ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:1989/1 (Siyasi
Parti-İhtar)
Karar Sayısı:1989/1
Karar Günü:18.10.1989
R.G.
Tarih-Sayı:05.11.1989-20333
İHTAR
İSTEMİNDE BULUNAN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
İHTAR
İSTEMİNİN KONUSU : Tüzüğünün kimi maddelerinin ve Parti İçi Kurul, Komisyon,
Komite ve Çalışma Gruplarının Kuruluş ve Çalışmaları Yönetmeliği'nin Genel
Merkez ile il ve ilçelerde kadın ve gençlik komisyonları kurulmasını öngören
hükümlerinin 22.4.1983 günlü, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'na aykırı
olduğu savıyla, Sosyaldemokrat Halkçı Parti hakkında aynı Yasanın 104. maddesi
uyarınca dört kez ihtar kararı verilmesi istemidir.
İSTEMİN
GEREKÇESİ :
Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın 28.4.1989 günlü, SP.4.Hz.1989/51 sayılı başvuru yazısı aynen
şöyledir :
"Sosyaldemokrat
Halkçı Parti Tüzüğünün 35. maddesinin 4. fıkrası ve bu fıkraya dayanılarak
yapılan işlemler, Tüzükte yapılan değişiklikler, Çalışma Guruplarının Kuruluşu
ve Çalışma Yönetmeliğinin bazı maddeleri Siyasi Partiler Kanununa aykırı
bulunduğundan bu dava açılmıştır.
1-
Tüzüğün 35. maddesinin 4. fıkrası ve yapılan işlem :
A)
2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanununun 19. maddesinin 5. fıkrasında (İşten el
çektirme kararının il yönetim kuruluna bildirilmesinden itibaren kırkbeş gün
içinde il kongresi toplanır yeni yönetim kurulunu seçer.) 20. maddesinin 10.
fıkrasında da (İşten el çektirme kararının ilçe yönetim kuruluna
bildirilmesinden itibaren otuz gün içinde ilçe kongresi toplanarak yeni ilçe
yönetim kurulunu seçer.) denilmektedir.
Davalı
Partinin Tüzüğünün 35. maddesinin 2. fıkrası Kanunun bu hükümlerine uygun
olarak düzenlenmiş, (geçici kurul; görevden alınanların yerine, ilçe için
görevden alma ve görevlendirme kararının ilçe yönetim kuruluna bildirilmesinden
başlamak üzere otuz gün içinde; il için görevden alma ve görevlendirme
kararının il yönetim kuruluna bildirildiği tarihten başlamak üzere kırkbeş gün
içinde seçim yapılmak üzere kongreyi olağan üstü toplantıya çağırır.)
denilmiştir.
Ancak,
35. maddenin 4. fıkrası ile (Bu maddede belirtilen sürelerde kongre toplanmazsa
atanan kurulun görevi kendiliğinden bitmiş sayılır; üst kurul hemen yeni
yönetim kurulunu atar bu yolla yapılan atamalar ancak üç kez yinelenebilir.)
kuralı getirilmiştir.
Bu
düzenlemeye göre, il veya ilçe yönetim kurulu feshedildikten sonra üçer dönem
yenilenecek ve böylece Siyasi Partiler Kanununun 19 ve 20 maddelerinde açıkça
belirtildiği sürede yani ilçelerde (30), illerde (45) gün içinde değil,
ilçelerde (90) illerde (135) günde kongre yapılacak ve bu süreler içinde il ve
ilçe geçici kurullarla yönetilecektir.
Bu
kuralın davalı Siyasi Parti tarafından uygulamaya geçirildiği görülmüştür.
B)
Davalı Siyasi Partinin,
İstanbul,
Diyarbakır, Bursa, Siirt, Erzurum, Malatya, İçel, İI Yönetim Kurulları Aralık
1988 de görevlerinden alındıkları halde bugüne kadar kongreleri yapılmamış ve
yönetim kurulları seçilmemiş atanan geçici yönetim kurullarınca bu iller
yönetile gelmiştir.
Davalı
Siyasi Parti 30.1.1989 tarihli yazılarımızla uyarılmış ise de kongreye
gidilmemiş ve Tüzüğün 35 inci maddesine göre işlem yapıldığı bildirilmiştir.
a)
Davalı Siyasi Partinin Tüzüğünün 35. maddesinin 4. fıkrasında yer alan (Bu
maddede belirtilen sürelerde kongre toplanmazsa atanan kurulun görevi
kendiliğinden bitmiş sayılır; üst kurul hemen yeni Yönetim Kurulunu atar bu
yolla atamalar ancak üç kez yinelenebilir.) hükmü Siyasi Partiler Kanununun
19/5 ve 20/10. maddelerine aykırıdır.
b)
Siyasi Partiler Kanununun açık hükmüne rağmen Yönetim Kurulları feshedilen
İstanbul, Malatya, Diyarbakır, Bursa, Erzurum, Siirt illerinde Kanunda
öngörülen süre fazlası ile geçtiği halde, uyarımıza rağmen, kongreleri
yapılmamış, yeni yönetim kurulları seçilmemiştir. Tüzüğün 35. maddesinin kanuna
açıkça aykırı olan 4. fıkrasının işletilmesine devam edilmiş ve hatta bu
sürelere bile riayet edilmemiştir. Bu tutum ve davranış da Kanuna ve Parti içi
demokrasi kurallarına aykırıdır.
II-
Davalı Partinin,
10
Nisan 1989 Tarihinde yaptığı Tüzük değişiklikleri :
Davalı
Siyasi Partinin Parti Meclisi 2820 Sayılı Kanuna 3507 Sayılı Kanunla eklenen
geçici maddeye dayanarak gerçekleştirdiği tüzük değişikliklerinde de Kanuna ve
Parti içi demokrasi kurallarına aykırı hükümler benimsemiştir.
Şöyleki;
a)
Tüzüğün 8. maddesinde yapılan değişiklikle (Aday üyelik, üç aylık sürenin bitiminde
asıl üyeliğe dönüşür. Yönetim Kurulu, derhal üyenin yazımı konusunda karar verir.
Adını asıl üye defterine yazar; üyeye bilgi verir. Üyelik hakları bu
tarihten başlar. ) kuralı getirilmiştir.
Her
ne kadar Siyasi Partiler kanununun 12: maddesinde üyeliğe kabul şartları ve
kuralları Parti Tüzüğünde gösterileceği belirtilmiş ise de, Tüzüğün değişik 8.
maddesi ile üyelik haklarının başlama tarihi üyenin deftere kaydedildiğinin
kişiye bildirildiği tarihe bağlanmıştır.
Yönetim
Kurulu Üyeliğe karar verdikten sonra üyelik hakları doğmuş olmasına rağmen
deftere kaydedildiğinin bildirildiği tarihten başlatılması kazanılmış hakların
kısıtlanması sonucunu doğururki bu hal üyeler arasında olması gereken eşitlik
ve demokrasi esaslarına aykırı bulunmaktadır. Kazanılmış üyelik haklarının
kullanılması büro faaliyetinin sonucuna bağlanamaz.
b)
Tüzüğün 39. maddesinde, "İlçe ve İI Kongreleri iki yılda bir yapılır.
Tüzüğün 34 ve 35. maddelerindeki uygulamalarda bu süre kısaltılabilir."
şeklinde değişiklik yapılmıştır.
Tüzüğün
34 ve 35 inci maddeleri il veya ilçe başkanı ya da yönetim kurullarının
görevden alınmaları ile ilgili olup, kongreler bu kurulların oluşması için
yapılacaktır. Bu maddeler uygulanırken kongre süresinin kısaltılması ve böylece
önce seçilmiş delegelerinde yenilenmesine yol açacağından uygulama 2820 Sayılı
Kanunun 19 ve 20 maddelerine aykırı olup, bu düzenleme ile olağan üstü kongre
olağan kongre şekline dönüştürülmektedir.
c)
Tüzüğün 66. maddesinde yapılan değişiklikle (Parti çıkarları ve yörenin
özellikleri gözönünde tutularak gerekli görülen seçim çevrelerinde T.B.M.M. üye
adaylarının parti meclisince saptanmasına karar verilebilir.) hükmü
getirilmiştir.
Maddenin
(A ) ve (B) bentleri dışında belirgin ve somut nedenlere dayanmayan ve Türkiye
genelinde uygulanabilirlik taşıyan bu düzenleme, yapısı nedeniyle 2820 Sayılı
Kanunun 4. maddesinde ifadesini bulan Anayasada nitelikleri belirtilen
demokrasi esaslarına aykırı bulunmaktadır.
d)
Tüzüğün geçici 2. maddesi (Parti genel kütüğü kurulması ve tüm üyelerin yeni
kimlik kartlarının verilmesi suretiyle, üyeliklerin yenilenmesine Parti Meclisi
Karar verir.) şeklinde değiştirilmiştir.
Siyasi
Partiler Kanununun 6. maddesine göre her Türk Vatandaşı Kanunda ve Parti
Tüzüğünde gösterilen şartlara ve usullere göre Siyasi Partilere üye olma ve
dilediği anda üyelikten çekilme hakkına sahiptir.
Üye,
Parti suçu işleyip partiden çıkarılmadığı veya kendi isteği ile ayrılmadığı
sürece üyeliği devam eder. "Üyeliğin yenilenmesi" kuralı ile bir
üyenin parti dışında bırakılması 2820 Sayılı Kanunun 6. maddesine ve parti içi
demokrasi ilkelerine aykırıdır.
III-
Parti içi kurul komisyon ve çalışma guruplarının kuruluş ve çalışma
yönetmeliği;
Yönetmeliğin
11. maddesinde, Genel Merkezde, il ve ilçelerde kadın ve gençlik komisyonları
kurulması öngörülmüş, bu komisyonların toplumsal ve siyasal çalışmaları
yürüteceği 12. maddede ifade edilmiş, takip eden maddelerde de çalışma usul ve
esasları düzenlenmiştir.
Siyasi
Partilerin kadın kolu, gençlik kolu ve benzeri ayrıcalık yaratan yan kuruluşlar
oluşturamayacakları Siyasi Partiler Kanununda öngörüldüğü halde, Davalı Parti
"kadın ve gençlik komisyonları" adı altında devamlılık arzeden yan
kuruluş kurma girişiminin eyleme geçilmeden önlenmesi gerekmektedir.
Sonuç
:
1-
Davalı Siyasi Partinin Tüzüğünün 35. maddesinin 4. fıkrası 2820 Sayılı Siyasi
Partiler Kanununun 19. maddesinin 5. fıkrasına ve 20. maddesinin 10. fıkrasına
aykırı olduğundan bu fıkranın tüzükten çıkarılması için aynı kanunun 104.
maddesine göre Davalı Partiye ihtar kararı verilerek yapılmasına,
2-
İstanbul, Malatya, Erzurum, Bursa, Siirt ve İçel İI Yönetim Kurulları görevden
alındıkları ve Siyasi Partiler Kanununun 19/5 ve 20/10. maddelerde öngörülen
süreler dolduğu halde Yönetim Kurullarının Kongrelerinin yapılmadığından,
Davalı Siyasi Partiye belirlenecek süre içinde kongrelerini yaparak yönetim
kurulunun oluşturulması için 2820 Sayılı Kanunun 104. maddesine göre ihtar
yapılması için karar verilmesini,
3-
Yapılan tüzük değişikliğinde;
a)
8. maddede üyelik haklarının kullanılmasının deftere kaydolduğunun bildirilmesi
koşuluna bağlanması,
b)
39. madde ile Yönetim Kurulunun yenilenmesi için yapılacak Kongrelerde,
delegelerinde değişmesine imkan verecek şekilde davranılması,
c)
66. madde ile bir kısım T. B.M.M. üye adaylarının doğrudan Parti Meclisince
saptanması,
d)
Özellikle geçici 2. madde ile mevcut parti üyelerinin (Parti Genel Kütüğü)
düzenlenerek üyeliklerinin yenilenmesi ve böylece bir kısım üyelerin
üyeliklerine son verilmesi,
2820
Sayılı Siyasi Partiler Kanunun yukarıda değinilen maddelerine ve 4. maddede
ifadesini bulan (Anayasada nitelikleri belirtilen demokrasi esaslarına) aykırı
olduğundan bu hükümlerin düzeltilmesi için 104. madde gereği olarak Davalı
Siyasi Partiye ihtar yapılmasına,
4-
Davalı Partinin Genel Merkezde, İI ve İlçelerde Kadın ve Gençlik Komisyonları
kurmaya kalkışmak suretiyle, Siyasi Partiler Kanununun Kadın Kolu, Gençlik Kolu
ve benzeri ayrıcalık yaratan yan kuruluşlar meydana getirilmeyeceği ilkesine aykırı
davranılacağından, Davalı Partiye 2820 Sayılı Kanunun 104. maddesine göre ihtar
kararı verilmesi, arz ve talep olunur."
ESASIN
İNCELENMESİ :
Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın başvuru yazısı ile ekleri, ilgili dosya ve işin esasına
ilişkin rapor incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü :
I-
Anayasa'nın 149. maddesinin dördüncü fıkrasıyla 2949 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 30. maddesinin
birinci fıkrasına göre dosya üzerinde incelenen işlerde, Anayasa Mahkemesi,
gerekli gördüğü durumlarda sözlü açıklamalarını dinlemek üzere ilgilileri ve
konu üzerinde bilgisi olanları çağırabilir. Ancak, dosyadaki bilgi ve belgeler
karşısında, ihtar istemi hakkında ilgililerin sözlü açıklamalarının
dinlenmesine gerek görülmemiştir.
II-
Sosyaldemokrat Halkçı Parti Tüzüğü'nün 35. maddesinin dördüncü fıkrasının
incelenmesi :
Tüzüğün
35. maddesinde, üst kurulca görevden alınan il, ilçe başkanı ya da yönetim
kurulu yerine atanan geçici kurulun; görevden alma ve görevlendirme kararının
ilçe yönetim kuruluna bildirilmesinden başlamak üzere 30, il yönetim kuruluna
bildirilmesinden başlamak üzere 45 gün içinde seçim yapılmak üzere kongreyi
olağanüstü toplantıya çağıracağı öngörülmektedir.
İnceleme
konusu dördüncü fıkrası ise, bu sürelerde kongre toplanmazsa atanan kurulun
görevinin kendiliğinden bitmiş sayılacağı, üst kurulun hemen yeni yönetim
kurulunu atayacağı belirtildikten sonra, bu yolla yapılan atamaların ancak üç
kez yinelenebileceği olanağı getirilmiştir.
Bu
düzenleme 22.4.1983 günlü, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununun 19. maddesinin
beşinci ve 20. maddesinin dokuzuncu fıkrasındaki işten el çektirme kararının il
yönetim kuruluna bildirilmesinden başlayarak kırkbeş, ilçe yönetim kuruluna
bildirilmesinden başlayarak otuz gün içinde il ve ilçe kongrelerinin toplanarak
yeni yönetim kurullarını seçmesini öngören ve yinelemeye olanak tanımayan
uyulması zorunlu kurallarla açıkça çelişmektedir. Yasayla belirlenen sürenin
Tüzükle aşılması olanaksızdır. Kongrelerin, yasal sınırları oluşturan süreler
içinde yapılması zorunludur.
Mahmut
C. CUHRUK, Yılmaz ALİEFENDİOĞLU ve Servet TÜZÜN bu görüşe katılmamışlardır.
III-
Kimi illerde görevden alınan yönetim kurulları yerine süresinde yeni yönetim
kurullarının seçilmemesi :
29.11.1988
günü işten el çektirilen Erzurum, Malatya, İçel; 9.12.1988 günü işten el
çektirilen Siirt; 21.12.1988 günü işten el çektirilen İstanbul, Bursa ve
22.12.1988 günü işten el çektirilen Diyarbakır il yönetim kurullarının yerine
kırkbeş günlük yasal süre içinde yeni yönetim kurullarının seçilmemesi
nedeniyle ihtar isteminde bulunulmuştur.
Dosyadaki
belgelerden 8.7.1989 günü Erzurum, 9.7.1989 günü Bursa, 23.7.1989 günü
Diyarbakır, 13.8.1989 günü Malatya, 20.8.1989 günü İstanbul, 9.9.1989 günü
Siirt, 10.9.1989 günü İçel il kongrelerinin toplandığı, böylece, ihtar istemine
konu tüm illerde yeni yönetim kurullarının seçildiği anlaşılmaktadır.
Sosyaldemokrat
Halkçı Parti Tüzüğü'nün 35. maddesinin dördüncü fıkrasının öngördüğü süre
dolmadan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca ihtar isteminde bulunulduğu
gözlenmiştir.
Bir
tüzük hükmünün yasaların buyurucu kurallarına aykırılığı ancak Anayasa
Mahkemesi'nin ihtar kararıyla belirleneceğine göre, aykırılığı ileri sürülen
maddenin uygun duruma getirilmesi için Anayasa Mahkemesi'nce ihtarda bulunulup
verilen süre dolmadıkça, yasaya uygun biçimde yürürlükte sayılan tüzük hükmü
uyarınca yapılan işlemler hakkında ihtar kararı verilemez. Bu bakımdan, istem
reddedilmelidir.
Mahmut
C. CUHRUK, Necdet DARICIOĞLU, Muammer TURAN, İhsan PEKEL ve Erol CANSEL bu
görüşe katılmamışlardır.
IV-
Sosyaldemokrat Halkçı Parti Tüzüğü'nün;
A-
8. Maddesinin İncelenmesi :
Bu
madde, aday üyeliğin üç aylık sürenin bitiminde asıl üyeliğe dönüşeceğini,
yönetim kurulunun, derhal, üyenin yazımı konusunda karar vereceğini, adını asşl
üye defterine yazacağını ve üyeye bildireceğini, üyelik haklarının bu tarihten
başlayacağını öngörmektedir.
İstem
yazısında, kazanılmış üyelik hakkının, üyenin asıl üye defterine
kaydedildiğinin kişiye bildirildiği günden başlatılmasının üyeler arasında
olması gereken eşitlik ve demokrasi esaslarına aykırı bulunduğu
belirtilmektedir.
İhtar
kararı verilmesi için yapılan bir başvuru söz konusu olduğuna göre
"eşitlik ve demokrasi esasları" ibaresiyle, tüzükte üyelik için
başvurular arasında ayırım gözetilmeyeceğini öngören 2820 sayılı Yasa'nın 12.
maddesinin birinci fıkrası hükmünün ve siyasi partilerin kuruluşunun,
organlarının seçiminin, işleyişinin, faaliyetlerinin ve kararlarının Anayasa'da
nitelikleri belirtilen demokrasi esaslarına aykırı olamayacağını kurala
bağlayan 4. maddesinin ikinci fıkrası hükmünün amaçlandığı kabul edilmiş ve
değerlendirme bu kurallar esas alınarak yapılmıştır.
Yazılış
biçiminin neden olduğu duraksamalara karşın, maddenin üyelik haklarını, yönetim
kurulunun derhal toplanıp üyenin yazımı konusunda karar verdiği andan
başlatmayı amaçladığı, üç işlemin birbirini tümleyip birlikte geçerlik
kazandığı sonucuna varılmış; Tüzüğün 8. maddesine ilişkin, ihtar istemi bu
nedenle yerinde görülmemiştir.
B-
39. Maddesinin Birinci Fıkrasının İncelenmesi :
39.
maddenin birinci fıkrasında; ilçe ve il kongrelerinin iki yılda bir yapılacağı,
Tüzüğün 34. ile 35. maddelerindeki uygulamalarda ise bu sürenin
kısaltılabileceği ve 55. maddenin birinci fıkrası hükmünün saklı olduğu belirtilmektedir.
İhtar
başvurusunda, bu fıkranın kongre süresinin kısaltılmasına ve böylece önce
seçilmiş delegelerin yenilenmesine yol açacağı, bu durumun 2820 sayılı Yasa'nın
19. ve 20. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
2820
sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın 19. ve 20. maddelerinde il ve ilçe
kongrelerinin hangi aralıklarla yapılacağı gösterilmemiş, bunun belirlenmesi
parti tüzüklerine bırakılmıştır. Yasada Tüzüğün belirlediği sürelerin
kısaltılamayacağına ilişkin bir kural da yoktur.
Öte
yandan, 19. ve 20. maddelerden anlaşılacağı gibi! 2820 sayılı Yasa'nın
benimsediği sistemin özü, kongrelerin yeni seçilmiş delegelerle yapılmasının
sağlanmasıdır. Bu nedenlerle Tüzüğün 39. maddesinin 2820 sayılı Yasa'ya aykırı
bir yanı yoktur.
C-
66. Maddesinin Son Fıkrasının İncelenmesi :
Bu
fıkraya göre parti çıkarları ve yörenin özellikleri gözönünde tutularak,
gerekli görülen seçim çevrelerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi üye adaylarının
Parti Meclisince saptanmasına karar verilebilecektir.
İhtar
isteminde, belirgin ve somut nedenlere dayanmayan ve Türkiye genelinde
uygulanabilirlik taşıyan bu düzenlemenin, yapısı bakımından 2820 sayılı
Yasa'nın 4. maddesinde ifadesini bulan "Anayasa'da nitelikleri belirtilen
demokrasi esasları"na aykırı olduğu savı yer almaktadır.
Parti
Meclisinin 24 Mayıs 1989 günlü toplantısında fıkraya, "Bu sayı, seçim
çevreleri toplamının yüzde onundan fazla olamaz" tümcesi eklenmiş,
böylece, fıkranın Türkiye genelinde uygulanabilir olma özelliği kalmamıştır.
2820
sayılı Yasa'nın 37. maddesinde, milletvekili adaylarının saptanmasının
partilerin tüzüklerinde belirleyecekleri usul ve esaslardan herhangi biri ya da
birkaçı ile yapılabileceği öngörülmekte, bu yöntemler arasında merkez
yoklamasına da yer verilmektedir. Aynı biçimde, Anayasa'nın 84. maddesinin
ikinci fıkrasından, merkez organlarınca aday gösterme yönteminin Anayasa'ca da
benimsendiği sonucuna ulaşmak olanağı vardır.
Belirtilen
nedenlerle madde düzenlenmesinde Siyasi Partiler Yasasına aykırılık bulunmadığı
sonucuna varılmıştır.
D-
Geçici 2. Maddesinin İncelenmesi :
Madde,
"Parti Genel Kütüğü" kurulması ve tüm üyelerin yeni kimlik
kartlarının verilmesi suretiyle, üyeliklerinin yinelenmesine Parti Meclisinin
karar vereceğini, uygulama için gerekli yönergenin Merkez Yürütme Kurulunca
hazırlanıp uygulanacağını, kurala bağlamaktadır.
Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın ihtar istemi yazısında, "Üyeliğin yenilenmesi kuralı ile
bir üyenin parti dışında bırakılması 2820 sayılı Kanunun 6. maddesine ve parti
içi demokrasi ilkelerine aykırıdır" denilmektedir.
Parti
içi demokrasi kavramı, 2820 sayılı Yasanın 4. ve 93. maddeleriyle kurala
bağlanmıştır. Bir ihtar başvurusu söz konusu olduğuna göre sevkin, dördüncü
kısımda yer alan 93. maddeyi değil, 4. maddeyi amaçladığı sonucuna varılmış ve
değerlendirme bu sonuncu maddeye göre yapılmıştır.
Anayasal
bir hak olan parti üyeliği 2820 sayılı Yasanın 6., 12., 53. ve 57. maddeleri
gibi değişik kurallarıyla korunmuştur. Aynı biçimde, Sosyaldemokrat Halkçı
Parti Tüzüğü'nün 79-82. maddeleriyle de üyelik hakkı güvence altına alınmıştır.
Geçici 2. madde bu kurallarla birlikte değerlendirildiğinde; maddenin,
"üyeliğin yinelenmesi kuralı ile bir üyenin parti dışında
bırakılması" amacını taşıdığı sonucuna varma olanağı yoktur. Maddenin
sözlerinden de böyle bir anlam çıkmamaktadır. Çıkarılacak yönergeyle Yasa'ya
aykırı davranışlarda bulunulması ise ancak yeni bir ihtar istemi içinde
değerlendirilebilir.
Bu
durumda, Geçici 2. maddenin, 2820 sayılı Yasa'nın 4. ve 6. maddelerine
aykırılığı söz konusu değildir.
Bu
görüşlere Necdet DARICIOĞLU katılmamıştır.
V-
SHP "Parti İçi Kurul, Komisyon, Komite ve Çalışma Gruplarının Kuruluş ve
Çalışmaları Yönetmeliği"nin Kadın ve Gençlik Komisyonları Kurulmasına
İlişkin Kurallarının İncelenmesi :
Yönetmeliğin
11-16. maddelerden oluşan III. Bölümü "Kadın ve Gençlik Komisyonları"
başlığını taşımakta ve bu komisyonların kuruluş ve işleyişine ilişkin kuralları
içermektedir.
İstem
yazısında, "Siyasi partilerin kadın kolu, gençlik kolu ve benzeri
ayrıcalık yaratan yan kuruluşlar oluşturamayacakları Siyasi Partiler Kanununda
öngörüldüğü halde, Davalı Parti "kadın ve gençlik komisyonları" adı
altında devamlılık arz eden yan kuruluş kurma girişiminin eyleme geçilmeden
önlenmesi gerekmektedir" denilmektedir. Siyasi Partiler Yasası'nın 91.
maddesine göre "Siyasi Partiler, kadın kolu, gençlik kolu ve benzeri
şekilde ayrıcalık yaratan yan kuruluşlar meydana getiremezler." Bu madde,
2820 sayılı Yasanın, 78. maddesiyle başlayıp 97. maddesiyle son bulan Dördüncü
Kısmı'nda yer almaktadır.
2820
sayılı Yasanın 104. maddesine göre, bu Yasanın dördüncü kısmında yer alan
maddeler hükümleri dışında kalan emredici hükümleriyle diğer kanunların siyasi
partilerle ilgili emredici hükümlerine aykırılık durumunda bir siyasi parti
hakkında ihtar isteminde bulunulabilir.
Bu
nedenle, 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasasının 104. maddesi koşullarına uymayan
ve Dördüncü Kısım dışındaki başka bir kuralla ilişkisi bulunmayan başvurunun,
işin esasına girilip anılan komisyonların kadın kolu, gençlik kolu ve benzeri
şekilde ayrıcalık yaratan yan kuruluşlar niteliğinde olup olmadıkları
araştırılmaksızın, reddi gerekir.
VI-
SONUÇ :
I-
Dosyadaki bilgi ve belgeler karşısında, ihtar istemi hakkında ilgililerin sözlü
açıklamalarının dinlenmesine gerek olmadığına, oybirliğiyle;
II-
Sosyaldemokrat Halkçı Parti Tüzüğü'nde, 35. maddesinin dördüncü fıkrasıyla
oluşan, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 19. ve 20. maddelerine
aykırılığın giderilmesinin aynı Yasa'nın 104. maddesi uyarınca adıgeçen Siyasi
Partiye İHTARINA, Mahmut C. CUHRUK, Yılmaz ALİEFENDİOĞLU ve Servet TÜZÜN'ün
karşıoyları ve oyçokluğuyla;
III-
29.11.1988 günü işten elçektirilen Erzurum, Malatya, İçel; 9.12.1988 günü işten
elçektirilen Siirt, 21.12.1988 günü işten elçektirilen İstanbul, Bursa ve
22.12.1988 günü işten elçektirilen Diyarbakır il yönetim kurullarının yerine
kırkbeş günlük yasal süre içinde yeni yönetim kurullarının seçilmemesi
nedeniyle ihtarda bulunulması isteminin REDDİNE, Mahmut C. CUHRUK, Necdet
DARICIOĞLU, Muammer TURAN, İhsan PEKEL ve Erol CANSEL'in karşıoyları ve
oyçokluğuyla,
IV-
Sosyaldemokrat Halkçı Parti Tüzüğü'nün :
A-
8. maddesinin "Üyeler arasında olması gereken eşitlik ve demokrasi
esaslarına",
B-
39. maddesinin birinci fıkrasının, "2820 sayılı Yasa'nın 19. ve 20.
maddelerine",
C-
66. maddesinin son fıkrasının, "Anayasada nitelikleri belirtilen demokrasi
esaslarına",
D-
Geçici 2. maddesinin "2820 sayılı Kanunun 6. maddesine ve parti içi
demokrasi ilkelerine",
aykırılık
oluşturmadığına ve bu maddelere ilişkin ihtar isteminin REDDİNE, Necdet DARICIOĞLU'nun
karşıoyu ve oyçokluğuyla;
V-
Sosyaldemokrat Halkçı Parti'nin "Parti İçi Kurul, Komisyon, Komite ve
Çalışma Gruplarının Kuruluş ve Çalışmaları Yönetmeliği" nin, Genel
Merkezde, il ve ilçelerde kadın ve gençlik komisyonları kurulmasına ilişkin 11-16.
maddelerinden oluşan kurallar nedeniyle yapılması istenilen ihtar, 2820 sayılı
Yasa'nın Dördüncü Kısmı'nda yeralan 91. maddeye dayandırıldığından, 104. madde
koşullarına uymayan başvurunun REDDİNE, oybirliğiyle;
VI-
Gereği için, kararın, Cumhuriyet Başsavcılığı ile Sosyaldemokrat Halkçı Parti
Genel Başkanlığı'na tebliğine oybirliğiyle,
18.10.1989
gününde karar verildi.
Başkan
Mahmut C.
CUHRUK
|
Başkanvekili
Yekta Güngör
ÖZDEN
|
Üye
Necdet
DACIRIOĞLU
|
|
Üye
Yılmaz
ALİEFENDİOĞLU
|
Üye
Muammer TURAN
|
Üye
Servet TÜZÜN
|
|
Üye
Mustafa ŞAHİN
|
Üye
İhsan PEKEL
|
Üye
Selçuk TÜZÜN
|
|
Üye
Ahmet N. SEZER
|
Üye
Erol CANSEL
|
|
|
|
|
|
KARŞIOY
YAZISI
Esas
Sayısı : 1989/1 (Siyasi Parti-İhtar)
Karar
Sayısı : 1989/1
I-
Siyasi parti il ve ilçe başkanları ile yönetim kurullarının seçim şekli, merkez
karar ve yönetim kurulunca hangi hallerde ve nasıl işten elçektirileceği ve
geçici yönetim kurulunun nasıl oluşturulacağı, 22.4.1983 tarih ve 2820 sayılı
Siyasi Partiler Kanunu'nun 19. ve 20. maddeleri hükümleriyle parti tüzüğüne
bırakılmıştır.
Her
siyasi parti kendi tüzüğünde Anayasa ve yasalara aykırı olmamak koşuluyla bu
yönleri dilediği biçimde düzenleyecektir. Bu hususlar dışında siyasi partinin
iradesi sadece yapılacak düzenlemenin demokratik esaslara uygun olması
koşuluyla sınırlıdır.
Sözü
edilen maddelerde geçen 45 ve 30 günlük süreler geçici kurulların kongreleri
çok uzun süre toplamamak suretiyle bu yetkilerini kötüye kullanmaları
ihtimalini önlemek amacıyla getirilmiştir.
Maddede
belirtilen süreler içerisinde herhangi bir nedenle kongrenin toplanamaması
halinde geçici kurulun görevinin kendiliğinden sona ermesi karşısında böylesine
bir haklı nedene dayalı olarak üst kurulun yeni bir geçici yönetim kurulu atama
tedbirini üç kez yineleyebilmesinin, parti içi faaliyeti olarak demokratik
esaslara aykırı bir yönü yoktur. Keyfiyet bir ihtar nedeni yapılamaz.
II-
Dosyanın içerdiği bilgi ve belgelerden partinin kongrelerini yapamamış olan
kimi illerin bilahare kongrelerini toplamak suretiyle yönetim kurullarını
seçmiş oldukları anlaşıldığına göre buna ilişkin isteğin konusu kalmamıştır. Bu
yönde karar ittihazına gerek yoktur.
Açıklanan
nedenlerle kararın sonuç bölümünün II ve III numaralı bentlerinde yer alan
hususlara ilişkin çoğunluk görüşüne karşıyım.
KARŞIOY
YAZISI
Esas
Sayısı : 1989/1 (Siyasi Parti-İhtar)
Karar
Sayısı : 1989/1
1-
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Sosyaldemokrat Halkçı Parti'ye değişik nedenlerle
ihtar yapılmasını isteyen 28.4.1989 günlü, SP. 4. Hz. 1989/51 sayılı başvuru
yazısının "Sonuç" Bölümü'nün 2. Kısmında; İstanbul, Diyarbakır,
Malatya, Erzurum, Bursa, Siirt ve İçel İI Yönetim Kurulları'nın görevden
alınmalarına karşın, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 19. maddesinin beşinci
fıkrasında öngörülen süre içinde İI Kongrelerinin toplanmamış ve yeni İI
Yönetim Kurullarının seçilmemiş olması nedeniyle, belirlenecek süre
aşılmaksızın, İI Kongrelerinin toplanmasını ve yeni İI Yönetim Kurullarının
oluşturulmasını sağlamak için ihtar yapılması istemi yer almaktadır.
29.11.1988
günü işten elçektirilen Erzurum, Malatya, İçel; 9.12.1988 günü işten
elçektirilen Siirt; 21.12.1g88 günü işten elçektirilen İstanbul, Bursa ve
22.12.1988 günü işten elçektirilen Diyarbakır İI Yönetim Kurulları yerine yeni
Yönetim Kurullarını seçmek amacıyla 8.7.1989 gününde Erzurum; 9.7.1989 gününde
Bursa; 23.7.1989 gününde Diyarbakır; 13.8.1989 gününde Malatya; 20.8.1989
gününde İstanbul; 9.9.1989 gününde Siirt ve 10.9.1989 gününde İçel İI
Kongreleri toplanarak yeni Yönetim Kurulları belirlendiğine göre, aynı amaç
doğrultusunda, ihtar yapılmasına gerek kalmamıştır.
Siyasî
Partiler Kanunu'nun 104. maddesine dayanılarak Sosyaldemokrat Halkçı Parti
aleyhine yapılan yazılı başvurunun bu yönden konusu kalmadığından, istemin
reddine değil; son İI Kongrelerinin başvuru tarihinden sonra gerçekleştiği,
yeni Yönetim Kurullarının da bu tarihten sonra seçildiği ve Sosyaldemokrat
Halkçı Parti Tüzüğü'nün 35. maddesinin dördüncü fıkrasında gözlenen Siyasî
Partiler Kanunu'na aykırılığın giderilmesi için ihtar yapılması cihetine
gidildiği de göz önünde tutulmak suretiyle "ihtar istemi konusunda karar
verilmesine yer olmadığı" yolunda karar verilmesinin daha uygun olacağı
düşünülmektedir.
2-
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 28.4.1989 günlü, SP. 4. Hz. 1989/51 sayılı yazılı
başvurusunda; Sosyaldemokrat Halkçı Parti Tüzüğü'nün, 3507 sayılı Yasa'nın
Geçici 1. Maddesi uyarınca 10.4.1989 gününde yapılan Parti Meclisi
toplantısında değiştirilen 8. maddesinin, "üyeler arasında olması gereken
eşitlik ve demokrasi esaslarına", 39. ve 66. maddeleriyle Geçici 2.
Maddesinin de, "Anayasada nitelikleri belirtilen demokrasi
esaslarına" aykırı olduğundan söz edilerek, "bu hükümlerin
düzeltilmesi için" Sosyaldemokrat Halkçı Parti'ye ihtar yapılması talep edilmektedir.
Söz
konusu ihtar isteminin, açıkça belirtilmiş olmamasına rağmen, esas itibariyle
Siyasî Partiler Kanunu'nun Dördüncü Kısmında yer alan "Parti içi
çalışmaların demokrasi esaslarına uygun olma zorunluluğu" başlığı
altındaki 93. maddesine dayandırıldığında kuşku bulunmamaktadır.
Siyasî
Partiler Kanunu'nun, parti üyeleri arasında eşitlik ilkesini ve parti içi
çalışmalarda demokrasi esaslarını ön plânda tutan 93. maddesiyle, siyasi
partileri ilgilendiren yasaklar kapsamı içinde özel olarak düzenlenen bu önemli
konuya, aynı Yasa'nın "Genel Esaslar" başlıklı Birinci Kısmındaki
"Siyasî partilerin vazgeçilmezliği ve niteliği" ni belirleyen 4.
maddesinde de yer verilmesi, 101 /a. maddesinin açık ifadesi ve buyurucu hükmü
karşısında, inceleme konusu işin niteliğini değiştirmemektedir.
Bu açıdan
bakıldığında, Siyasî Partiler Kanunu'nun 104. maddesi koşullarına uymayan
başvurunun öncelikle bu yönden reddine karar verilmesi gerekirken, esastan
incelenen aykırılık savları yerinde görülmeyerek ihtar isteminin reddine karar
verilmesi, sorunun mahiyet ve özelliğine uygun düşmemektedir.
Nitekim,
Sosyaldemokrat Halkçı Parti'nin "Parti İçi Kurul, Komisyon, Komite ve
Çalışma Gruplarının Kuruluş ve Çalışmaları Yönetmeliği" nin Genel
Merkezde, İl ve İlçelerde Kadın ve Gençlik Komisyonları kurulmasına ilişkin
11-16. maddelerinde yer alan kurallarla ilgili ihtar isteminin de, Siyasî
Partiler Kanunu'nun 91. maddesine dayandırıldığı kabul edilerek 104. madde
koşullarına uymayan başvurunun oybirliğiyle reddi cihetine gidilmiştir.
18.10.1989
günlü, Esas: 1989/1 (Siyasi Parti-İhtar) ve Karar: 1989/1 sayılı Kararı'ın
(Sonuç) bölümünün (III) ve [IV) numaralı kısımlarına bu nedenlerle
katılmamaktayım.
KARŞIOY
YAZISI
Esas
Sayısı : 1989/1 (Siyasi Parti-İhtar)
Karar
Sayısı : 1989/1
Siyasi
Partiler Yasası'nın 3. maddesinde siyasi partilerin, tüzük ve programlarında
belirlenen görüşleri doğrultusunda çalışmaları gerektiği belirtilmiştir. Aynı
yasanın 90. maddesinde ise, siyasi partilerin tüzük, program ve faaliyetleri
Anayasa ve kanun hükümlerine aykırı olamaz denildikten sonra, siyasi partiler,
tüzük ve programları dışşnda faaliyette bulunamayacakları hükme bağlanmıştır.
Bu
iki maddeye göre, siyasi partilerin faaliyetlerinin Anayasa ve yasaya aykırı
olmamak üzere "tüzük ve programlarına" göre yapılması gerektiği
anlaşılmaktadır.
Aynı
yasanın, 9. maddesine göre, siyasi partilerin kuruluşu, Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca denetlenecektir. Başsavcı, bu denetim sırasında partilerin
tüzük ve programlarını Anayasa ve yasa hükümlerine uygun olup olmaması yönünden
de inceleyecektir.
S.H.P.
tüzüğünün 35. maddesinin, Siyasi Partiler Yasası'nın 19. ve 20. maddelerine
aykırı olduğu ileri sürülen dördüncü fıkrası, Cumhuriyet Başsavcılığı'nca
yasanın 9. maddesine göre yapılan incelemede, Anayasa ve yasa hükümlerine
aykırı görülmemiş, bu yöndeki noksanlığın giderilmesi istenmemiştir.
Öte
yandan, Anayasa Mahkemesince, Siyasi Partiler Yasası'nın 104. maddesine göre,
bir siyasi partiye ihtar verilebilmesi için, siyasi partinin, bu yasanın
dördüncü kısmında yer alan maddeler hükümleri dışında kalan emredici hükümleri
ile diğer yasalarşn siyasi partilerle ilgili emredici hükümlerine
"aykırılık halinde" bulunması gerekir. Aykırılık halinde bulunma,
aykırılığın sürekli nitelikte olmasını gerektirir. Aykırılık herhalde yasanın
"emredici" kurallarıyla olmalıdır. Başka bir deyişle, yasa hükmü
emredici değil de, yol gösterici, tavsiye edici, genel düzenleme getirici
nitelikte ise siyasi partiler, pekâla, tüzüklerinde yasadan ayrı bir düzenleme
getirebilirler.
Siyasi
Partiler Yasası'nın 19. maddesinde, il başkanı ile il yönetim kurulunun işten
el çektirilmesiyle ilgili fıkrasında, "işten el çektirme kararının il
yönetim kuruluna bildirilmesinden itibaren kırkbeş gün içinde il kongresi
toplanarak yeni yönetim kurulunu seçer." denilmektedir. İlçe teşkilatıyla
ilgili düzenleme 20. maddede benzer şekilde düzenlenmiş, ilçe yönetim kurulunun
seçilmesi için 30 günlük süre öngörülmüştür.
Bu
süreler içinde kongreler toplanamazsa ne olacaktır, yasada bu yönde bir açıklık
bulunmamaktadır.
S.H.P.
tüzüğünün, yasaya aykırı olduğu ileri sürülen 35. maddesinin dördüncü
fıkrasında, "Bu maddede belirtilen sürede kongre toplanamazsa, atanan
kurulun görevi kendiliğinden bitmiş sayılır; üst kurul hemen yeni yönetim
kurulunu atar, bu yolla yapılan atamalar ancak üç kez yinelenebilir."
denilerek, kongrenin yasanın öngördüğü sürede toplanamaması durumu için çözüm
getirmeye çalışmıştır. Tüzük, atamaların demokratik sayılabilmesi için atanacak
kişilerin, kongrenin toplanması gereken sürede görev yapması esasını getirmiş
ve bu yolla yapılacak atamaları "3"le sınırlamıştır.
Görüldüğü
üzere, Siyasi Partiler Yasası'nın 19. ve 20. maddelerinin konuyla ilgili
düzenlenmesi açık ve kesin değildir. Öngörülen süre içinde kongre toplanamazsa
ne yapılacaktır, yasada bu yönde bir hüküm bulunmamaktadır. Ayrıca maddede, bu
sürelere uyulmamanın bir yaptırımı da yoktur. Bu haliyle ilgili yasa hükmü
"emredici" nitelikte değildir.
Öte
yandan, yasaya aykırı olduğu ileri sürülen tüzük hükmü, kuruluşta Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca Anayasa ve yasaya aykırı bulunmamıştır. Bu durumda, yukarıda
açıkladığımız hükümlere göre, çalışmalarını tüzük ve programına göre yürütmek
zorunda olan bir partinin, "yasanın emredici hükümleriyle aykırılık
halinde olduğu" söylenemez ve Siyasi Partiler Yasası'nın 104. maddesine
göre kendisine ihtar verilmesinin haklı nedeni olamaz.
Kaldı
ki, Anayasa'nın 68. ve Siyasi Partiler Yasası'nın 4. maddesine göre,
"demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsuru" kabul edilen Siyasi
Partilere "ileride kapatmaya kadar gidebilecek" biçimde
"ihtar" verilebilmesi için, yasanın emredici hükümlerine aykırılığın
açık, kesin ve sürekli olması gerekir. Siyasi Partiler Yasası'nın söz konusu
hükümlerinin açık, kesin ve emredici nitelikte bir düzenleme getirdiği söylenemez.
Siyasi partinin, tüzüğüne aykırı faaliyette bulunduğu da ileri sürülmemektedir.
Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın, ihtar isteminin açıklanan nedenlerle reddi gerektiği oyu ile
verilen karara karşıyım.
KARŞIOY
YAZISI
Esas
Sayısı : 1989/1 (Siyasi Parti-İhtar)
Karar
Sayısı : 1989/1
Çoğunluk
kararının "ESASIN İNCELENMESİ" başlığı altında "III" sayılı
bölümünde: "Bir tüzük hükmünün yasaların buyurucu kurallarına aykırılığı
ancak Anayasa Mahkemesinin ihtar kararıyla belirleneceğine göre, aykırılığı
ileri sürülen maddenin uygun duruma getirilmesi için Anayasa Mahkemesince
ihtarda bulunulup verilen süre dolmadıkça, yasaya uygun biçimde yürürlükte
sayılan tüzük hükmü uyarınca yapılan işlemler hakkında ihtar kararı
verilemez" denilmektedir ki bu görüşe katılamıyoruz.
A.B.D.
ve diğer bir kısım batı devletlerinde "üst hukuk kuralının önceliği
ilkesi" uzun zamandan beri uygulanmaktadır. Ülkemizde de, Anayasa
Mahkemesi'nin bulunmadığı zamanlarda, Anayasa'ya aykırı kanunun ihmal edilip
Anayasa'nın; kanuna aykırı tüzüğün (yargı yolu ile iptalinin mümkün olmadığı
zamanlarda) ihmal edilip kanunun uygulaması gerektiği bilimsel ve yargısal
çevrelerde hayli benimsenip savunulmuştur.
1961
Anayasası'nın geçici 4. ve 1982 Anayasası'nın geçici 15. maddeleri ile, belirli
kanunların iptalleri yasaklandığından bu kanunlardan Anayasa'ya aykırı olanları
Anayasa Mahkemesi'nce ihmal edilip (nazara alınmayıp) Anayasa'ya göre müteaddit
kararlar verilmiştir.
Önceki
Danıştay Kanunu'nda olduğu gibi 6/1/1982 gün ve 2577 sayılı İdari Yargılama
Usulü Kanunu'nun 7. maddesinde de: "..... İlgililer, düzenleyici işlem
veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler.
Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin
iptaline engel olmaz" hükmü yer almıştır.
Devletin
ve yetkili kamu idarelerinin kanunu, tüzüğü ve diğer düzenleyici işlemlerinin
dahi, üst hukuk kurallarına aykırı görülenleri ihmal edileceği, nazara
alınmayacağı, öncelikle üst hukuk kuralının uygulanacağı hakkında pek çok bilimsel
ve yargısal içtihatlar varken, hatta bu hususta açık mevzuat hükümleri
konmuşken, kanuna aykırı parti tüzüğünün uygulanmasını yerinde bulmak ve parti
tüzüğüne uysa dahi kanuna aykırı haller ve işlemler için "ihtar kararı
verilemez" demek doğru olmaz.
Siyasi
Partiler Kanunu'nun 104. maddesi: "Bir siyasi partinin ..... kanunların
siyasi partilerle ilgili emredici hükümlerine aykırılık halinde bulunması
sebebiyle, o parti aleyhine Anayasa Mahkemesine Cumhuriyet Başsavcılığı'nca
re'sen yazı ile başvurulur. Anayasa Mahkemesi söz konusu hükümlere aykırılık
görürse bu aykırılığın giderilmesi için ilgili siyasi parti hakkında ihtar
kararı verir" demektedir. Bu madde hükmü açıkça, kanuna aykırılık halini
ihtar için yeterli görmüş; bu aykırılığın parti tüzüğüne uygun olması halinde
tüzük kaldırılıncaya kadar ihtar verilmemesi yolunda bir istisna tanımamıştır.
Tanıyamazdı. Çünkü kanuna aykırı parti tüzüğü hükmünün kaldırılması bir hayli
zaman alır. Bu zaman içinde parti tüzüğüne uygun; fakat kanuna aykırı işlemlere
ve hallere cevaz verilemez.
Başlıca
bu nedenlerle çoğunluk kararının söz konusu kısmına karşıyız.
Üye
Muammer TURAN
|
Üye
İhsan PEKEL
|
Üye
Erol CANSEL
|
KARŞIOY YAZISI
Esas
Sayısı : 1989/1 (Siyasi Parti-İhtar)
Karar
Sayısı : 1989/1
Siyasi
Partiler Yasası'nın 3. ve 90. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, siyasi
partilerin faaliyetlerini Anayasa ve yasaya aykırı düşmemek üzere "Tüzük
ve programlarına" göre yapmaları gerektiği anlaşılmaktadır.
Siyasi
Partiler Yasası'nın 19. ve 20. maddelerinde, Siyasi Parti İI ve İlçe başkanları
ile yönetim kurullarının seçim şekli, merkez karar ve yönetim kurulunca hangi
hallerde ve nasıl içten el çektirileceği ve geçici yönetim kurulunun nasıl
oluşturulacağı hususlarının parti tüzüğünde gösterileceği belirtilmiş ve sadece
bu konuda "yeni yönetim kurulu'nun" seçimine ilişkin olarak il için
45 gün ve ilçe içinde 30 günlük süreler öngörülmüştür.
Bir
Siyasi Parti Tüzük maddesinin Anayasa ve Yasa'ya aykırı olduğu sonucuna
varabilmek için, onun Anayasa veya Yasa'nın açıkça belirttiği bir hususun aksi
istikametinde bir hükmü kapsaması gerekir. Yasa'ya aykırı olduğu ileri sürülen
S.H.P. tüzüğünün 35. maddesinin dördüncü fıkrasında, "Bu maddede
belirtilen sürede kongre toplanmazsa, atanan kurulun görevi kendiliğinden
bitmiş sayılır; üst kurul hemen yeni geçici yönetim kurulunu atar, bu yolla
yapılan atamalar ancak üç kez yinelenebilir." denilerek, kongrenin yasanın
öngördüğü sürede toplanamaması durumu için çözüm getirildiği ve netice
itibariyle bu düzenleme ile ulaşılmak istenen amacın, işten el çektirilen il ve
ilçe yönetim kurullarının "parti içi çalışmaların demokrasi esaslarına
uygun olması" kuralı ile bağdaştırmak suretiyle seçilmelerini sağlamak
olduğu anlaşılmaktadır.
Sözü
edilen tüzükte yapılan bu yeni düzenlemenin tümü bir bütün olarak
incelendiğinde, Siyasi Partiler Yasa'nın 19. ve 20. maddelerinde seçimler için
öngörülen 45 ve 30 günlük sürelere aynen yer verilip, işbu süreler içerisinde
herhangi bir nedenle kongrenin toplanamaması halinde geçici kurulun görevinin
kendiliğinden sona ereceği belirtildiğine göre, il ve ilçe teşkilatlarının
oluşmasını sağlamak ve seçimlerin aksamaması ve sonuçlanması amacıyla üst
kurula bu şekilde üç kez geçici yönetim kurulu atayabilme yetkisinin tanınmış
olmasının, siyasi partiler yasasına aykırı bir yönü bulunmamaktadır.
Çoğunluğun, bu düzenlemeye ilişkin olarak siyasi partiye ihtar yapılması
gerektiği yolundaki görüşüne yukarıda açıklanan nedenlerle katılmıyorum.