılığın giderilmediğinin iddia edilebilmesi için, öncelikle bu ihtar kararının hukuken geçerli olacak biçimde tebliğ edilmesi gerekmektedir. ı

Anayasa Mahkemesi'nin ihtar kararı ile ilgili tebligat parçası ve buraya. Milliyetçi Çalışma Partisi'nin yetkili temsilcilerinden sonra gelenlerin veya evrak müdürü gibi bu tür işlerle görevlendirilmiş kişilerin bulunamadığına ilişkin bir açıklamanın olması, tebligatın usulüne uygun yapılmadığını açıkça ortaya koymaktadır.

İhtar kararı, Milliyetçi Çalışma Partisi yöneticilerinin eline de geçmediğinden, kendilerinin ihtara karşın Yasa'ya aykırılığı gidermediğinin ileri sürülmesi olanaksızdır. .

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılmış bulunan bu davanın reddine karar verilmesini dileriz.

V- İNCELEME :

1. 22.4.1983 günlü ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın 6. maddesinin ikinci fıkrasında; birden ziyade Siyasi Partiye aynı zamanda üye olunamayacağı hükmü konulmuş ve aynı Yasa'nın 104. maddesinde de bu hükmün yaptırımı düzenlenmiştir.

2820 sayılı Yasa'nın 104. maddesinde Siyasi Partiler Yasası'nın Dördüncü Bölümü dışındaki hükümlerine ve diğer yasaların siyasi partiler hakkındaki emredici kurallarına aykırılık durumlarında, Cumhuriyet Başsavcılığınca bu aykırılığın giderilmesi için Anayasa Mahkemesine başvurulacağı, aykırılığın saptanması durumunda ise Anayasa Mahkemesi'nce ihtar kararı verileceği öngörülmüştür. Aynı maddede, Anayasa Mahkemesi'nin ihtar kararının ilgili partiye tebliğinden sonra aykırılığın giderilmemesi, parti kapatma nedeni sayılmıştır.

Siyasi Partiler Yasası'nın 104. maddesine göre, bir partinin kapatılabilmesi için, önce aykırılığın giderilmesi konusunda Anayasa Mahkemesi'nce bir ihtar kararının verilmiş ve belirli yasal süre içinde ihtar kararı gereğinin yerine getirilmemiş olması gereklidir.

2. Cumhuriyet Başsavcılığının parti kapatma istemine temel alınan Anayasa Mahkemesi'nin Milliyetçi Çalışma Partisi'ne ihtar verildiğine ilişkin 15.5.1990 günlü, 1990/3 sayılı kararı, parti genel merkezine 18.5.1990 tarihinde tebliğ edilmiştir.

Ancak, davalı Siyasi Parti, savunmalarında yapılan bu işlemin Tebligat Yasası ile Tebligat Tüzüğü'ne aykırı, olarak gerçekleştirildiğini ve sonuçta tebliğin geçerli olmadığını ileri sürmüştür.

Davalı Parti tarafından tebligata ilişkin olarak ileri sürülen savın niteliği gereği, öncelikle incelenmesi zorunludur. Zira, bu savın gerçekleşmesi durumunda işin esasının incelenmesine gerek kalmadan istemin sonuçlandırılması gerekecektir.

3.11.2.1959 günlü, 7201 sayılı Tebligat Yasası'nın hükmi şahıslara yapılacak tebligatı düzenleyen 12. maddesinde; tüzel kişilerin yetkili temsilcilerine tebligat yapılabileceği öngörülmüştür. Aynı Yasa'nın 13. maddesinde ise; tüzel kişiler adına kendilerine tebligat yapılabilecek kimselerin mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları takdirde tebliğin orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılabileceği kabul edilmiştir.

Tebligat Tüzüğü'nün 18. maddesinin son fıkrasında da, Tebligat Yasası'nın 13. maddesinin uygulanması düzenlenmiş ve tüzel kişilerin yasal temsilcileri ile tebligatı kabule yetkililerin tebliğ anında işyerinde bulunmadığının tebliğ mazbatasında belirtilmesi öngörülmüştür.

Tebligat Yasası'nın ve Tüzüğü'nün bu hükümleri karşısında, Anayasa Mahkemesi'nin ihtar kararı davalı siyasi partinin yasal temsilcisine ya da mutad iş saatlerinde parti genel merkezinde bulunmaması durumunda bu hususun tebligat tutanağıyla saptanması koşuluyla diğer memur ve müstahdemlere tebliği gerekmektedir.

4. Anayasa Mahkemesi'nin ihtar kararı 18.5.1990 tarihinde parti genel merkezinde Murat Uyar'a tebliğ edilmiştir.

Murat Uyar, partiyi temsile yetkili bir kimse olmadığı gibi partide görevli memur ve müstahdemlerin arasında böyle bir kimsenin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Siyasi partilerin yaşamında son derece etkili sonuçlar doğuracak olan ihtar kararlarının tebliğinde gerekli özenin gösterilmesi, yapılan tebliğlerin doğruluğu ve yasallığı üzerinde en küçük bir duraksamaya düşülmemesi, herhangi bir kuşkunun uyanmaması gerekir.

Davalı Siyasi partiye yapılan tebliğ, Tebligat Yasası'nın 12. ve 13. maddeleriyle Tebligat Tüzüğü'nün 18. maddesine açıkça aykırıdır. Anayasa Mahkemesi'nin ihtar kararı yasaya uygun bir biçimde tebliğ edilmediğinden kapatma davasına esas alınacak süre başlamamıştır. Bu nedenlerle Milliyetçi Çalışma Partisi'nin kapatılması isteminin reddi gerekir.

VI- SONUÇ :

Anayasa Mahkemesi'nin ihtar kararına karşın, 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'na aykırı durumu gidermeyip sürdürdüğü savıyla adıgeçen Yasa'nın 104. maddesinin ikinci fıkrası gereğince kapatılması istenen Milliyetçi Çalışma Partisi'ne sözü edilen 15.5.1990 günlü. Esas 3/3 Siyasi Parti-İhtar sayılı kararın 7201 sayılı Tebligat Yasası'na uygun biçimde tebliğ edilmediği saptanmakla kapatma davasına esas alınacak geçerli süre başlamadığından kapatma isteminin REDDİNE; ayrıca, Milliyetçi Çalışma Partisi Genel Başkanlığı'nın savunma dilekçesine ekli onanlı belge örneklerinden , Anayasa Mahkemesi'nin ihtar kararının gereğinin yerine getirilerek bildirilen üyelerin kayıtlarının silindiği anlaşıldığından bu konuda yeni bir işleme gerek bulunmadığına,

24.9.1991 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

 

Başkan

Yekta Güngör ÖZDEN

Başkanvekili

Güven DİNÇER

Üye

Servet TÜZÜN

Üye

Mustafa ŞAHİN

Üye

İhsan PEKEL

Üye

Selçuk TÜZÜN

Üye

Ahmet N. SEZER

Üye

Erol CANSEL

Üye

Yavuz NAZAROĞLU

Üye

Haşim KILIÇ

Üye

Yalçın ACARGÜN

 

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Karar No 1991/3
Esas No 1991/1
Karar Tarihi 24/09/1991
Künye (AYM, E.1991/1, K.1991/3, 24/09/1991, § …)    
Karar Türü (Dosya Sonucu) Kapatılma isteminin reddine
Karar Türü Siyasi Parti Kapatma
Davacı - Davalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı - Milliyetçi Çalışma Partisi
Resmi Gazete 21/03/1992 - 21178
Üyeler Yekta Güngör ÖZDEN
Güven DİNÇER
Servet TÜZÜN
Mustafa ŞAHİN
İhsan PEKEL
Selçuk TÜZÜN
Ahmet Necdet SEZER
Erol CANSEL
Yavuz NAZAROĞLU
Haşim KILIÇ
Yalçın ACARGÜN
Raportör Yok

T.C. Anayasa Mahkemesi