ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:1984/2 (İhtar
İstemi)
Karar Sayısı:1984/2
Karar Günü:12.10.1984
R.G. Tarih-Sayı:R.G.'de
yayımlanmamıştır. (Red)
1-
İncelenen konu, siyasi partinin kapatılması davası olmayıp 22.4.1983 günlü,
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 104. maddesinin birinci fıkrası uyarınca
Cumhuriyet Başsavcılığı'nca istenen bir ihtar işlemidir.
Bu
gibi işlerin, Anayasa'nın 49. maddesinin son fıkrası gereği dosya üzerinde
incelenmesi zorunludur. Bu incelemenin yapılması sırasında, Anayasa
Mahkemesi'nce, gerekli görüldüğü hallerde sözlü açıklamalarını dinlemek üzere
ilgilileri çağırma yetkisinin bulunduğunda duraksanamaz.
Öte
yandan, 2820 sayılı Kanun'un 98. maddesinde siyasi partilerin kapatılmasına
ilişkin davalarda Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun uygulanacağı buyruğu
karşısında, ihtar istemine ilişkin evrede, siyasi partinin savunma yapma
durumunda olduğundan da söz edilemez.
Bu
nedenlerle adı geçen partiden savunma istenmesine yasal olanak bulunmadığına,
Yılmaz Aliefendioğlu, Muammer Turan ve Mehmet Çınarlı'nın "ilgili siyasi
partiden savunma istenmesinin yararlı olduğu ve bunu engelleyen bir yasal
hükmün de bulunmadığı" yolundaki karşıoylarıyla ve oyçokluğuyla,
2-
Dosya içeriğindeki belge ve bilgilere göre, ilgililerin sözlü açıklamada
bulunmalarında bir yarar ve gerek olmadığına, H. Semih Özmert, Yılmaz
Aliefendioğlu, Muammer Turan, Mehmet Çınarlı ve Servet Tüzün'ün karşıoylarıyla ve
oyçokluğuyla,
3-
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 9. maddesi hükmü dairesinde, Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca, bir uyarıda bulunulmamasının aynı Yasanın 104. maddesi
gereğince ihtar istenmesine bir engel teşkil etmediğine ve işin istek
çerçevesinde sonuca bağlanması gerektiğine, Muammer Turan'ın "7.11.1982
gün ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 69. maddesinde:
(Cumhuriyet Başsavcılığı, kurulan partilerin tüzük ve programlarının ve
kurucularının hukuki durumlarının Anayasa ve kanun hükümlerine uygunluğunu ve
belgelerinin tamam olup olmadığını kuruluşlarını takiben öncelikle ve
ivedilikle inceler. Tespit ettiği noksanlıkların giderilmesini, lüzum gördüğü
ek bilgi ve belgelerin gönderilmesini yazı ile ister. Bu yazının tebliğ tarihinden
başlayarak otuz gün içinde noksanlık giderilmediği veya istenen ek bilgi ve
belgeler gönderilmediği takdirde, siyasi partilerin kapatılmasına dair hükümler
uygulanır.) denilmekte; Kanunun bu maddesinin atıfta bulunduğu ve "Siyasi
Partilerin Kapatılması" başlığını taşıyan "Beşinci Kısım" ise
98. maddeden 108. maddeye kadarki hükümleri içermektedir. Aynı Kanunun 10.
maddesi tüzük değişikliklerinin de 15 gün içinde Cumhuriyet Başsavcılığına
bildirilmesini öngörmektedir.
Bu
hükümlerden de anlaşılacağına göre Cumhuriyet Başsavcılığı partilerin
kuruluşunu denetlerken ve faaliyetlerini takip ederken, ilk önce "tespit
ettiği noksanlıkların giderilmesini yazıyla isteyecek; bu yazının tebliğ
tarihinden başlayarak otuz gün içinde noksanlık giderilmediği takdirde siyasi
partilerin kapatılmasına dair hükümler uygulanacaktır." Buradaki
"noksanlık" sözcüğünün kapsamına kanuna aykırılıklar da girmektedir.
Kanunun
hiçbir maddesinde, 9. maddeye göre partinin tüzük ve programı üzerinde
Cumhuriyet Başsavcılığı'nca (öncelikle ve ivedilikle) yapılacak inceleme
sonunda tesbit edilecek Anayasa ve kanun hükümlerine uygunsuzlukların
giderilmesinin yazı ile isteme ve ancak bu isteğe uyulmadığı takdirde
"siyasi partilerin kapatılmasına dair hükümlerin uygulanması" yöntemi
değiştirilmemekte; 9. maddeye uyulmadan ve belirtilen ilk işlemler
tamamlanmadan dava açılması emredilmemektedir.
Başlıca
bu nedenlerle, Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, 2820 sayılı Siyasi Partiler
Kanunu'nun 9. maddesindeki şart, görev ve yetkilerin yerine getirilmeden
yapıldığı anlaşılan başvurunun bu yönden reddi gerektiği düşüncesiyle kararın
bu kısmına karşıyım." yolundaki karşıoyuyla ve oyçokluğuyla,
4-
İşin esasına gelince :
A)
Cumhuriyet Başsavcılığı, Anavatan Partisi Tüzüğü'nün 48. maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendinde, son olarak, "Büyük Kongrede yeni genel başkan
tarafından gösterilen 14 aday arasından seçilen 7 asıl ve 3 yedek üye"
biçiminde yapılan değişikliğin, Anayasa'nın 69. maddesinin üçüncü fıkrasına ve
2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın öngördüğü parti içi demokrasi ve eşitlik
ilkesine ve bu hususu içeren 4. maddesinin ikinci fıkrası hükmüne aykırı
olduğunu belirterek, adı geçen Partiye, Yasanın dördüncü kısmı dışındaki 4.
madenin ikinci fıkrasına olan bu aykırılığın giderilmesi için, aynı Yasanın
104. maddesi uyarınca ihtar yapılmasını istemektedir.
Anayasa,
benimsediği demokrasi esaslarını, değişik maddelerde kurala bağlamıştır. İhtar
istemine konu yapılan Tüzük değişikliği, Anavatan Partisi'nin merkez karar ve
yönetim kurulu üyelerinin seçimlerini tanzim etmekte olduğundan, Anayasa'nın
öncelikle seçimle ilgili konularda benimsediği demokrasi ilkelerinin gözönünde
tutulması gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, Tüzüğün, Büyük Kongrede yeni
genel başkan tarafından gösterilen 14 aday arasından 7 asıl ve 3 yedek üyenin
seçilmesine ilişkin bu düzenlemesinin, Anayasa'nın 67. maddesindeki genel seçim
sistemiyle ve bu maddenin öngördüğü ilkelerle çatışan ve onu zedeleyen bir yönü
yoktur.
Genel
Başkan tarafından aday gösterilme işleminin, Anayasa Mahkemesi'nin 18.5.1967
günlü, Esas: 1965/36, Karar: 1967/12 sayılı kararında da belirtildiği gibi,
seçim yapmak demek olmadığı, Büyük Kongrece yapılacak seçime iki dereceli bir
nitelik kazandırmayacağı, Merkez Karar ve Yönetim Kuruluna seçilecek asıl ve
yedek üyelerle, Genel Başkan tarafından gösterilen adaylar arasından seçilecek
üyelerin birbirine oranlanmasının, asıl üyeler bakımından kırkbire yedi, yedek
üyeler yönünden de onsekize üç nisbetini, başka bir anlatımla bu kıyaslamanın
yaklaşık olarak altıda bir oranını göstermesinin ortaya koyduğu bu sonucun,
yetkinin genel başkana devredildiği biriminde anlaşılmasına elverişli
bulunmadığı, bu oranın, Büyük Kongre aleyhine değiştirilmesi durumunda, daha
açık bir anlatımla mevcut dengenin bozularak Büyük Kongrece yapılacak seçimlerin
genel başkanın iradesi altına sokulmak istenmesinde ise, konunun başka biçimde
değerlendirilmesinin doğal bulunacağı cihetle ihtar istemine konu edilen Tüzük
hükmünün, parti içi çalışmalarında uyulması gereken demokrasi esaslarına ve
bunu düzenleyen 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 4. maddesinin ikinci
fıkrasına aykırı bir yönü bulunmadığına,
B)
Yukarıda da açıkça belirtildiği üzere seçme yetkisinin Büyük Kongre'de alınarak
Genel Başkana devri gibi bir durum, mevcut oranlar da nazarı dikkate
alındığında, söz konusu olmadığından ihtar istemine konu yapılan Tüzük hükmünün
2820 sayılı Kanun'un 14. maddesinin üçüncü fıkrasına ve 15. maddesine aykırı
bulunmadığına,
C)
Anavatan Partisi Tüzüğü'nün ihtar istemine konu yapılan düzenleme biçiminin, Siyasi
Partiler Kanunu'nun 16. maddesinde "siyasi partinin merkez karar ve
yönetim kurulu, parti tüzüğünde gösterilen şekilde kurulur" biçimindeki
hükmüne de bir uyumsuzluk göstermediğine,
D)
Ayrıca, Tüzük değişikliği ile ortaya çıkan durumun, 2820 sayılı Kanun'un 21.
maddesinin beşinci fıkrasını işlemez hale getirmeyeceğine ve yasa hükmünün
işlerliğini engellemeyeceğine, böylece tüzük değişikliğinin, bu fıkra hükmüne
de aykırı olmadığına,
Sonuç
olarak, Anavatan Partisi Tüzüğü'nün ihtar istemine konu edilen düzenlemesi,
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun dördüncü kısmı dışında, emredici
kurallara aykırılık taşımadığından yerinde bulunmayan istemin reddine,
H.
Semih Özmert, Yılmaz Aliefendioğlu, Yekta Güngör Özden, Muammer Turan ve
Selâhattin Metin'in "Anavatan Partisi Tüzüğü'nün 10.9.1984 de son biçimini
alan 48. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, yasalarla olur verilmeyen bir
ayrıcalığı, Anayasa'nın 68-69., Siyasi Partiler Kanunu'nun 4., 14-16. ve 21.
maddelerindeki ilkelere aykırı yapıda kurallaştırmıştır. Genel Başkanın
göstereceği 14 aday arasından 7 asıl 3 yedek üyeyi Büyük Kongre'ye seçtirmesi,
Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nun 33 üyesini doğrudan, 7 üyesinin dolaylı
seçimidir. Büyük Kongre üyeleri arasında eşitliği bozarak Genel Başkan'a özel ve
üstün hak tanımak; üyeler arasında belli kişileri Genel Başkan'ın isteği ile,
üstelik Büyük Kongre üyeleri dışındakilerin seçilmesine açık tutup onayına
sunarak Büyük Kongreyi bağlamak ve böylece Genel Kurulun iradesini etkileyip
saptırmak; Büyük Kongre'nin biçimsel seçim yapmasına neden olarak
"Kongre" ve "Seçim" kavramlarına özde aykırı durumlar
yaratmak; siyasi partiler içinde gerçekleşerek ülkede kökleşmesi öngörülen ve
özlenen demokrasiyi Büyük Kongreyi 10 üye için Genel Başkanın listesine oy
vermek zorunda bırakarak yozlaştırmak; Genel Başkanın birçok yetkisi varken ona
aşırı olanaklar sağlayarak kişisel egemenliğini güçlendirmek 2820 sayılı
Kanun'un 4., 14-16. ve 21. maddelerine aykırı bulunduğundan ihtarı gerekli
kılmaktadır. Söz konusu (c) bendinin 17.7.1984 günlü biçimiyle, bu karara konu
olan yeni biçiminin birlikte ele alınması amacı ortaya çıkarmakta, yeni
düzenlemenin öncekinin sakıncalarını kaldırmış gibi bir görünümle ama yine
önceki doğrultuda yürürlüğe konulduğu anlaşılmaktadır. Çoğunlukça dayanılan
18.5.1967 günlü kararın ele aldığı olayda aday empozesi ve yalnızca gösterilen
adaylara oy verilmesi zorunluluğu yoktur. Tek partili dönelerin iki dereceli
seçimi niteliğindeki bu düzenlemeyi uygun bulan çoğunluğun, oluşumdaki aykırılık
ve sakıncayı gözardı ederek, oluşumdan sonraki evreye ilişkin yeni
değişikliklerle her zaman bozulacak kuruldaki sayısal oran ve bunun
yararı-zararı üzerinde durup ilkeyi önemsememesi, bu konudaki kuralların amaç
ve ereğine uygun düşmediği gibi bundan böyle olumsuz uygulamalara örnek
olabileceğinden Cumhuriyet Başsavcılığı'nın istemi yönünde karar verilmesi
gerektiği" yolundaki karşıoylarıyla ve oyçokluğuyla,
12.10.1984
gününde karar verildi.
|
Başkan
Ahmet H.
BOYACIOĞLU
|
Üye
H. Semih
ÖZMERT
|
Üye
Necdet
DARICIOĞLU
|
|
Üye
Hüseyin
KARAMÜSTANTİKOĞLU
|
Üye
Kenan
TERZİOĞLU
|
Üye
Yılmaz
ALİEFENDİOĞLU
|
|
Üye
Yekta Güngör
ÖZDEN
|
Üye
Orhan ONAR
|
Üye
Muammer TURAN
|
|
Üye
Mehmet ÇINARLI
|
Üye
Selahattin
METİN
|
Üye
Servet TÜZÜN
|
|
Üye
Mahmut C.
CUHRUK
|
Üye
Osman Mikdat
KILIÇ
|
Üye
Mithat ÖZOK
|